Suriye basınına göre ABD'nin hedefi

20 Ağustos 2011 19:49 tsi
Suriye’de yönetime yakın olan el Sevra gazetesi baş yazısında, Obama yönetiminin hedefinin Suriye’nin bölgedeki rolü olduğu belirtilirken; Suriye yönetimnin baskılara boyun eğmeyeceği açıklandı.

Suriye’de yönetime karşı ayaklanmalar 5 aylık gibi süredir devam ederken, ABD Başkanı Obama’nın protestoları şiddet kullanarak bastırmaya çalışan Esad’ın çekilmesini istemesi Suriye basınında geniş yer buldu.

Suriye’de yönetime yakın olan el Sevra gazetesi baş yazısını Obama’nın açıklamalarına ayırdı. Baş yazıda,”Obama’nın hedefinin yönetimden çok Suriye’nin bölgedeki rolüdür.” denildi.

El Sevra Gazetesi baş yazısında ABD Başkanı Barak Obama’nın açıklamaları ve ardından Avrupa ülkelerinden gelen benzer açıklamalar, “Suriye’ye yönelik komplo ve siyasi hedeflerin yanı sıra Suriye’nin geleceğini, ülke olarak bölgedeki kilit konumunu, Arap İsrail çatışmasında temel bir taraf olması, Filistin konusunda tarihsel sorumluluğu itibariyle İsrail’e karşı şu ana kadar ve tek başına kalan taraf olması itibariyle yapıldı.” denilerek “Bu açıklamalar gerçek yüzlerini ortaya koyuyor.” şeklinde değerlendirildi.

Baş makalede, ABD ve batının Suriye yönetiminden çok, ülkeyi hedef aldığı ifade edilerek, "Şüphesiz ABD ve Batı’dan gelen bu açıklamalar Suriye yönetimini hedef almaktan çok Suriye’nin egemenliğini ve bölgede işgalci İsrail’e karşı yıllardır süre gelen mücadeleyi hedef alıyor. Çünkü Suriye’yi bu denklemden çıkarmak, İsrail, Washington ve batı için stratejik bir hedef teşkil ediyor.” denildi.

Amerika Birleşik Devletleri, batı ve bölgesel bazı müttefikleri; yaşanan istisnai bu gelişmeleri Suriye üzerinde baskıları artırmak için tarihi bir fırsat olarak gördükleri ifade edilen yazıda “Ancak bağımsızlığını ve egemenliğini koruyan ve bu güne kadar hegemonya siyasetinin karşısında durmuş olan Suriye, gerçekten bu hedeflerin hacmini ve uzantılarını çok iyi biliyor. Suriye halkı; ulusal birliği sağlayarak, tarihi bu yönetim etrafında kilitlenip, bu krizden daha güçlü ve sağlam çıkmayı sağlayacak siyasi bilinç ve olgunluğunu artırmıştır.” ifadeleri kullanıldı.

SURİYE'NİN KİMSEDEN DERS ALMAYA İHTİYACI YOK

Suriye’nin, insanlık tarihine ilk alfabeyi kazandıran aynı zamanda kökleri tarihin derinliklerine kadar uzanan ve 8 bin yıldır insanlık tarihinde yer alan Suriye’nin hiç kimsenin derslerine ihtiyacının olmadığı belirtildi. Makalede ayrıca, “Tüm dünyaya, demokratik yaşamda diğerlerine ders verecek, vatanını koruyup, kollayacak bunu kendisine yakın ve uzak olanlara gösterecektir.” ifadeleri kullanıldı.

“Washington, Londra, Paris ve Berlin tarafından yapılan açıklamalar, ülkenin egemenliğini yönelik düşmanlık olduğuna hiç şüphe yok.” ifadelerinin yer aldığı makalede “Bu düşmanlığı karşı tüm dürüst vatandaşlar ve kendilerini “Ulusal muhalif” olarak isimlendiren iç ve dışarıdaki muhaliflerin iddia ettikleri gibi ulusal bir tutum göstermeleri bekleniyor.” diyerek muhaliflerin tavır almaları istendi.

Makalenin sonunda “Eğer, (Muhaliflerin) tutumları içerdeki yanlış uygulamalara karşı çıkmak ve ABD’nin hegemonyalarına çıkmak ise, o zaman ilan edilen reform programı, atılan adımlar, ve yeni programlar, tüm ülke vatandaşlarının katılımına açıktır. O şekilde ülkenin ulusal ortaklığı güçlendirilerek Suriye’nin geleceği inşa edilir." değerlendirmesi yapıldı. Ayrıca reform treninin yola çıktığı, reformlar tamamlanmadan da bu yoluculuğunu sonlandırmayacağı ifade edildi.

Suriye’ye yönelik geçmişte olduğu gibi bu günde komploların yapıldığı savunulan yazıda, "İçişlerimize kimseyi karıştırmadık, bundan sonrada karıştırmayız. Geçmişte olduğu gibi bu günde kararlı bir tutum içindeyiz. Daha önce komploları boşa çıkardığımız gibi bu günde bu komploları boşa çıkaracak güce sahibiz.” denilerek kararlılık mesajı verildi.

Bu haber 794 defa okundu.