Güney Kıbrıs - İsrail koalisyonu

29 Ağustos 2011 10:58 tsi
Rumlar, İsrail ile doğalgaz pazarlığını sürüdürüyor.

Rum Dışişleri Bakanı Erato Kozaku Markulli, İsrail ile olası işbirliğinden söz etti ancak “önce gazı görelim, sonra bakarız” mesajı verdi.

Markulli, Güney Kıbrıs ve İsrail arasındaki ikili ilişkilerin hızla gelişmekte olduğunu söyledi.

Alithia gazetesine söyleşi veren ve geçtiğimiz hafta içerisinde İsrail’e gerçekleştirdiği 36 saatlik ziyarete değinen Markulli, İsrail ziyaretinin, gerek temaslarının düzeyi (İsrail Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve Dışişleri Bakanı’yla yaptığı görüşmeler) gerekse içerikleri bakımından çok iyi geçtiğini söyledi.

Markulli, ziyaretin, gerek ikili ilişkiler gerekse iki ülkeyi ilgilendiren Kıbrıs sorunu, Türkiye’nin doğalgaza ilişkin “tehditleri”, Orta Doğu ve bölgesel gelişmeler gibi uluslararası konuları görüşme fırsatı verdiğini belirtti.

Markulli, ziyaretin, kendisinin; İsrailli mevkidaşıyla yakın işbirliği kurma açısından da önemli olduğunu belirterek, iki ülke arasındaki ilişkilerin son yıllarda kazandığı ivmenin eşsiz olduğunu, bunun da son iki buçuk yıldır gerçekleştirilen ziyaret sayısıyla ispatlandığını ifade etti.

Enerji konusunda Güney Kıbrıs ve İsrail’in tam olarak ne yapmak istediği sorusuna yanıt veren Markulli, doğalgaz konusunda iki ülkenin gelecekteki olası işbirliğinin birkaç aydan beridir görüşüldüğünü, belirli görüşmelerin yapıldığını ve diyaloğun süreceğini belirtti.

Markulli sözlerinin devamında, “tüm bunların; iki ülkenin çıkarına yönelik olarak olumlu sonuçlanmasını diledikleri yapıcı diyalog düzeyinde olması nedeniyle bu aşamada, bunlardan bahsetmek istemediğini” söyledi.

Doğalgaz konusunda iki ülkenin ortaklığından bahsedilmesinin mümkün olup olmadığı sorusuna karşılık ise Markulli, en iyi şeyin, kendi araştırmalarının ve 12. Parsel’deki olası doğalgaz çıkarılmasının beklenmesi ve daha sonra ortaklıktan veya diğer işbirliklerinden bahsedilmesi gerektiğini ifade etti.

Bir başka soru üzerine Markulli, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman’ın Türkiye’ye yönelik açıklamalarının net olduğunu savundu.

Güney Kıbrıs ve İsrail’in; “münhasır ekonomik bölgelerinin” belirlenmesi için onayladıkları anlaşma temelinde ilerleyeceklerini, bu anlaşmanın bir an evvel uygulanması ve uluslararası hukuk ve özellikle BM Deniz Hukuku temelinde, iki tarafın çıkarına var olan doğal zenginlikten yararlanılmasına başlanması gerektiğini söyleyen Markulli, İsrail Başbakanı ve Dışişleri Bakanı’nın kısa, net ve anlamlarla yüklü yanıtının, “Türkiye’ye ve uluslararası hukukun çiğnenmesi ve Rum Yönetimi’nin yasadışı anlaşmalarına ilişkin Türkiye’nin ithamlarına” yönelik olduğunu savundu.

“Türk tehditlerinin şikayet edilip edilmediği” sorusuna Markulli, bu konuda diğer ülkelere ve uluslararası kuruluşlara yönelik şu anki hareketlerinin diplomatik düzeyde olduğunu, ABD, Rusya, İsrail ve diğer ülkelerin; “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarına saygı duyulmasına ilişkin ilkelere dayalı tezlere saygı duyulması gerektiğini” dile getirdiklerini öne sürdü.

Markulli, ayrıca mektubuna yanıt veren çeşitli ülke dışişleri bakanlarının, cevabi mektuplarında desteklerini ifade ettiklerini söyledi. Markulli, Türkiye’nin bu mesajları alması gerektiğini de savundu.

ABHaber

Bu haber 963 defa okundu.