En Sıcak Konular

Ahmedinejad ile Erdoğan arasındaki farklar

1 Temmuz 2011 09:18 tsi
Ahmedinejad ile Erdoğan arasındaki farklar İran'ın Suriye'nin devlet terörüne açıktan destek vermesi, bir yandan İran ve Türkiye mukayeselerine diğer yandan da Erdoğan-Ahmedinejad mukalerine neden olmaya başladı. İşte onlardan biri daha:

Dr. Aaidh Al-Karni* / TIMETURK

Bu, iki komşu ülkenin lideri arasındaki farkları ve zıtlıkları görmemizi sağlayacak olan bir kıyaslamadır. Halkının, onun saygın (politik) siciline ve hizmet tarihine bağlı olarak onu milli ve İslami bir lider olarak gördüğü ve onunla gurur duyduğu Türk Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, adil ve şeffaf seçimlerde net bir çoğunlukla iktidara geldi. Bunun tam tersine, İran devlet başkanı Mahmud Ahmadinejad seçimlere hile karıştırarak, muhalefete baskı yaparak, masum kanı akıtarak ve Basij (İranlı gönüllü paramiliter kuvvetler) üyelerine masum göstericilerin üzerine ateş açmalarını emrederek iktidara geldi.

İran toplumunun geniş bir kesimi Ahmedinejad’ı istemiyor ve onun politikalarını onaylamıyor veya destek vermiyor. Diğer tarafta Erdoğan Türkiye’de Türk halkı tarafından kabul edilip desteklenen bir hoşgörülü, ılımlı ve orta-yol İslami proje sürdürmektedir. Bu projeye ilave olarak Erdoğan, düşmanları dosta çevirmeyi başaran popüler bir dış politika da izlemektedir.

Bu arada Ahmedinejad, özellikle Araplara genelde dünyaya düşmanca yaklaşan baskıcı, mezhepçi, Safevici veya İrancı bir plan uygulamaktadır. İran’ın bir siperde dünyanın geri kalanının diğer bir siperde yer aldığı bu plan çok sayıda dostu düşmana çevirdi.

Erdoğan, Doğu ve Batı ile aynı şekilde mükemmel bir Türk ilişkisi kurarak, Arap ve Müslüman dünya ile iletişim ve dostluk köprüleri inşa ederek komşularına güven verdi.

Böyle politikalar vasıtasıyla Erdoğan, Türkiye’yi politik sahnede bir bölgesel ve uluslar arası kilit role sahip oyuncuya dönüştürmeye muktedir oldu.

Bunun tersine Ahmedinejad komşularına onları tehdit eden ve gözdağı veren bir hasım oldu. O Batı dünyasını aşağıladı ve bütün dünyanın İran’a karşı komplo kurduğunu ileri sürerek ona karşı gelen herkesi güç kullanmakla tehdit etti. Bu, İran üzerine uygulanan ekonomik yaptırımlar ve Tahran’ın uluslar arası barış ve güvenlik için bir tehdit olarak görülmesinin sebep olduğu bir tavırdı.

Türkiye kayda değer petrol ve doğal gaz kaynaklarına sahip değildir ancak buna rağmen Türk vatandaşlar halihazırda nisbi bir refah içinde yaşıyorlar ve Ankara gelişmiş dünya sınıfına katılmayı arzulamaktadır. Bu muhtemelen Türk tarihinin en müreffeh dönemidir ve bu Erdoğan’ın AKP’si tarafından tasarlanan bir dönemdir.

Ahmedinejad’ın İranı kayda değer petrol ve gaz bolluğuna sahip iken halkı hala fakir ve ülkesinin alt yapısı zayıftır. Bunun sebebi, onun akılsız (politik) davranışları, İran’ın zenginliğini (İslami) devrim ihraç etme adına hayali savaşlara hesapsızca harcaması ve nükleer bomba yapma girişimleridir. Bütün bunların sonucu olarak bu gün İran nüfusunun %40’ı yoksulluk sınırının altında yaşıyor.

İran ve Türkiye’nin ikisini de ziyaret ettim. Kanaatimce, gelişme, zenginlik ve refah bakımından iki ülke arasındaki fark gelişmiş bir ülke ile gelişmekte olan bir ülke arasındaki farka yakındır.

Onların İsrail ile ilgili konumlarına gelince; Erdoğan İsrail’i bütün dünyadan önce kararlı davranışları ve cesur tutumuyla gerçek manada aşağıladı. (Erdoğan) bütün dünyanın önünde İsrail’i tevazu ile Türkiye’den özür dilemeye zorlayarak İsrail Başbakanını küçük düşürdü.

Bu sırada Ahmedinejad sadece ağzıyla İsrail’e düşmanlık ediyor, daha fazlası değil. O, İsrail karşısında tutum takınan birisi olarak bilinmemektedir aksine İran ile İslami mirası, tarihi ve coğrafyayı paylaşan Körfez ülkeleri gibi Müslüman komşularına karşı tehditkar tutumlar takınmaktadır. Onların paylaştığı ortak noktalara rağmen yine de Ahmedinejad Müslüman komşularını tehdit etmeye devam ediyor.

Erdoğan ve partisi “Sıfır Problem” sloganını ortaya çıkardı. (Erdoğan), uluslar arası toplumun yanı sıra Müslüman dünya ve Araplarla daha güçlü ilişkiler kurma gayretine ilaveten Türkiye’de sosyal, politik ve ekonomik reform gerçekleştirdi. Erdoğan, uluslar arası tartışmaları uzlaştırmada oynadığı rol ile özellikle de bütün tarafların saygı gösterdiği biri olarak meşhur oldu.

Tam aksine Ahmadinejad İran halkının karşı karşıya kaldığı problemleri sadece daha kötüleştirdi, gerçeği söylemek gerekirse o, bölgesel ve uluslar arası problemleri daha da kötüleştirdi. Ahmedinejad’ın İranı, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt, Bahreyn ve Suudi Arabistan’dan genel manada ABD ve Batı’ya kadar herkesle anlaşmazlık halindedir. Ahmedinejad tehdit ve yıldırma politikası gütmektedir ama derler ya “onun havlaması ısırmasından kötüdür”.

Erdoğan Müslüman dünyasının birliğine, İslam’ın tarihi ve geleneğine saygı göstermektedir. O, Peygamber (SAV)’in ailesine, ashabına, Kur’an Kerim’e ve Sünnet-i Seniyye’ye sagı göstermektedir. En önemlisi Erdoğan Müslüman ümmetinin bir şeyi başarmasının tek yolunun birlikten geçtiğine inanmaktadır.

Ahmedinejad’a gelince; O, İslam’ı kendi tarzında anlar ve İslam tarihi, Peygamber (SAV)’in Sünneti ve Ashabı hakkında kendine has bir bakışa sahiptir. O, Ebu Bekir (R.A) ve Ömer b.Hattab(R.A)’ın halifelik haklarını red etmektedir. Ahmedinejad ayrıca, Peygamber(SAV)’in ashabından olan ve Peygamber (SAV) tarafından cennetle müjdelendiği herkes tarafından bilinen Talha b. Ubeydullah(R.A) ve Zübeyr b. Al-Ava(R.A)’a alenen saldırmış ve eleştirmiştir.

Bu nedenle, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad arasındaki uçurum gören herkes için çok açıktır.

*Şarkulavsat Gazetesi- 26/06/2011

Bu Mahale Hakkı Erçetin tarafından Timeturk.com için tercüme edilmiştir.

Bu haber 1,237 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,639 µs