En Sıcak Konular

Hükümet neden reformları geciktiriyor?

28 Ağustos 2011 14:19 tsi
Hükümet neden reformları geciktiriyor? Güvenlik Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mahmut Akpınar, TSK’nin zihniyetinin değişmediğini, ordunun ilk fırsatta siyasî arenaya geri dönebileceğini dile getirdi.

Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Güvenlik Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mahmut Akpınar, Genelkurmay eski Başkanı Işık Koşaner’in internete düşen konuşmalarında çok ciddî itirafların bulunduğunu söyledi. Akpınar, Koşaner’in söylemlerinin, TSK’nin zihniyetinin değişmediğini, sindirilmediğini, ordunun demokrasiye ve sivil iradeye bağlı kalmayarak ilk fırsatta siyasî arenaya geri döneceğini göstermesi bakımından çok önemli olduğunu dile getirdi.

HÜKÜMET GÜÇ ZEHİRLENMESİ YAŞIYOR

Akpınar, hükümetin askerin artık uslandığına, cici çocuk olduğuna aldanmayarak, reformları biran önce yapması gerektiğinin altını çizdi. Hükümette bir güç zehirlenmesinin yaşandığını savunan Akpınar, “Kendi gücünün karşısında askerin de bir şey yapamayacağını zannediyor. TSK dediğimiz 700 bin mevcudu olan çok kalabalık bir nüfusa sahip kurum. Siz bu kurumun sadece komuta kademesini değiştirerek bir yere varamazsınız. Komuta kademesinin de ne kadarını istediğin şekilde değiştirebildiğin de ortada” diye konuştu.

Reformları geciktirmeyin

Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Terör Güvenlik Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mahmut Akpınar, eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’in söylemlerinin, TSK’nin zihniyetinin değişmediğini, sindirilmediğini, ordunun demokrasiye ve sivil iradeye bağlı kalmayarak ilk fırsatta siyasî arenaya geri döneceğini göstermesi bakımından çok önemli olduğunu ileri sürdü.

Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’e ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarını ve terörle mücadelede alınması gereken tedbirleri değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Mahmut Akpınar, Koşaner’e ait olduğu öne sürülen konuşmada çok ciddî itirafların bulunduğunu söyledi. Bu itaraflara katılmamanın mümkün olmadığını belirten Akpınar, “Işık Koşaner, ‘kendi içinde kol kırılır yen içinde kalır’, tarzı bir eleştirel yaklaşım sergilemiş. Ama bu eleştirilerin dış dünyada da gündeme getirilmesi ve ordunun üzerine gidilmesi gerekir. TSK’nin biran önce yeniden yapılandırılmasının gerekliliği bir kez daha ortaya çıkmıştır.” dedi.

“AST-ÜST ARASINDA BİLE İRTİBAT KOPUKLUĞU VAR”

Terörle mücadele eden ast-üstler arasında bile koordinasyon ve irtibat kopukluğu olduğunu savunan Akpınar, karakolda bulunan jandarmanın, karakolun önünden geçen teröristlere müdahale edebilmesi için karakol komutanının bir üstüne, onun da bir üstüne, o bir üstün de kendi üstüne bildirerek müdahale edebildiğine dikkat çekti. Akpınar, bu şekilde anlık müdahalenin olması gereken terörle mücadelede ciddî zamanların kaybedildiğini vurgulayarak, “Bakanlıklar arası, terörle mücadele eden birimler arası ve ast-üst arasındaki koordinasyonsuzluk teröre ciddî bir prim vermektedir. Bunun ivedi şekilde çözülmesi lazım.”

“TERÖRLE MÜCADELEDE NİYET SORGULANMALI”

Koşaner’in Hantepe saldırısı hakkındaki sözlerinin hatırlatılması üzerine Akpınar, aslında Hantepe’de heronların kullanıldığını, bunun medyada da yer aldığını belirterek, burada da yine koordinasyon eksikliğinin olduğunu bildirdi. Akpınar, teröristlerin dağa tırmanmasının, katırlarla cephane taşımasının ve karakolların etrafında konuşlanmasının İHA’larla çekilip Ankara’daki merkeze gitmesine rağmen bu görüntülerin operasyon yapacak birimlere gitmemesi ve köy muhtarının bilgi vermesine rağmen müdahalenin olmamasının “ihanet mi, ihmal mi?” sorusunu sordurduğunu dile getirdi. Kamuoyunda dillendirilen “30 yıldır terörle mücadele ettik de ne oldu?” sorusunu da eleştiren Akpınar, asıl şu soruların sorulması gerektiğini ifade etti: “30 yıldır acaba bu ülkede gerçekten terörle mücadele ediliyor mu, yoksa terör dediğimiz şey, iç politikayı dizayn etmek, hükümetleri sıkıştırarak toplumu germek, maniple etmek için mi kullanılıyor?”

“EMNİYET BİRİMLERİ TERÖRİSTE GÖZ AÇTIRMIYOR”

Sivil iradeye bağlı emniyet birimlerinin şehirlerde ki başarısından bahseden Akpınar, “Emniyet kuvvetlerinin terörle mücadelede daha etkili olduğunu görüyoruz. Geçtiğimiz zamanlarda tonlarca patlayıcı yakalandı. Şehirlerde ki terörle mücadelede ciddî bir başarı var, çok ince işçilik yapılıyor, terörist gruplar, olaylar daha önce tespit ediliyor ve yakalanıyor. Ama kırsalımızda mayınlar patlıyor, birçok askerimiz şehit oluyor. Dağlarda terörist gruplar ellerini kollarını sallayarak dolaşıyor. Işık Koşaner’in dediği gibi, itiraf ettiği gibi maalesef Türkiye’de kırsalda özellikle ciddî problemler var. Bu da oraların tamamen askere ihale etmesinden kaynaklanıyor. Hükümet son YAŞ’tan sonra sivil iradenin güçlenmesini kullanarak, sivil inisiyatifi ele almalı, 30 yıldan sonra ilk defa sivil irade terörle mücadele de etkin olmalı.” dedi.

“KARARLI BİR ŞEKİLDE REFORMLAR YAPILMALI”

Akpınar, Koşaner’in, “Hukuka ben mi uyacağım, neden uyacağım. 35. Madde bizim aslî görevimiz.” sözlerini de eleştirdi. Akpınar, bu sözlerin, kendisini devletin tek sahibi olarak görmenin bir sonucu olduğunu, burada da hükümetin kararlı davranıp bu kurumsal refleksi bitirmesi gerektiğini vurguladı. TSK’daki bu anlayışın, bu zihniyetin mevzuattan kaynaklanmadığını bildiren Akpınar sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu aynı zamanda TSK’nıin eğitim sisteminden de kaynaklanıyor. Bunun da ivedi şekilde değişmesi lazım. Ta ortaokuldan itibaren, askeri liselerden itibaren TSK’da ‘Siz bu memleketin biricik sahibisiniz, bu sivillerin aklı bir şeye ermez, memleket bizim’ diye eğitimler veriliyor. Bu subay eğitiminin değiştirilmesi gerekiyor. Bakın Koşaner’in itirafları şunu ortaya çıkarttı ki, TSK’nın zihniyetinde temelde bir değişiklik yok. Aynı niyetlerini sadece gizlemişler. Hükümet burada artık askerler uslandı, cici çocuk oldu demeden, kararlı bir şekilde reformları yapması lazım.”

“HÜKÜMET GÜÇ ZEHİRLENMESİ YAŞIYOR!”

Hükümette bir güç zehirlenmesinin yaşandığını savunan Akpınar, “Çok güçlü olduğunu yüzde 50 oyla geldiğini, devletin bütün kurumlarına hakim olduğunu, dolayısıyla kendi gücünün karşısında askerin de bir şey yapamayacağını zannediyor. Ama kazın ayağı öyle değil. TSK dediğimiz 700 bin mevcudu olan çok kalabalık bir nüfusa sahip kurum. Siz bu kurumun sadece komuta kademesini değiştirerek, komuta kademesinin de ne kadarını istediğin şekilde değiştirebildiğin ortada. Hükümete tavsiyem son 3 asırlık askeri tarihimizi okusunlar.”

yeni asya



Bu haber 1,411 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,356 µs