Kirli işler karıştı: Herkes birbirini vuruyor!

30 Mayıs 2007 14:33 tsi
Hakikaten yol üstündeymişiz! Trafik o kadar sıkışık ki, artık birbirlerini vuruyorlar! Terörist PKK trene sabotaj yapıyor, İran’dan Suriye’ye giden silahlar ortaya çıkıyor. O da yetmiyor, yakalanan 300 roketin Amerikan menşeli olduğu anlaşılıy

Biz alışığız ama sağolsun “düşmanlar” işleri karıştırmaya başladı. Daha bir iki ay önce İran’ın önemli istihbaratçılarından ve nükleer uzmanı İstanbul’da kaçırılmıştı. CIA mi MOSSAD mı kavgası sona ermeden, bu seferde bir Pakistanlı general ile İngiliz pilotun uçağı Karadeniz bölgesinde düştü.

Aslında her biri başlıbaşına inceleme konusu olan bu olaylar sıcaklığını korurken, bu sefer de terörist PKK’nın tren yoluna yaptığı bir sabotaj başka bir hengameyi gün ışığına çıkardı.

Biz sabotaja üzülerken, devrilen vagonlardan az buz değil tam 300 tane roketatar ortaya saçıldı. Meğer bu silahlar İran’dan Suriye’ye-bizim üzerimizden-gönderiliyormuş. Yani bir başka mantığa göre terörist PKK ortaya çıkarmış oldu bu rezilliği.

O da yetmedi.. Silahların kadim dostumuz Amerika’ya ait olduğu, menşein ABD olduğu ortaya çıktı. Üstelik yine iddialara göre bir veya iki Suriye rotasındaki uçağı da şüphelendiğimiz için yere indirdik. Bu kronoljiyi geriye doğru uzatırsak daha çok olayı ardı sıra dizmek mümkün.

Sanki Ankara-Ulus’ta patlayan bombanın bir Avrupa ülkesinden geldiğini ortaya çıkarmadık mı?

Organize işler bunlar

Aslında hallice zamandır bölgenin ve Türkiye’nin bir casuzlar savaşı yaşadığı biliniyor. Kesin rakam kim verir bilinmez ama en azından akla hemen gelebilecek bir seri ülkenin ajanları Türkiye’de cirit atıyor.

Bir başka ilginç nokta da şu. Türkiye’de bu türdün kirli ne oluyorsa, Türk istihbarat teşkilatlarının haberi olduğu. Yani her zaman ortaya çıkan kamera görüntülerinden ve resmi açıklamalardan, Türkiye’deki istihbarat faaliyetlerinin güvenlik örgütlerimiz tarafından bilindiği bir gerçek.

Muhtemelen kamouyona yansıyanların birkaç katı olay istihbarat teşkilatlarımız tarafından bertaraf ediliyor.

Yalnız Türkiye her zaman dış istihbarat örgütlerinin ilgi alanında bir ülke olmakla birlikte bu sefer bir farklılık görünüyor. O da-sanırız faaliyetlerin aşırı yoğunluğundan-operasyonların çakışmaya başlamış olması!

Yani hepsinin bir planı var ama kitlenmiş trafik yüzünden birbirlerine tosluyorlar. Bu arada Türk istihbarat sistemi de herhalde “kırsınlar birbirini, gerisini ben toplarım” formülü geliştirmiş olabilir. Esasen fena bir yol gibi durmuyor.

Ama gerçek olan şu… Bu türden istihbarat operasyonları biraz uyuşturucu kaçakçılığına benzer. Ne kadarını yakalarsanız yakalayın bir kısmı üzerinizden geçer. Örneğin uyuşturucu kaçakçılığından genel kabul, ne yakalarsınız 2-3 mislinin elinizden kaçmayı başardığıdır.

Bu durumda da Türkiye’de ortaya çıkan “kirli ve istihbarat operasyonları”nın sayısındaki artış, en azından, ülkemizde aşırı bir casusluk faaliyeti olduğunu gösteriyor. Bu durumda ilgili tüm kurumlarda bulunan istihbarat birimleri zaten fazla mesai yapıyor ama…

Genel bir bakış da gerekiyor. “Ne oluyor” gibilerden. Tam haritayı görmek için, hem içeride hem dışarıda Türkiye’ye yönelik bakışı eksiksiz çıkarmak gerekiyor. Çünkü kurulan oyunu görmek için önce oyunun kurallarını bilmek gerekiyor.

Bu haber 904 defa okundu.