Erdoğan devlet adamı gibi davranmalı!

30 Mayıs 2007 17:40 tsi
Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı sert bir dille eleştirmesi tansiyonu yükseltti. Anayasa Mahkemesi de aynı sertlikle Erdoğan’a yanıt verdi. Kurumlar arasında yaşanan bu gerilim ho

Ne yazık ki Türkiye yine tatsız bir tartışmaya sahne oluyor. Yürütme ile yargı tatsız bir tartışmaya girişmiş durumda. Başbakan Erdoğan’ın geçtiğimiz gün Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde verdiği karar nedeniyle sert bir biçimde eleştirmesi ve “bu karar yargının yüz karasıdır” demesi, Anayasa Mahkemesi’ni hareket geçirdi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu yaptığı basın açıklamasında Erdoğan’ı sert bir şekilde eleştirerek “Başbakan’ın sözleri saygı sınırlarını aştı” dedi ve toplantı sonunda soruşturma açılacağını söyledi.

Başbakan Erdoğan, aslında daha önce de Anayasa Mahkemesini eleştirmişti. Erdoğan karar için daha önce “bu demokrasiye sıkılmış bir kurşundur” demişti. Anayasa Mahkemesi’nin neden daha önce değil de şimdi sert bir yanıt verdiği soru işareti… Belki bir “birikim”den bahsedilebilir.

Öte yandan Erdoğan’ın bu sözleri söylerken sahip olduğu ruh halini de dikkate almak gerekiyor. Erdoğan’ın dün NTV televizyonunda konurken çok gergin olduğu dikkatlerden kaçmamıştı. Erdoğan gergin… Peki, haksız mı? Makul her aydının bu soruya “Erdoğan haksızlığa uğradığına inanıyor. Bu yüzden kızması çok normal” dediğini biliyoruz. Erdoğan kızmakta haklı… Bir insan olarak, haksızlığa uğradığına inanan, adaletsiz bir rekabetin içinde yarıştığına inanan bir insan olarak, kızmakta haklı. Ancak Başbakan olarak değil. Erdoğan Başbakan olarak sinirlerine ve duygularına hakim olmak zorunda. Konuşurken mimiklerine dikkat etmek, ses tonuna ve seçtiği sözcüklere özen göstermek zorunda. Yani Erdoğan bir devlet adamı gibi davranmalı, her hangi bir vatandaş gibi değil. Evet, haksızlığa uğradığına inansa da -ki gelin itiraf edelim, Erdoğan bu şekilde düşünmekte haklı- Erdoğan sükuneti korumak zorunda. Yoksa akıllara Emre Aköz’ün “bürokratik elit savaşarak çekiliyor” şeklindeki sözleri geliyor. Üstüne bir de AKP’nin kapatılabileceği iddiaları eklenince Türkiye’deki demokrasinin nasıl bir tufan ile karşı karşıya kalabileceği kestirilebiliyor. Erdoğan devlet adamı gibi davranmalı… Sadece kendisi ve iktidardaki partisi için değil… Demokrasi için de…

---

Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu’nun açıklaması:

Başbakan'ın saygı sınırlarını aşan konuşmaları karşısında şu açıklama gerekli görülmüştür:
Kuvvetler ayrılığı devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmez, medeni bir işbölümüdür. Üstünlük ancak Anayasa ve kanunlardadır. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ve bu egemenlik yetkili organlarca kullanılır. Yargı yetkisi bağımsız yargıya aittir. Anayasa mahkemesi görev alanına giren ve ilk defa dava konusu edilen Cumhurbaşkanlığı seçimini karar bağlamıştır. Bu karar bilimsel olarak eleştirilebilse de kurumların yetkileri belirlenmiştir. Husumet içerisinde çalışmaları olanaksızdır. Bu bağlamda Başbakanın hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığını dışlayan tehdit hakaret ve husumet içeren açıklamaları mahkememizi hedef göstermektedir.
Anayasa mahkemesi bir güvencedir. Anayasa mahkemesi üyeleri görevlerinde bağımsız bir şekilde karar vermektedirler. Mahkememizin kendisine anayasa ile verilen görevi her zaman oluğu gibi yansız bir şekilde yerine getireceği kamuoyuna saygı ile duyurulur.

www.iyibilgi.com

Bu haber 535 defa okundu.