En Sıcak Konular

'Eylül ayı heyecanlı geçer'

6 Eylül 2011 09:26 tsi
'Eylül ayı heyecanlı geçer' "Özellikle 20 Eylül’de Filistin devleti ilan edildikten sonra Ortadoğu ve Türkiye’de terör yükselir..."

Vatan gazetesinden Mine Şenocaklı'nın Kültür Üniversitesi Devletler Hukuku Profesörü Hasan Köni ile yapmış olduğu röpotajdan ilgili kısım:

Peki bu kadar demokrasi yanlısı Batı niye hâlâ İsrail’in Filistin’de yaptıklarına göz yumuyor, yine İsrail’i tatlı çocuk olarak görmeye devam ediyor? Bu tatlı çocuğa dur diyecek biri çıkmayacak mı? Bu Erdoğan olamaz mı? Öyle bir ihtimal yok mu?

Obama Filistin’de çözüm için öneriler getirdi ve İsrail Başbakanı Netanyahu ile çatıştı. Fakat ardından Netenyahu Amerika’ya geldi, Amerikan Kongresi önünde konuştu. Baktı ki Obama ara seçimleri kaybedecek, ki kaybetti de, hemen İsrail’e karşı tavrını değiştirdi. Bütün bunları iyi hesaplamak lazım. Yüzlerce denge var. Ekonomik dengeler var, siyasi dengeler var, askeri dengeler var. Ama İsrail, Türkiye gibi hem Müslüman hem demokratik hem NATO üyesi bir ülkeyi kaybetti. Tabii stratejik açıdan önemli bir kayıp bu ama arkasında Amerika var. Dolayısıyla o kadar da önemli bir kayıp değil.

Peki ya Türkiye’nin kaybı?

Türkiye’nin kaybını uzun zamanda hissetmeye başlarız. Ekonomik boyutlarda birtakım ters yatırımlar gelir, etnik gruplarda hareketlenmeler artar, insan hakları komisyonlarında Türkiye aleyhine kararlar çıkmaya başlar... Batılı ve Amerikalı gazetelere bakıyorum, “İsrail haklı çıktı” deyip, olayı İsrail lehine yorumlamaya başladılar bile.

O zaman önümüzdeki günlerde bizi neler bekliyor?

Eylül ayı heyecanlı geçer. Dün de belirttiğim gibi, özellikle 20 Eylül’de Filistin devleti ilan edildikten sonra Ortadoğu’da terör yükselir. Türkiye’de de yükselir tabii... Çünkü Kürt vatandaşlarımız toplandılar ve dediler ki, “Ortadoğu’da durum tamamen değişmektedir. Biz de o değişen duruma göre tavır alacağız. Eski Türkiye’nin yanında olan rejimler teker teker yıkılıyor, güya demokratik bir yapı geliyor, o yapı içinde herkes istediğini elde ediyor, o halde biz de istediğimiz elde ederiz!” Bu hayırlı bir yorum değil. Türkiye açısından olaya bakarsan, demokratikleşme tamam, olayı yeniden oturup tartışalım ama çevremizde üç tane gelişmiş ve bölgeselleşmeye başlamış Kürt bölgesi var, onları ne yapacağız?

İki hafta önce Güneydoğu’da artan terör olayları nedeniyle Prof. Sedat Laçiner’le konuşmuştum. O bütün bu olanları 1 Mart tezkeresine bağlamıştı. Katılıyor musunuz?

1 Mart tezkeresi şuna benziyor, Türkiye zaten hastaydı, zatürreydi, üzerine soğuk duşa girdi, verem oldu. 1991’den beri Amerikan ders kitaplarında Kürt haritaları vardı. O kitaplarda Kürtler’den, Ortadoğu’da vatansız, büyük bir millet diye bahsediliyordu. Biz de aldık o kitapları, ders anlatacağız diye, bir de baktık ki Kürdistan haritaları var! Şaşkınlık içinde o kitapları değiştirmek zorunda kaldık. Bu daha Batı’nın 1970’lerde hazırladığı bir projeydi... 2003 yılındaki bir olayla, yani 1 Mart tezkeresiyle gelişmiş olamaz... Ama 2003’te şu oldu; Türkiye’nin de desteğiyle Kuzey Irak otonom bölgesi ortaya çıktı.

Peki şimdi ne olacak?

İşte gördük, BDP’liler kongre yaptılar. “Demokratik özerklik istiyoruz” dediler. Onları bütün Avrupa’nın, Latin Amerika’nın sol partileri, sol örgütleri destekledi. Önümüzdeki günlerde Amerika Ortadoğu’da Barzani’yi destekleyecek. O da dolaylı olarak PKK’nın gücünü artıracak.

Oysa Türkiye için Ortadoğu’da gücünü artırıyor yorumları yapılıyordu...

O Arap baharı başlamadan evveldi. O zaman Türkiye Ortadoğu’daki gücünü artırıyordu. Çevresindeki ülkeleri bağlıyordu. Sıfır sorun diyordu, olsa da olmasa da Suriye açılımları vardı, İran’la görüşmeleri sürüyordu... Libya’ya milyarlarca dolarlık yatırımlar yapılmıştı, müteahhitlerimiz gidip geliyordu... Ama ortalık birdenbire Arap baharı mıdır, karnıbaharı mıdır çıktı, karıştı. Ve bu noktalara gelindi.

Yani Arap baharı Türkiye’ye yaramadı?

Hayır. Bunun Batı’nın tezgahladığı, Ortadoğu’nun yeniden düzenlenmesine yönelik bir hareket olduğu anlaşıldı. Türkiye’nin oluşturduğu yapı tamamen başka yönlere gitti. Bundan sonra olacaklar ise spekülatif. Gelişmelere göre Türkiye tedbirini alacaktır. Hep söylediğim gibi Batı’ya dahil olduğumuzu herkes biliyor. Türkiye’nin ona göre davranmak zorunda olduğunu düşünüyorum. Başbakan, bu ayın 13’ünde Gazze’ye, 19’unda BM’ye gidecek. Ondan sonra Batılı müttefiklerimizin bize karşı gerçek tutumlarını anlayacağız.



Bu haber 1,119 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,422 µs