En Sıcak Konular

Ordu ikinci bir polis olmamalı

26 Temmuz 2011 14:08 tsi
Ordu ikinci bir polis olmamalı Askeri darbeler TSK’nın askeri kabiliyetlerine çok büyük darbeler vurdu. Ordu, asıl mesleğini yapmaktan ziyade siyasete daldı. Oysa ki...

Sedat Laçiner / Star

Askeri darbeler TSK’nın askeri kabiliyetlerine çok büyük darbeler vurdu. Ordu, asıl mesleğini yapmaktan ziyade siyasete daldı. Oysa ki Osmanlı’nın yıkılışında gördüğümüz gibi, siyasete girmiş bir ordu dünyanın en zayıf ordusudur. En kötüsü darbeci generaller sadece TSK’nın askeri ilgi ve becerisini zayıflatmakla kalmadılar, aynı zamanda jandarma, polis ve MİT’in gelişimine de büyük zarar verdiler.

Jandarma ve Ordu

27 Mayıs 1960 Darbesi’nden sonra Ordu, diğer silahlı kurumlar olan jandarma, polis ve MİT’i adeta yedeğine aldı. Böylece özünde ‘kırsal alan polisi’ olması gereken jandarma bir türlü esas işine dönemedi ve ne olduğu tam olarak anlaşılamayan, asker ile polis arasında, ancak ikisi de olamayan bir kurum haline geldi. Kâğıt üzerinde İçişleri Bakanı’na bağlı olan jandarma, fiiliyatta Genelkurmay’a bağlı çalıştı, yani asker kaldı. Fakat jandarma, Ordu içinde de ikinci sınıf muamelesi gördü. Öylesine ikinci sınıf kaldı ki kendi komutanını bile kendisinin çıkarmasına izin verilmedi. Bildiğiniz gibi Jandarma Genel Komutanları her zaman Kara Kuvvetleri’nden gelen bir generaldir. Aynı şekilde her kuvvet komutanlığının bir harp okulu olmasına rağmen Jandarma’nın böyle bir okulu bile yoktur. Örnekleri uzatabiliriz, fakat gerek yok. Çünkü jandarmanın TSK içindeki konumunu en iyi jandarma olanlar bilir. Gelişmesine izin verilmeyen jandarma buna karşın askeri darbelerde çok etkili bir araç olarak kullanılmıştır. TSK’nın sanki polismiş gibi iç güvenlikte her türlü faaliyete girmesi jandarma sayesinde mümkün olabilmiştir. Böylece Ordu en ufak ilçelere kadar ev ev istihbarat faaliyetinde bulunabilmiştir.

Polis ve Ordu

Aynı şekilde polis de askerin ülkeyi yönetme sevdasının kurbanı bir diğer kurumdur. Darbeci generallerin gözünde polis ‘bekçi Murtaza’ rolünün ötesine geçememiştir. Aynı zamanda silah kullanma yetkileri olması nedeniyle Ordu’nun polise bakışında ‘ikinci bir orduya dönüşebilir’ endişesi her zaman olmuştur. Bu nedenle Emniyet Genel Müdürü’nün kim olacağı TSK için 27 Mayıs’tan bu yana hep önemli olmuştur. Bu bağlamda pek çok Emniyet Genel Müdürü’nün sözde sivil dönemlerde bile İçişleri Bakanı’ndan çok Genelkurmay’dan korktuğu, hatta ondan emir aldığı da bilinen bir gerçektir.

Polisin gelişimi açısından en önemli kırılma noktası Özal’ın gelişidir. Demokrasinin ve iç güvenliğin güçlü bir polis teşkilatı gerektirdiğinin bilincinde olan Özal’ın hayalinde tamamen sivilleşmiş bir jandarma ile güçlü bir polis teşkilatı vardı. Bu bağlamda ilk olarak polisin araçları ve silahları modernleştirildi. Daha önemlisi polisin eğitimine büyük önem verildi. O günden bugüne binlerce polis yurt dışına gönderildi, yurt içinde de Polis Koleji ve Akademisi’nin eğitim kalitesi arttırıldı. Belki Özal daha fazlasını da yapabilirdi, fakat polisin içindeki ‘darbeci polisler’ daha fazlasına izin vermediler. Çiller döneminde terörle mücadele adına polise bazı ağır silahlar ve terör bölgesinde yeni görevler verilmişse de 28 Şubatçıların ilk işi “ikinci ordu oluyorlar” diyerek polisin elinden teröre karşı kullanılan silahları toplamak oldu. Aynı bağlamda teröristle mücadelede büyük katkıları olan Polis Özel Harekât da fiilen dağıtıldı.

Her türlü olumsuz tavıra rağmen Özal’ın attığı tohumlar çok güçlüydü ve son dönemde kendisini en iyi yenileyen kurum polis oldu. Amerika ve Avrupa’dan dönen gençler önemli olanın silah değil mentalite yenilenmesi olduğunu kanıtladılar. Bugün darbeci zihinler polisin yeni roller almasından, özellikle teröristle mücadelede güçlenmesinden çekiniyorlar. Doğrudur, polis ikinci bir Ordu olmamalıdır. Fakat Ordu da ikinci bir polis olma özelliğini terk etmelidir. Kim ki bir diğerinin mesleğine soyunur, o zaman asli işini bile yapamaz.



Bu haber 929 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,444 µs