En Sıcak Konular

Erdoğan'ın ziyaretinin Arap basınındaki yankıları

19 Eylül 2011 17:47 tsi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'Arap Baharı' ülkeleri Mısır, Tunus ve Libya'ya yaptığı ziyaretleri tamamlayarak yurda döndü; ancak ziyaretin yankıları uzun süre Arap kamuoyunu meşgul edecek gibi. Ortadoğu uzmanı Halil Çelik'in yazısı:

Halil Çeik *

Erdoğan'ın özellikle de ziyaretinin Arap dünyasının kalbi Mısır ayağında gördüğü coşkulu karşılama, demokrasi, insan hakları ve laikliğe yaptığı vurgular, Arap basını ve yazarlarınca farklı açılardan yorumlanırken ziyaret, İsrail'le ilişkiler, Türk modeli/laiklik, ekonomik ilişkiler, ziyaretin zamanlaması ve Arapların özgüven sorunu üzerinden değerlendirildi.

İsrail'in Erdoğan'ın Mısır ziyaretinden rahatsızlık duyduğu şüphesiz ve Tel Aviv yönetimi ziyaretin Mısır-Türkiye ilişkilerinin güçlenmesine yol açmasından endişeliydi. Ziyaretin Türkiye'nin Mavi Marmara baskınından dolayı özür dilemeyen İsrail'e karşı bir dizi yaptırımlar alması akabinde gerçekleşmesi de İsrail'in endişelerini artırdı. Geçtiğimiz haftalarda İsrail ordusunun sınırda 5 Mısır askerini öldürmesinin ardından patlak veren gösterilerle birlikte Mısır'daki İsrail büyükelçiliğinin yakılması olayı da ziyareti anlamlı kıldı.

Mısır El Ehram gazetesinden Mukerrem Ahmed, İsrail'in ziyaretle ilgili endişesinin kaynağını Tel Aviv'in elli yıl boyunca kendisine hizmet etmiş Ankara gibi Ortadoğu'da önemli bölgesel bir gücü kaybetmesinden dolayı uğradığı zararın boyutunu anlaması olarak açıkladı. İsrail'in Türkiye'den sonra bir diğer önemli stratejik desteği Mısır'la da sağlam ilişkilerini kaybettiğine işaret eden Ahmed, Filistin yönetiminin Filistin devletinin tanınması için BM'ye başvurmasının İsrail'i bölgede iyice yalnızlaştırdığına dikkat çekerek Erdoğan'ın ziyaretinin İsrail'i yalnızlaştırmaktan çok, Mısır ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin güçlenmesini hedeflediğini yazdı.

Bu bağlamda farklı görüş belirten yazarlar da az değil. Sözgelimi Ürdün Rey gazetesinden Eyyüb Salim Aliye, Arap Baharı'nın bıraktığı istikrarsızlık halinin bölgedeki güç dengesinde önemli değişimlere yol açtığını, yeni bir stratejik harita oluştuğunu, Türkiye'nin bölgede liderliğe soyunduğunu, İsrail'in de Türkiye'den özür dilemesinin bölgesel konumunu zayıflatacağını düşündüğünü belirterek Erdoğan'ın bu üç ülkeye yaptığı gezinin Türkiye'nin kurmaya çalıştığı yeni sistem çerçevesindeki adımlardan biri olduğu değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan'ın ziyareti sırasında Mısır'ın özel Dream TV kanalında Mısırlılara laiklik tavsiyesinde bulunması ve 'laiklik din karşıtlığı değildir' sözü laik çevrelerce coşkuyla karşılanırken başta Müslüman Kardeşler hareketi olmak üzere İslamcı kesimlerin tepkisini çekmişti. Çevirmenin laiklik diye çevirdiği 'ilmaniye' kavramı özellikle de dindar Arap kesimlerce 'dinsizlik' anlamına geliyor. Gerçi Başbakan sonraki açıklamalarında laiklik kavramına açıklık getirse de Mısır'da önemli bir tartışmanın da fitilini ateşlemiş oldu. Mısırlı usta gazeteci Fehmi Hüveydi, 'laikliğin değil, demokrasinin ürünü' başlıklı makalesinde Erdoğan'ın başarılarını, Türk modelini ve ülkenin geldiği noktayı Türkiye'de uygulanan laikliğe bağlayan Mısırlı laiklere yüklenerek adeta heveslerini kursaklarında bıraktı.

Laiklerin övgülerinin asıl amacının Erdoğan'a veya Türk deneyimine hayranlığı ifade etmek değil, Mısır halkını 'çözüm laiklikte' sloganına ikna etmek olduğuna dikkat çeken Hüveydi, sözü Türk laikliğine getirerek şöyle diyor: "Türk laikliğinin Atatürk ve etrafındaki dar bir grup tarafından uygulandığından bu yana hep demokrasiyle sorunu olmuştur. Üçü askerî ve dördüncüsü barışçıl darbelerin hepsi demokratik dönüşüm sancılarına karşı laikliği savunmak adına yapılmıştır. Erdoğan'ın şu an yeni anayasa hazırlığı çabası içine girdiği kavganın eksenini Türkiye'nin demokratik bir ülkeye nasıl dönüştürüleceği oluşturmaktadır. Bu eksende kendisini laikliğin bekçisi ve siyasetin 'yapıcısı' olarak gören ordu değil, halk karar sahibidir."

Ziyaretin zamanlamasına ve Türk modelinin eksikliklerine dikkat çeken yazılar da az değil. Türkiye uzmanı Muhammed Nureddin bu üç ülkedeki nihai siyasi sistemlerin yapısının henüz belli olmaması ve stratejik tercihlerinin bilinmemesi sebebiyle Erdoğan'ın ziyaretinin zamanlamasının pek yerinde olmadığına dikkat çekti.

Mısır'ın liberal El Şuruk gazetesinden Amır Hamzavi de makalesinde Mısır ile Türkiye arasındaki ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi açısından ziyarete olumlu bakarken Erdoğan'ın yönettiği Türkiye'de farklı etnik kökenlere sahip vatandaşların ve özellikle Kürtlerin Türk vatandaşlarıyla eşit bir konuma kavuşmadığına dikkat çekiyor. Hamzavi, Türkiye başbakanının Arap devrimleriyle pragmatist bir ilişki kurduğunu ve bu yüzden Arap halklarına demokrasi sevgisi ve despotlara karşı ayaklanma yönünde ilham verdiğini iddia edemeyeceğini dile getiriyor.
 

Suudi Arabistan destekli liberal Şarkulevsat gazetesinden Savsan El Abtah da Türkiye'nin Erdoğan ve Davutoğlu'yla birlikte ortaklığın gerçekleşmesi için çizilen bölgesel dayanışmanın hepimizin hayali ve çıkarına olduğuna işaret ettiği yazısında asıl sorunun Erdoğan'ın meşru ve olumlu karşılanan isteklerinde değil, Arapların bundan ne anladığında olduğunu belirtiyor. Arapların kendilerini Türk dış politikasının merkezi olarak görmelerini eleştiren yazar, Araplara kendi tarihleri ve dilleriyle gururlanmayı öğrenmeleri ve başbakanlarından dolayı Türklere gıpta etmeden önce kendi kimliklerinin özünü kavramaları çağrısında bulundu.

Görüldüğü üzere Erdoğan'ın ziyareti Arap medyasında yekpare bir şekilde değil, farklı siyasi ve ideolojik yaklaşımlar çerçevesinde değerlendirildi. Hatta burada değinilerden hareketle şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: Arap basını Erdoğan'ın gezisini Türk basınına göre daha zengin yorumlarla ele aldı ve almaya da devam ediyor.

* Zaman
 

Bu haber 1,096 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,657 µs