Neo-con faşist Harp Akademileri'nde!

30 Mayıs 2007 11:15 tsi
ABD'li ünlü Neo Con faşisti Michel Rubin, Harp Akademilerinde başlayacak olan güvenlik konulu sempozyumda bidiri sunacak. AKP düşmanlığı perdesiyle Türkiye ve İslam aleyhine faşizan ve provakatif yazılarıyla ün yapan Rubin'in bildirisinde ne anlatacağı

M. Al Kışlalı'nın yazısı:

Harp Akademileri gündemi

Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı, Stratejik Araştırma ve Etüt Merkezi'nin tertiplediği, iki gün sürecek 'Güvenliğin yeni boyutları ve uluslararası örgütler' konulu uluslararası sempozyum yarın Harp Akademileri'nde başlıyor. Sempozyumda, biri özel, 15 bildiri sunulacak.

Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun'un açacağı toplantılara komutanların da katılması bekleniyor.

İlk gün, 'Güvenlik kavramındaki değişiklikler ve günümüze yansımaları' başlığı altında; Güvenlik algılamalarındaki değişimin uluslararası etkileri-Enerji güvenliği kavramı ve jeopolitik yansımaları ile Küreselleşmenin sosyolojik etkilerinin güvenlik kavramına etkileri konulu üç bildiri ile 'Yeni güvenlik anlayışında uluslararası örgütlerin değişen rolleri' başlığı altında ise, Uluslararası örgütler arasındaki işbirliği ve sorumluluk paylaşımlarının güvenlik politikalarına katkısı-Soğuk Savaş sonrası Birleşmiş Milletler'in rolü ve uluslararası güvenliğe yaklaşımı-Değişen güvenlik ortamında NATO uluslararası güvenliğin sağlanmasında bölgesel örgütlenmenin rolü, konulu dört bildiri var.

Cuma gününün ilk bölüm başlığı 'Geleceğe yönelik öngörüler ve izlenmesi muhtemel politikalar'. 2030'ların perspektifinde, 'Medeniyetlerin Yakınlaşmasının Uluslararası Güvenliğe Sağlayacağı Katkılar' özel bildiride ele alınacak. Bunu 'Asimetrik tehdit kavramı ve uluslararası güvenliğe yansımaları ile Nükleer biyolojik ve kimyasal silahlanmaların yaratacağı sorunlar ve alınacak tedbirler'in irdelenmesi izleyecek. 10'uncu bildiri konusu: Küresel iklim değişikliklerinin uluslararası güvenliğe etkileri.

Sempozyumun son oturumu, 'Uluslararası güvenlik politikalarında Türkiye'nin konumu' başlığı altında, Türkiye ile doğrudan ilgili dört konuya ayrılmış; Türkiye'nin uluslararası örgütlerin yaşadığı değişime ve bölgesel örgütlenmelere bakışı-Ortadoğu'da güvenliğin ve istikrarın sağlanmasında Türkiye'nin önemi-Türkiye'nin Akdeniz ve Karadeniz güvenliğine katkıları. Ve Avrupa Birliği tek hava sahası projesi ve etkileri.

Bu konular Genelkurmay'ın ne kadar düzeyi yüksek bir yaklaşım içerisinde bulunduğunu gösterirken, 'Türkiye'nin en önemli güvenlik sorunu terörle ilgiliyken neden sempozyum gündeminde bu husus görülmüyor' sorusu akla geliyor.

Acaba cuma sabahı oturumundaki bildirilerden biri olan 'Asimetrik tehdit kavramı ve uluslararası güvenliğe yansımaları' terör tehdidi açısından mı ele alınacak, diye düşünülebiliyor. Ayrıca bu bildiriyi sunacak olan Michael Rubin'in Türkiye'yi, siyasi ve güvenlik boyutlarıyla, iyi tanıyan bir uzman oluşu da beklentiyi güçlendirebiliyor.

Rubin, American Enterprise Institute'un önemli araştırmacılarından biri. Middle East Quarterly dergisinin de editörü. Sunacağı bildiriye AEI'nin önemli araştırmacılarının da katkıda bulunduğunun öğrenilmesi, konuşmasıyla ilgili beklentileri daha ilginç hale koyuyor. Hele, Türkiye'de Başbakan cumhurbaşkanı adaylığı konusunda zemin yoklarken yayımladığı 'İslamcı cumhurbaşkanı olursa' başlıklı araştırması hatırlandığında, beklenti artıyor.

Türkiye, PKK kaynaklı bir asimetrik tehditle karşı karşıya. Bir yandan terör cinayetlerindeki artışın ülkeyi yeni bir gerginlik içine sokması, diğer yandan da ABD'nin, Kuzey Irak'ta yuvalanan PKK'ya karşı harekât yapmaması için Türkiye'nin elini kolunu tutması, bu Türkiye için yaşamsal olan konunun sempozyumda gündeme gelmesini gerektiriyor.

Radikal

Bu haber 455 defa okundu.