Ankara’yı uyutmayan 3 kâbus!

0 0 0000 00:00 tsi
Ankara bilmediğinden korkuyor. Korktuğu için kâbus görüyor. Ve hep aynı karabasanları görüyor. Sabahları kalkıp gördüklerini birbirine anlatıyor. 'Tâbir' lmaya çalışıyor. Ama kimse 'hayırdır inşallah'tan ötesini söyleyemiyor. İşte Ankara geceleri

Gerçekte tüm Ankara senaryolarının özü ‘istikrarsızlığa’ dayanır. Ne zaman ki Ankara politik kulisleri ve derin siyaset mahfilleri-tıpkı İstanbul’luişadamları gibi-önünü apaçık göremez, o zaman kabus başlar.

Bu seferde durum farklı değil ve Ankara bil(e)medikleri yüzünden kabus görüyor. Sabah biri kalkıp karabasanınını anlatıyor, o karabasan inanılmaz bir hızla yayılıp, sahibini bile inandırır hale geliyor.

Hayırdır inşallah!

Ankara’nın gittikçe palazlanan ilk kabusu AKP’nin kapatılması üzerine bir süredir yapılan spekülasyonlar. Öyle ki bu durum, son “mayolu reklam panoları” haberinin savcılıktaki AKP dosyasına girdiği haberi ile iyice şişti.

Belki de AKP üzerinden yapılan Fazilet-Refah-28 Şubat göndermeleri hep yapıldığından, belki dijital muhtıra yüzünden ama en önemlisi seçimlerden sonra da çözülmeme ihtimali bulunan Cumhurbaşkanlığı seçemi yüzünden Ankara önünü bir türlü göremiyor. Göremeyince de sırtı açıkta kalıyor.

İkinci kabus yeni… Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yeni bir anket yaptırdığı yönünde bir dedikodu ile Ankara çalkalanıyor. Öyle ki gazetecilerden bizzat AKP yöneicilerdine kadar herkes bu kayıp anketin peşinde. Şimdi “e, kabus nerede” diyebilirsiniz.

Şurada.. Bu anket sonuçlarına göre AKP oyları çok yüksekmiş ve diğer bazı partiler-ki birleşenler dahil deniyor-tahminlerin altındaymış. Seçimlerin yaklaştığı böylesi zamanlarda AKP için bundan iyi propaganda malzemesi olamaz elbette!

Siyasi söylemlerine, “askerin yaptırdığı anketten bile AKP çıktı” cümlesini ekleme ihtimali onları heyecanlandırıyor. Tabii tersi de mümkün ve kabusun sebebi de bu. Yani AKP oylarını bu denli yüksek gösteren anketten rahatsız olabileceklerin bulunma ihtimali. Fakat söylediğimiz gibi bu anket var mı yok mu daha belli bile değil.

Kesin kâbus gerekçesi!

Son kabus nedeni ise elbette Türkiye’deki yakın tarihi ve politik gelişmelerle ilgili ama bir yandan da eski bir hastalığı nüksetmesiyle de alakalı. TSK’nin internet ortamında yayınladığı bildiriden sonra zaman zaman azalıp, zaman zaman çoğalan bu sendrom, geceleri bazı bilirkişilerin ve gazetecilerin sıcak yataklarından telefon sesiyle fırlamasına neden oluyor.

“Bu sabah 5’te darbe oluyormuş öyle mi” cümlesiyle başlayan bu kabuslar, gazetecilerin bıkkınlığından dolayı, genellikle “tamam abi, sen madem ayaktasın bi zahmet haberini de yaz” yanıtıyla son buluyor.
Sonuç olarak huzursuzluk yüzünden kabusa dönüşen bu dedikodular aslında seçimlere kadar geçecek sürede ve Cumhurbaşkanlığı seçimi bitene kadar devam edecek gibi. Bu kabuslar da biraz da tüm günün yenen ağır politik yemeklerin katkısı var gibi.

Bu haber 259 defa okundu.