En Sıcak Konular

ABD Irak’a girmemizi mi istiyor girmememizi mi?

30 Mayıs 2007 16:22 tsi
ABD Irak’a girmemizi mi istiyor girmememizi mi? ‘Girelim’ diyen çok. ‘Girmeyelim’ diyen de. Bir de Amerika’nın ne dediği var. Söylediği mâlum da söylemediğine bakmak lazım. Zira tezkerede ‘gir’ dedi, girmedik. Şimdi ‘girme’ diyor. Huyumuz kurusun, i

Burası Ortadoğu! Kimse kimseye inanmaz. Doğrusu da bu. Türkiye’nin Irak ve kuzeyine ilişkin endişeleri tamemen yerinde. Fakat mesele bu değil.

Kuzey Irak’a yapılacak askeri bir operasyonun ana hedefleri belli. 1. Terörist PKK’nın canı yakılacak. 2. Bölgedeki Türkmlerin menfaatleri korunacak. 3. Mümkünse belli bir bölge elde tutulacak.

Gönül başka şeyler de ister ama konjonktür müsait değil. Bu hedef ve arzulara en büyük engel bilindiği üzere ABD. Amerika, Türkiye’nin bölgeye herhangi bir müdehalesine o kadar karşı duruyor ki, açıkça korktuğunu bile söylemek mümkün.

Mazeretleri de kendilerine göre. Irak’ta ek huzurlu yerin Kuzey olduğunu, burada da sorun çıkarsa artık başedemeyeceklerini söylüyorlar mealen. Tabii Barzani ve Talabani kardeşleri de üzmek istemiyorlar.

Hangisine inanalım?

Çuval vakasını artık saymazsanız son yaşanan iki uçaklı sınır ihlalini okumak için de diplomat olmaya gerek bulunmuyor. ABD basit biçimde, “buradan sonrası benim toprağım” demiş oldu.

Aslında bu kadar imâya da gerek yok. ABD ikili görüşmelerde sık sık bunu Türk tarafına hissettiriyor. Bu işin bir yönü.

Bir başka yönü ise düşünmeye değer. Bu farklı senaryoya göre, ABD Irak’ta tükenmiş durumda. Sadece kontrol altına alınamayan direniş hareketleri ve ABD hergün kalkan tabutlu uçaklar bir kenara, ABD iç politikası da Irak konusunda gittikçe daralıyor.

Ek asker gönderme ihtiyacı zaten karşılanmadığı gibi, bölgedeki ordunun maddi gereksinimleri bile Amerikan Senatosu’ndan zar zor geçiyor. Kaldı ki Beyaz Saray sakinlerinin süresi de bitiyor.

Gelecek seçimlerinin favorisi görünen Demokratların sandıktın zaferle çıkması, Irak savaşının sürdürümesini hemen hemen imkansız hale getirecek.

İran başardı mı?

ABD’nin bölgedeki en büyük sorunu aslında İran. Hem de her konuda. Tahran yıllara yaydığı stratejisi ile bir kere bile geri adım atmadığı gibi, Washingon’a da ağzına gelene söyledi.

Irak’ın özellikle güneyine ve kısmen ortasına hakim oldu. Şii’leri iyi organize etti ve denebilir ki ülkede ABD ile birlikte eşit söz söyler hale geldi. Bu ateşin üzerine dökülen nükleer yakıt konusunda da gerilemedi.

Nihayetinde de-sonuç kesin olmamakla birlikte-ABD’yi masaya oturttu. 2005 yılı Şubat ayında bölgenen ABD’li komutanı, Amerika’nın bölgeden çekiylmek için iki yıla ihtiyacı olduğunu söylüyordu.

İçinde bulunduğumuz günler “tam” o zamana denk düşüyor. Yani ABD mümkün olduğunca Irak’ın huzurunu tesis ettikten sonra artık çekilmeyi düşünmeye başladı. Bugün (30 Mayıs) 3 eyaletin sorumluluğunu ve güvenliğini terk ederek merkeze çekilmesi de bunun işaretlerinden sayılabilir.

Bekçi!

Peki ama bölgeye kim sahip çıkacak? Düzenin-petrolün-korunması için birisinin bölgede bulunması gerekiyor. Bu gereği hem “gücü”yle sağlayacak hem de ABD’nin güvenebileceği iki ülke bulunuyor bölgede.

İlki İsrail. Ancak İsrail’in Irak’ı kontrol edecek askeri gücü olmadığı gibi, Irak’a girmeleri demek, sadece İran’ın değil, Arap dünyasının “heyheyllenmesi” demek.

Bölge İran’a da hiç bırakılamayacağına göre, bu tartışmalı senaryonun tek kahramanı kalıyor. Türkiye! İşte bu yüzden bir çok analizci ve teorisyene göre böyle bir ihtimal var.

Var ama nasıl? Türkiye bu batağa saplanmayacak kadar akıllı olduğunu gösterdi. Hatta ABD’yi de bir çok kez ikaz etti. O halde havuza girmeyecek Ankara’yı itmek mümkün olur mu?

Davetle bu iş olmayacağından “tahrik”le olabilir mi? PKK, Barzani, Talabani, Türkmenlerin durumu, “tarihi hassasiyetler” kaşınarak ve en önemlisi Türk kamuoyuna “ABD izin vermediği için mi girmiyoruz, nasıl iş bu, ne olursa olsun girin” konumuna getirmek olası mı?

İkinci bir çuval vakasına bu sefer kesinlikle karşılık vereceği belli olan Türkiye, bu yola itilebilir mi?

Şimdilik bu soruların yanıtları havada. Ancak böylesi bir durumda Türkiye’nin ciddi bir açmaza sürükleneceği şimdiden kestirilebilir. Tabii Irak’ı arka bahçesi olarak gören İran’la burun buruna gelme ihtimali unutulmadan!

Çünkü bu hal Batı’yı zevkten dört köşe yapacaktır!
www.iyibilgi.com



Bu haber 777 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,991 µs