En Sıcak Konular

Esad Hama sözünü verince ne yaşandı?

11 Ağustos 2011 10:39 tsi
Esad Hama sözünü verince ne yaşandı? Davutoğlu'nun Suriye ziyaretinin ardından 24 saat içinde tanklar Hama'dan çekildi. Peki, Davutoğlu Esad'la ne konuştu, Suriye'de neler yaşandı?

Abdülkadir Selvi / Yeni Şafak

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, akan kanın durması ve askerin çekilmesi konusunu ısrarla ve kararlı bir şekilde dile getirince, Beşar Esad, "Yarın Hama'dan çekiliyoruz" diyor.

Bunun üzerine Davutoğlu, "Biz Sayın Cumhurbaşkanı'nın sözüne güveniyoruz ama önemli olan uluslararası camianın buna inanması lazım" karşılığını veriyor.

Bunun üzerine Esad, "Ne yapabiliriz" şeklinde yüzüne bakınca Davutoğlu, "Bunu uluslararası camiaya duyurmak lazım. Onun için bizim büyükelçimiz yarın Hama'ya gitsin. Bizzat kendi gözleriyle çekilmeyi görsün. Bizim basın mensuplarımızdan yanında gazeteciler bulunsun. Onlar da bunu dünyaya duyursun" diyor.

Beşar Esad öneriyi uygun buluyor. Büyükelçimizin halkla, yerel yöneticilerle görüşmesi de yine orada kararlaştırılıyor.

Peki Türk büyükelçisinin bölgeye gitmesi bir rahatsızlık meydana getiriyor muı Türk heyeti böyle bir izlenim edinmiyor.

Davutoğlu, Şam'dan ayrılmadan önce büyükelçimize sabah erken saatlerde Hama'ya hareket etmek üzere hazırlığını yapması talimatını veriyor.

Büyükelçimiz Ömer Önhon dün Hama'ya gidiyor, camide namaz kılıyor, belediye başkanı ve valinin yanı sıra halkla konuşuyor.

Verdiği ilk bilgiler, bazı kontrol noktalarında tankların bulunmasına rağmen Hama'da askerin çekilmesi işleminin başladığını doğruluyor.

Zaten Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu da ancak büyükelçimizden onay geldikten sonra açıklama yapabiliyorlar.

Dün yine uluslararası basının Hama'ya götürülmesi konusunda Ankara'ya, Şam'dan olumlu sinyaller ulaşmıştı.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun belirttiği gibi, Türk Dışişleri Bakanı'nın ayrılmasının üzerinden 24 saat geçmeden Hama'dan tankların çekilmeye başlaması önemli. Önümüzdeki günlerde diğer şehirlerden çekilme işleminin başlaması bekleniyor. Nihai olarak asker kışlasına dönecek, akan kan duracak ve siyasi reformlar uygulamaya konulacak. Takvim bu...

Buna rağmen Ankara, Şam'daki gelişmelerin temkinli bir şekildeki takip edilmesinden yana. Suriye'deki görüşmelerin ardından artık gelişmelerin günlük olarak takip edilecek bir noktada olduğunun altı çizilmişti. Bunun olumlu yanı olduğu kadar, güvensizlik ifade eden bir tarafı da vardı.

Çünkü Türkiye Suriye'de hareketliliğin başladığı günden bu yana, reformların yapılması, genel seçim takviminin açıklanması, cezaevindeki siyasi suçlara af çıkarılması gibi telkinlerde bulunuyor.

Türkiye böylece uluslararası camianın Şam yönetimi ile irtibatının kopmamasına çalışıyordu.

Ta ki katliamlar başlayana kadar.

Daha önce reformlar konusunda olumlu bir yaklaşım sergileyen Esad yönetimi, askeri birlikleri halkın üzerine sürüp, geçmişi hatırlatan bir katliama yönelince, söz orada bitti. Davutoğlu da Beşar Esad'a uzun uzun sözün bittiği noktaya gelindiğini anlattı. Suriye yönetiminin kendisini uluslararası camiaya taşıyacak, Türkiye'den başka bir dostu yoktur.

Beşar Esad'ın, "Başka ülkeler de gelmek istediler, kabul etmedim. Ama Türkiye olunca farklı" demesi de bunu ortaya koyuyor.

İran bunu yapamaz.

Hama katliamını her aşamada takip etmiş bir isim aktarmıştı.

Müslüman Kardeşler isyanının zirveye ulaştığı sıralarda, istihbarat birimleri Hafız Esad'ın Paris'te iki apartman aldığı bilgisine ulaşırlar. Bu Hafız Esad'ın ülkeyi terk edeceği şeklinde yorumlanır. O sırada Türkiye ile irtibat kuran Müslüman Kardeşler'in temsilcileri, "Hafız Esad'ın devrilmesi an meselesi, silah temin etmek için bize 5 milyon dolar verin" diye talepte bulunuyorlar.

Türkiye, komşu ülkenin iç işlerine karışmama kararı alır. Müslüman Kardeşler'de hayal kırıklığına yol açan bu tavır, "Komşu ülke zor durumdayken, bundan istifade etmek olmaz" şeklinde izah edilir.

Başka kaynaklardan teyit etme imkanım olmadı. O günkü Türk dış politikasının reflekslerine de yakın bulduğum için bu anekdotu paylaşmak istedim. Ayrıca kaynağım birikimini Suriye'nin sınır illerinde yapmış bir isimdi.

Hafız Esad, Hama'nın etrafını tanklarla çevirir ve çocuk, genç, yaşlı, kadın demeden bir şehri yok eder. Resmi rakamlar 10-25 bin kişinin katledildiğini gösteriyor. Katliamın gerçek boyutları ise bilinmiyor. Sadece insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak tarihe geçiyor.

Türkiye'nin sergilediği bu tavra rağmen, Esad, ilk iş olarak PKK'yı kendi topraklarına davet etti. 30 yıldır kan akıtan PKK terörü, Hafız Esad'ın beşiğinde büyüdü.

Elbette ki Beşar Esad, babası Hafız Esad gibi değil.

Ama şu süreçte, babasını andıran görüntüler verdi.

Babası resmi rakamlarla 25 bin kişiyi katletti, oğlu 1800 kişiyi...

Türkiye ile Suriye ilişkilerinin arasına yine Hama girdi.




Bu haber 913 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,999 µs