4 büyükleri buluşturan ne?

30 Mayıs 2007 08:51 tsi
Sezer, Erdoğan, Büyükanıt ve Baykal... Bu dörtlü çok uzun zamandan sonra biraraya geliyor. Peki onları biraraya getiren güç ne dersiniz? Bir ipucu verelim. Tarihi buluşmaya Aziz Yıldırım ve Fazıl Say da katılıyor!

Ertuğrul Özkök'ün yazısı:

Fenerbahçe'nin Ankara zaferi

GEÇEN yıl tam bugünlerde Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’la evinde kahvaltı etmiştik.

Bu kahvaltının çok spekülasyonu yapılmış, etrafında hayali senaryolar üretilmişti.

O gün Aziz Yıldırım çok üzgündü.

Fenerbahçe iddialı olduğu bir yıl şampiyonluğu kaçırmış ve bütün gözler onun üzerine çevrilmişti.

Ben işte öyle bir günde "Kongre üyesi olarak oyumu hálá Aziz Yıldırım’a vereceğimi" yazmıştım.

Yazının başlığı "Bir Fenerbahçeli’nin itirafları"ydı.

O güne kadar en çok okunan yazılarımdan biri olmuştu.

Anlayacağınız bir dertleşme kahvaltısıydı.

Geçen cumartesi akşamı Şükrü Saracoğlu’ndaki şöleni seyrederken, o yazıyı yazmakla ne kadar doğru yaptığımı anladım.

* * *

Bu defa daha keyifli bir kahvaltı yaptık.

Tamamen Fenerbahçe’yi konuştuk.

Kahvaltıda Ercan Saatçi, Mahmut Uslu ve Acar Yıldırım da vardı.

Aziz Yıldırım, 4 Haziran akşamı Ankara’da düzenleyecekleri Fazıl Say konseri hakkında ilginç bir bilgi verdi.

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bugüne kadarki bütün alışkanlıklarını kırarak, o geceye geleceğini söylemiş.

Çankaya’da ne konuştuklarını sordum.

Cumhurbaşkanı, "Lütfen burada konuştuklarımızı gazetecilere anlatmayın" demiş.

Nitekim anlatmadılar.

Sadece Sezer’in, futbol ve futbolcular hakkında, kendilerini şaşırtacak kadar iyi bilgi sahibi olduğunu söylediler.

Fazıl Say, Fenerbahçe Senfonisi yazmıştı.

Onun Lütfi Kırdar’daki ilk sunumuna ben de katılmıştım.

Konserin Ankara’daki tekrarı, siyasi açıdan da çok ilginç olacak.

Çünkü, Sezer dışında Başbakan Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da katılacağını bildirmiş.

Bu dört devlet adamının son defa ne zaman bir araya geldiklerini düşündüm, ama çıkartamadım.

Yanılmıyorsam, bu kişiler belki de son defa bir araya gelecekler.

O nedenle buna Aziz Yıldırım’ın "Diplomasi zaferi" dedim.

Çünkü şu sıra bu dört kişiyi bir araya getirecek başka bir gücün bulunduğunu sanmıyorum.

* * *

Biraz da takımdan bilgiler vereyim.

Alex’le henüz kesin bir anlaşma olmamış.

İki yıl için, yıl başına 2.5 milyon Euro üzerinden sözlü bir anlaşma yapılmış ama Alex son cevap için biraz süre istemiş.

Galiba sorun onunla değil, eşiyle.

Eşi Türkiye’yi çok seviyordu.

Ancak stattaki ıslıklama olayından sonra biraz soğumuş.

"Bir daha böyle bir şeyle karşılaşırsak dayanamayız" diyormuş.

Yıldırım yine de kalacağını düşünüyor.

Transferlere gelince...

Zico, 8 kişilik bir transfer listesi vermiş.

Transfer heyeti bunun üzerinde çalışıyor.

Listedeki kişilerden Wederson ile anlaşma yapılmış gibi.

Gelelim en çok merak edilen soruya.

Roberto Carlos geliyor mu?

Büyük bir ihtimalle evet. Ancak son zamanlarda yeni bir görüşme yapılmamış.

* * *

Kulübün bütçesi 170 milyon dolar üzerinden bağlandı.

Peki bütçe denk mi? Yıldırım, "5 milyon dolar açık verebilir" diyor.

Bu da, bu yıl törenler için ayrılan paradan kaynaklanıyormuş.

Fenerium satışları 42 milyon YTL’yi bulmuş.

Aziz Yıldırım’ı en çok mutlu eden gelişmelerden biri, Fener tribünlerindeki kadın ve çocuk sayısının artması.

Gerçekten bunu ben de gözlemledim.

* * *

Ankaragücü maçı sırasında en çok merak ettiğim konulardan biri, Haluk Ulusoy’la tribünde aralarında neler geçtiğiydi.

Fazla bir şey konuşmamışlar.

Ulusoy gelirken yanında 20’e yakın sivil güvenlik elemanı varmış.

Bir ara hemen öndeki seyirciler "Ulusoy dışarı" diye bağırmaya başlayınca, yanındakilerden birkaçı müdahale etmek istemiş.

Fakat Aziz Yıldırım, "Biz yatıştırırız, siz karışmayın" diyerek onları uyarmış.

Bu arada Mali Kongre’de Ulusoy’a bir çiçek attığını, ama bunun karşılığını alamadığını söylüyor.

İki buçuk saate yakın sohbet ettik.

Mesela geçen sezon en büyük hatalarından birinin, Denizlispor maçında aşağı inip, kulübü sahadan çekmemek olduğunu söyledi.

12 bin kişilik kapalı salonun yapımına başlanıyormuş.

Yüzme kulübüne olimpiyatlarda derece alabilecek, dünya çapında sporcular almışlar. Bunların bir bölümü Türk vatandaşlığına geçmiş.

Bir de yazılmamak kaydıyla konuştuklarımız var ki, onlar da geçen yılki kahvaltıda konuştuklarımız gibi bizlere kalacak. 

Bu haber 368 defa okundu.