Koşaner'e reddiye

31 Ağustos 2011 13:40 tsi
"İşlemekte olan hukuki süreçlerle ilgili Koşaner'in ses kaydı bir dönüm noktası olacak."

Koşaner'e reddiye
Müstafi Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in itiraf mahiyetindeki konuşmaları bayramın da ana gündemi oldu.

Özellikle de Başbakan Erdoğan'ın 'İlgili kurumlar gereğini yapacaktır' ifadesi dikkat çekici.

Şimdi üzerinde tartışılan konu şu: Acaba bu ilgili kurumlar hangileri ve 'gereği'nden kasıt ne? Şurası kesin ki işlemekte olan hukuki süreçlerle ilgili Koşaner'in ses kaydı bir dönüm noktası olacak.

O yüzden bir bütün olarak Koşaner'in açıklamalarındaki çelişkilere ve tartışmalı konulara tekrar bakmakta fayda var.

Örnekleri uzatmak mümkün ama genel olarak ifade etmek gerekirse o kısa kabullenme açıklamasında tam bir düzine çelişki ve açıklanmaya muhtaç nokta var.

İşte onlar:

1- Koşaner, söylediklerinin tamamını devletin üst düzey yetkilileriyle paylaştığını söylüyor. Fakat kaydın daha başında, mayınlarla ilgili gerçeklerin sivil iradeden saklandığını itiraf ediyor.

2- Koşaner, söylediklerinin hukuki olarak gereğinin yapıldığını açıklasa da ses kaydı farklı söylüyor. Hantepe olayında ihmalleri ortaya çıkartan medyayı suçlayıp Hantepe'de ihmal olmadığı sonucuna varmıştı. Koordinesizlik ve zamanında müdahale edilmediği için 7 şehit verildi ama dosya kapandı.

3- Koşaner rütbeli bir subayın mevzii bırakıp kaçtığını, silahının da ROJ TV'de gösterildiğini söylüyor. Peki bu bilgi sivillerle paylaşıldı mı? O rütbeli hakkında hangi işlem yapıldı? Yapıldıysa bu, sivillerle paylaşıldı mı?

4- Koşaner, kendi askerimizi alnından vurduğumuzu itiraf ediyor. Fakat bu erin kim olduğu, hangi olayda cinayetin gerçekleştiği ve sorumlular hakkında ne tür işlem yapıldığı halen bilinmiyor.

5- Koşaner gazetecilerle ilgili 'Analarını bile satarlar' sözünün bir benzetme olduğunu söyleyip yanlış anlaşılmaması gerektiğini söylüyor. Peki devletin istihbarat teşkilatı için söylediklerine ne demeli? "Polisle, itle, MİT'le temas kurun" bir başka yerde de "Polisle itle MİT'le bilmem neyle yakın temasta olun." Aynı cümlede iki kez geçen bu tanım, benzetmeden çok bir hakaret, hakir görme ifadesi gibi duruyor.

6- Koşaner'in açıklamasında girmediği bir nokta da TSK personelinden Ergenekon, Balyoz gibi davalardan başı derde girenler için kanun dışı toplanan avukatlık paraları. Konuşmalarında suç unsuru olmadığını iddia eden Koşaner'in bu konuya girmemesi dikkat çekici.

7- Koşaner 'Arkasındayım' dediği açıklamalarında erlerin özel işlerde kullanılması konusunda ilginç bir yaklaşım sergiliyor. Erlerin kullanılmasına yasa dışı olduğu için değil medyaya yansıdığı ve bunun da zorunlu askerliğin kaldırılmasına gerekçe yapıldığı için karşı çıkıyor. Yani konu medyaya yansımasa sorun kalmayacaktı.

8- Koşaner arkasında olduğu ses kaydında personelini açıkça suça teşvik ediyor. Gelişen sıkıntılı konularla ilgili üstlerine bilgi verilmesini istiyor ama "Her şeyi rapora yazın demiyorum" diyerek de doğru bilginin üstlerine verilmesini, ancak rapora usule uygun şeylerin yazılarak kitabına uydurulmasını teşvik ediyor. Bu durumda önceki raporların güvenirliliği tartışmalı olmadı mı?

9- Koşaner'in Balyoz ile ilgili savunması ise cuntacılarla paralel. Koşaner de hazırlanan darbe planlarından değil, bunların sızmasından rahatsız. 'Namerde malzeme verdik' diyerek bu görüşünün üzerine tüy dikti. Çünkü belgeler şimdi milletin ve mahkemenin elinde. Bu durumda 'Namert kim', sorusu haklı bir soru.

10- Koşaner'in OYAK ile ilgili itirafları ise, bu kurumun vergiden muaf tutularak nasıl bir menfaat kurumu haline getirildiğinin delili. Ekonomi bürokrasisine kapak olacak ifadeler var.

11- Koşaner'in zorunlu askerlik süresi, OYAK, Sayıştay denetimi, sözleşmeli er ve benzeri konularla ilgili yorumları askerin sivillere bakışı açısından kayda değer. Siyasileri hakir görüp 'Onlar' diye bahseden Koşaner aynı zamanda mücadele edilecek şeyleri sayıyor. Yani hükümete tabi değil hükümete karşı bir Karargâh'ın olduğunu teyit ediyor.

12- Koşaner'in açıklamalarının Nirvanası ise şüphesiz 35. madde ile ilgili söylemleri. 35. madde kalksa da müdahale olabileceğini savunan cuntacı subaylara uygun bir düşünceye sahip Koşaner. Fakat basına yaptığı açıklamada bu bölüme hiç değinmiyor.

Adem Yavuz Arslan / Bugün

Bu haber 1,054 defa okundu.