Yargı, itirazları hukuksuzca reddetti
26 Temmuz 2011 12:34 tsi
Deniz Feneri e.V davası kapsamında tutuklanan Kanal 7 yöneticileri ve Zahid Akman'ın itirazları hukusuzca reddedildi. Avukatlar, mantıksızlıkları tek tek ortaya koydu.
Almanya Deniz Feneri e.V davası kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılğı'nın talebiyle tutuklanan Kanal 7 yöneticileri ve Zahid Akman'ın, tutuklamalara yaptığı itirazlar geçen hafta reddedildi.
Ancak tutuklama kararı gibi, itirazlara yönelik ret kararlarında da bir dizi hukuksuzluk dikkat çekiyor.
Kanal 7 yöneticileri ve Zahid Akman, Almanya Deniz Feneri e.V. davası kapsamındaki tutukluluklarına avukatları aracılığıyla itiraz etti. Ancak bu itirazlar, gözaltı ve tutuklama sürecindeki gibi hukuksuz bir şekilde reddedildi.
Avukatları; Zahid Akman ve Kanal 7 yöneticilerinin tutukluluklarına yönelik itiraz dilekçelerini Ankara 13'üncü Sulh Ceza Mahkemesi'ne sundu. Dilekçelerde tutukluluk kararının hukuksuzluğu ve bu süreçte yaşanan haksızlıklara dikkat çekildi.
İTİRAZA HUKUKSUZ "RET"
4 avukat da, müvekkillerinin, benzer gerekçelerle tutuksuz yargılanmasını talep etti. İtiraz dilekçelerinde; tutuklama kararı veren nöbetçi mahkemenin gerekçesi irdelendi. Gösterilen gerekçeler, delillerle tek tek çürütüldü.
TUTUKLAMA, HUKUK KURALLARINA AYKIRI
Kararın en dikkat çeken yönü, uygulanan tutuklama tedbirinin; "yakalama ve gözaltına alma tedbirlerine ilişkin genel kurallara" aykırılığı... Çünkü yakalama tedbirine başvurulabilmesi için, kişiye suç işlenirken rastlanması veya suçüstü bir fiilden dolayı izlenen kişinin kaçması veya hemen kimliğinin belirlenememesi riskinin bulunması şart... Ancak bu olayda tutuklanan 4 kişiden hiç biri için düzenlenmiş bir yakalama emri bulunmuyor.
GİZLİ DELİLLER TUTUKLAMAYA DAYANAK OLAMAZ!
Hakkında tutuklama kararı verilen kişinin, tutukluluk gerekçelerini öğrenme ve bunları çürütebilme hakkı, hukuki olarak sabit... Ancak dosyada kısıtlılık kararı var ve savunma makamı, kendisine yöneltilen suçun ne olduğunu bile bilmiyor. Bu durum da, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihatlarına aykırı... AHİM'in, "Soruşturmanın güvenliği gerekçesiyle savunma makamı tarafından incelenip görüş bildirilmesine izin verilmeyen deliller, bir tutuklama kararı için dayanak teşkil edemeyecektir." içtihadı, bu tutukluluğu tek başına hukuksuz kılmaya yetiyor.
"KAÇMA ŞÜPHESİ" MANTIKSIZ!
Mahkemenin tutuklama kararında, "müvekkilin kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesinin bulunması!" ibareleri de yer alıyor. Ancak söz konusu kişilerin, soruşturmanın sürdüğü üç yıl boyunca birçok kez ifade vermek istemesi ve bu konuda savcılığa yaptıkları başvurular göz önünde bulundurulmadı.
Mevcut durum itiraz sonrasında da değişmedi. Mahkeme, kaçma şüpheleri bulunmayan kişilerin özgürlüklerini, dayanaksız bir şüphe ile kısıtlama kararında ısrar etti.
DELİL KARARTMAK İMKANSIZ!
Mahkemenin tutuklama gerekçelerinden biri de "tanıklar üzerinde baskı kurma ve delillerin karartılması" riskiydi. İtiraz dilekçesinde, soruşturmanın üç yıldır devam ettiği hatırlatıldı, kimlere nasıl bir baskı kurulabileceği soruldu. Ancak mahkeme bu gerekçelerini delillendiremediği halde, tutukluluk kararında ısrar etti.
Masumiyet karinesi devam ettiği halde, mahkemenin hukuksuz tavrıyla mağdur olan Kanal 7 yöneticileri ve Zahid Akman, itiraz haklarını yine kullanacak. Yöneticilerin ve avukatlarının beklentisi, bu hukuksuzluğu son bulması ve bir sonraki itirazda, adaletin tecelli etmesi yönünde...
Bu haber 707 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle