En Sıcak Konular

Obezlik ya da açlıktan ölüyoruz

29 Temmuz 2011 12:08 tsi
Obezlik ya da açlıktan ölüyoruz Bir yanda gıda bulamadığı için çocuğunu besleyemeyen ebeveynler, diğer yanda tarlalara biyodizel üretmek için ekilip yakılan mısırlar.

Dünya tarihi en garip döneminden geçiyor. Geçen sene tarihte ilk kez dünyadaki obezlerin sayısı açların sayısını geçti. Bir tarafta bedeninin öğütemeyeceği kadar çok yemek yiyip şişmanlayan yoksullar ve orta sınıf, diğer tarafta kitlesel açlık.

Gıda fiyatları yüzyılın en yüksek seviyesine çıktı. Gıdanın vadeli işlemler ve opsiyon piyasalarında spekülasyon aracı olmasını bir tarafa bırakalım. Bu kumar piyasalarının bütün gezegene yayılması, artışı tek başına açıklamaz. Bir zaman fiyatı çıkaranlar, diğer zamanlarda indirir. Esas artış, tarlaların biyodizel denilen yakıtların üretildiği tarımsal ürünlerin yayılmasından kaynaklanıyor.

Tarladaki duman

Petrol fiyatlarındaki artış nedeniyle büyük tarım şirketleri kontrol ettikleri tarlalarda biyoyakıt üretiminde kullanabilecekleri tarımsal ürünlere yöneliyorlar. Biyodizel gibi isimler verilen yakıtların ismine bakmayın. Bahçeşehir Üniversitesi’nden Nejat Dinç gibi akademisyenlerin gösterdiğine göre bu yakıtlar aslında biyolojik hayatı desteklemiyor. Biyoyakıtları üretmek için ciddi yakıt harcanıyor, işlemek için çok  enerji sarf ediliyor ve sonra sıradan sıvı yakıtların çevreye verdiği zararın aynısını onlar da veriyor. Yani sırf darıdan diye dizel daha temiz olmuyor.

Ama tarım lobilerinin gücü nedeniyle bu tür ürünlere önemli devlet destekleri veriliyor. Bir de üzerine petrol fiyatları artınca, tarlaları yenmesi yasak mısırlar basıyor. Bir tarafta arabalara yedirilecek gıda, diğer tarafta aç insanlar ve egzozundan duman çıkan tarlalar...

 



Afrika’da 800 milyon aç

Dünyada yaklaşık 800 milyon kişi açlıktan mustarip. Kapitalizmin pompaladığı gıda fiyat artışı ve tarlaların yakıta ayrılmasına ek olarak bir de periyodik kuraklık, gıdanın dünyanın lanetlileri için ulaşılmaz fiyata çıkmasına neden oluyor. Dikkat etmeli, teşbih yapmıyorum, burada tahlil bile yok, doğrudan tasvir. İnsanlar açlıktan ölüyor.

Şu anda özellikle Somali, Etiyopya ve Kenya’da son 60 yılın en korkunç kuraklığı yaşanıyor. Zaten el yakan gıda fiyatları, kuraklıkla birleşince 11 milyon insan önüm üzdeki iki hafta içerisinde ölüm sınırına yaklaşacak.

Olmamış bir şey değil, Afrika’da daha 1991’de 250 bin kişi açlıktan ölmüştü. 20 yıl sonra insaniyet yeni bir acı rekorla karşılaşabilir. Birleşmiş Milletler acil yardım çağrısı yaptı. Ancak ağır bürokrasi, hantal ve kibirli ‘birinci dünya’yla karşılaşınca, sonuç vahim oldu. Henüz somut adım yok.

 



Obezler daha kalabalık

Avustralya merkezli Uluslararası Tarım Ekonomistleri Birliği geçen hafta dünyadaki obez sayısının aç sayısını geçtiğini açıkladı. Sağlıksız üretilmiş, GDO’lu veya şekeri fazla kitlesel fabrikasyon gıdaların vücuda yakamayacağı kadar gıda yüklemesi obezliği yaygınlaştırıyor. Bir taraftan reklamlarla pompalanan tüketim kampanyaları, diğer taraftan büyüyen buzdolaplarımız, evlerimizi gıda deposuna dönüştürüyor. Buzdolaplarımıza depoladığımız gıdanın bir bölümünü her hafta çöpe atıyoruz. Yerde ekmek bulup başımıza götürdüğümüz günler geride kaldı.

Bedenlerimiz de bir çeşit depoya dönüşüyor. Bizi her yere taşıyorlar. AVM’lerde yürüyen merdivenler, arabalar, uçaklar her an bedenleri bir yerden bir yere götürüyor. Elimizde olsa elektrikli sandalyeyle dolaşacağız. Batı’da birçok kentte insanlar günde 3000 adımdan az atıyor, sonra bazıları gidip yarım saat spor salonunda (Cim diyorlar) televizyon seyrederek koşuyor.

Ama yemeye geldiğimizde her öğün süper benzin, euro öğün. Bolca şekerli ekmek, şekerli içecek... Sonuç ortada: Türkiye’nin de içinde olduğu gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde obezlik dünya tarihinde ilk kez genel bir sağlık sorununa dönüşmüş durumda. Bir yanda gıda bulamadığı için çocuğunu besleyemeyen ebeveynler, diğer yanda tarlalara biyodizel üretmek için ekilip yakılan mısırlar. Tarihçiler uygarlığımızın halini 200 sene sonra yazarken bize ne ad verecekler acaba? ‘Ahmaklar Medeniyeti’ derlerse hiç kimse alınmasın.

Koray Çalışkan / Radikal



Bu haber 1,302 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    11,564 µs