En Sıcak Konular

Bugün gir diyen yarın karşına dikilecek!

26 Mayıs 2007 00:00 tsi
Bugün gir diyen yarın karşına dikilecek! Türkiye Kuzey Irak'a girmeli mi? Asker "hükümet isterse üzerimize düşeni yaparız" diyor, ancak aynı zamanda birileri hükümetin üzerinde "Kuzey Irak baskısı" oluşturuyor. O birileri muhalefet ve Türkiye Kuzey Irak'a girdiğinde bunun hesabını sormayı

Ertuğrul Özkök'ün yazısı:

Başbakan'ın yazmadığım cümlesi

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’la İstanbul Hilton Oteli’nde yaptığım sohbette yazmadığım bir bölüm var.

Sohbet sırasında not almadığım için, o bölümü yazmayı unutmuşum.

Ancak önceki gün atv’de, "Irak’a girmek için asker isterse yetkiyi veririz" sözlerini izlerken, birden aklıma geldi.

Konunun gündeme gelmesi nedeniyle, o bölümün yazılmasının da yararlı olacağını düşündüm.

* * *

Konu cumhurbaşkanlığı ile ilgili bir sorumla açıldı.

"Cumhurbaşkanlığı konusunda, neden siz ve Abdullah Gül dışında bir aday üzerinde uzlaşma yoluna gitmediniz?" diye sordum.

Partinin böyle bir çözümü kabul etmeyeceği endişesi taşıdığını söyledi.

AKP’nin grup bütünlüğü bölündüğü takdirde sorunlar çıkabileceğini belirttikten sonra şu ilginç sözleri söyledi:

"Bakın, 1 Mart tezkeresi tartışılırken parti grubu bölündü ve bir bölümü CHP ile birlikte hareket etti. O nedenle tezkere reddedildi."

Bunun arkasından şu çarpıcı ve iddialı sözü söyledi:

"Bugün bölgede ne çekiyorsak, işte AKP grubunun bölünmesi ve 1 Mart tezkeresinin reddedilmesi yüzündendir."

Bu görüşe ben de katılıyorum.

O günlerde en az üç defa şu tezi işlemiştim:

"Bugün tezkereyi kabul edip orada var olamazsak, yarın çok daha zor şartlar altında oraya girmek zorunda kalacağız."

Evet bu sözlerim hálá arşivlerde duruyor.

O günlerde yazarların çoğu bu sözlerim yüzünden beni şiddetle eleştiriyordu.

"Oradan gelecek ilk tabutların sorumlusu siz olursunuz" diyecek kadar fanatikleşenler bile vardı.

* * *

Buyurun sonuç ortada.

Türk askeri Irak’a girmedi.

Dolayısıyla oradan gelen tabut yok.

Ama her gün ülkenin her yerinden gencecik insanların tabutları kaldırılıyor.

Şehit annelerinin gözyaşları dinmedi.

Ve o gün tezkereye karşı çıkanların bir bölümü şimdi "Ordu Kuzey Irak’a" diye tempo tutuyor.

Peki oradan tabutlar içinde gelecek genç bedenlerin sorumlusu kim olacak?

Muhalefette olunca iş kolay.

Bugün git dersiniz, yarın "Niye gittiniz" diye hesap sorarsınız.

O yüzden diyorum ki, eğer siyaset dediğimiz şeyin asgari bir ahlakı varsa, 1 Mart günü tezkereye karşı çıkanların hepsinin, bugünkü terör politikalarına koşulsuz destek vermesi gerekir.

Çünkü o tezkereyi reddederken, işin bir gün bu noktaya geleceği açıkça belliydi.

Eğer o günkü karar, bir "mutabakatı" temsil ediyorduysa ve o kararın alınmasında sizin de imzanız, oyunuz varsa, bugünkü sonuçlarına da ortaksınız demektir.

O günlerde Türkiye’nin ABD ile müzakerelerini yürüten Deniz Bölükbaşı, bugün MHP’den milletvekili adayı.

MHP iktidar ortağı olduğu takdirde, önemli görevler de yüklenecek kapasitede, çok iyi bir diplomattır.

Adalet duygusu gelişmiş bir insandır.

O nedenle, ilerde bunları anlatacağını tahmin ediyorum.

* * *

Ben yine düşüncemi yazayım.

Türkiye’nin bugünkü şartlarda Kuzey Irak’a girmesi "tarihi" bir karar olacaktır.

Bu kararı almadan önce çok çok iyi düşünmeliyiz.

Çünkü bu harekátın nerelere kadar gidebileceğini bugünden kestirmek kolay değil.

Türkiye’ye nelere mal olacağını iyi hesaplamak gerekir.

Bugün etrafta "Neye mal olursa olsun girelim" diye dolaşanların, yarın bu kararı alanların karşısına en azılı muhalifler olarak çıkacağından kimse şüphe etmesin.

Sorumsuz insanlar günü yaşar, sorumlular ise yarını düşünür.

O nedenle ben bugün için bir şey söylemiyorum, sadece dünle ilgili düşüncemi tekrarlıyorum.

1 Mart tezkeresinin reddi Türkiye’ye çok pahalıya mal olmuştur...

Ertuğrul Özkök - Hürriyet



Bu haber 274 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,909 µs