"Türkiye’nin kalbindeki Amerikan eli!"

0 0 0000 00:00 tsi
Türkiye Rusya eksenine mi kayıyor? iyibilgi’ye konuşan gazeteci Ömer Lütfi Mete "Böyle bir şey için Türkiye’nin kalbindeki Amerikan elinin çıkmış olması gerekiyor" diyor. iyibilgi özel

Yasemin Çongar’ın bugün yayınlanan röportajı tartışma yaratmışa benziyor. Soru şu: Türkiye Rusya eksenine mi kayıyor? Çongar’a göre Amerikalılar bundan şikayetçi… Gazeteci Ömer Lütfi Mete’ye “bu ihtimali” soruyoruz. Mete “Türkiye’de bu kararı kim verecek hükümet mi genelkurmay mı? En azından böyle bir şey için Türkiye’nin kalbindeki Amerikan elinin çıkmış olması gerekiyor. Bunu hangi irade çıkaracak da Türkiye oradan kayacak” diyor.

Öte yandan Mete ile konuşmamızda söz son günlerde yapılan Cumhuriyet mitinglerine geliyor. Mete’ye mitingler ile ilgili görüşünü soruyoruz. Mete “aynı çevreler “Kıbrıs satıldı, peşkeş çekildi” diye mitingler düzenlediler, ama beş bin kişiyi toplayamadılar. Şimdi hangi keramet hangi sihirli değnek değdi de milyonlara vardığı söylenen kalabalıklar toplanabiliyor. Kimse bu sorunun yanıtını vermiyor” diyor. Şimdi sözü Ömer Lütfi Mete’ye bırakma zamanı…

Ömer Lütfi Mete ile yaptığımız röportaj:

Yasemin Çongar’ın röportajında Amerikalıların Türklerin Rusya eksenine kaydığı şeklinde bir endişesi olduğu dile getirildi. Siz böyle bir tablo görüyor musunuz?

Kim söylemiş bilmiyoruz ama bunun bir belgesi yok. Neye dayanarak Türkiye’nin Rusya eksenine kaydığını söylemişler anlamadım.

Herhalde Putin’in konuşmasının Genelkurmay sitesine konmasından tutun da Kuzey Irak’ta ABD ile yaşanan gerilimlere kadar Amerikalılar birkaç konudan rahatsızlık duymuş olmalılar…

Herhangi bir milli politika değişikliği yapabilecek durumu var mı? Türkiye’de bu kararı kim verecek hükümet mi genelkurmay mı? En azından böyle bir şey için Türkiye’nin kalbindeki Amerikan elinin çıkmış olması gerekiyor. Bunu hangi irade çıkaracak da Türkiye oradan kayacak. Bunların hepsi aşağılık beyanlar, Türkiye’yi aşağılayan beyanlar. Türkiye kimsenin yanına kayması gerekmiyor. Türkiye olduğu yerde durur ve ona göre ABD ile İran ile Rusya ile kendi çıkarlarına göre ilişki sürdürür. İlla bir yere mi yaslanması gerekiyor?

Geçtiğimiz günlerde Emre Aköz bir yazısında benzer bir kaygıyı dile getirdi. Aköz özellikle Cumhuriyet mitinglerinde konuşma yapanların söylediklerinden yola çıkarak Türkiye’nin “batı”dan uzaklaşması halinde demokrasiden sapacağını ve “faşist” bir yapıya bürünebileceğini ileri sürdü.

Evet, bu mitingler Türkiye için sağlık göstergesi değil ama bu mitinglerin arkasında ne var? Kimse bu soruyu sormuyor…

Sizce ne var?

Bilmiyorum, arıyorum… Çünkü aynı çevreler “Kıbrıs satıldı, peşkeş çekildi” diye mitingler düzenlediler, ama beş bin kişiyi toplayamadılar. Şimdi hangi keramet hangi sihirli değnek değdi de milyonlara vardığı söylenen kalabalıklar toplanabiliyor. Kimse bu sorunun yanıtını vermiyor.

Bu sorunun yanıtını siz de kendinize veremediniz her halde…

Ben de veremedim. Bu kadar örgütlü bu kadar güçlü… Sözde Cumhuriyetçi… Ne demek Cumhur? Halk demek halkın çoğunluğu demek. Türkiye’nin çoğunluğunu hesaba katmayan, dışlayan, Türkiye’nin muhafazakar %70’ini göz ardı eden bir adam Cumhuriyetçi olabilir mi? Bu faşisttir başka izahı yok. Orada toplanan insanlar elbette ki masumlar. Onların şikayetleri var, hükümetten rahatsızlar. Diplomasisinden, ekonomi politikasından, siyasetinden rahatsızlıkları var. Benim de var. Onlar ile ortak birçok şikayetim var. Ancak bunları bir kenara bırakıp ecdada küfrediyoruz, milli değerlere küfrediyoruz. Tarihi değerlerimizle kavga ediyoruz.

Banu Avar de sizin gibi düşünüyor. Belçika’da yaptığı toplantıda hükümetten rahatsızlık duyan kesimlerin meydanlara aktığını ancak, “ortaya çıkan bazı kadınların”, bunu kendisi söylüyor, ve bu kadınların yönettiği derneklerin Türkiye’yi kutuplaştırıcı bir söylem ile mitingleri amacından uzaklaştırdığını söylüyor.

Banu Avar tam olarak ne söyledi bilmiyorum. Ancak ben bundan şüpheleniyorum. Türkiye’de yabancı derin devletlerin kavgası yaşanıyor zaten. Ancak bunun arkasında kim var, hangi el var bilmiyorum!

Son olarak şunu sorayım. Yabancı basında “AKP iktidarı gelirse darbe olur” şeklinde haberler çıkıyor. Bu sandığı etkiler mi? İnsanlar “madem darbe olacak oy atmayayım” der mi?

Ben böyle bir sonuç beklemiyorum. Bu söylemlerin amacı bu olabilir ancak toplumun tercihini ne kadar etkiler emin değilim. Daha önceki seçimlerde de benzer şeyler yaşadık. Ancak halkın tercihi farklı oldu.

www.iyibilgi.com

Bu haber 562 defa okundu.