Mısır'da sular durulmuyor
29 Haziran 2011 14:23 tsi
Mısır'da Mübarek'in gitmesinin ardından sular durulmuyor. Dün yaşanan olaylarda yine çok sayıda kişi yaralandı.
Mısır devrim hareketlerinin en sıkıntılı yaşandığı, Arap baharının bir türlü gelmek bilmediği ülkelerin başında geliyor. 25 Ocak'tan bu yana dökülen onca kana rağmen ülkede hala sular durulmuyor. Bahar, Mısırlılara yüzünü bir türlü göstermiyor..
Mübarek'in uzun bir direniş döneminden sonra gitme kararını açıkladığı akşam Mısır'da büyük bir coşku yaşanmıştı. Protesto gösterilerinin başladığı 25 ocaktan itibaren Tahrir meydanında onbinler, o an' için beklemişti haftalarca. Mübarek'in 32 senenin ardından nihayet koltuğu bırakması ülkede yeni bir sayfa açıldığının müjdesini vermişti 11 şubat akşamı.. Mısır 12 şubat sabahı yeni bir gün'e uyanacaktı. Ancak ne yazık ki öyle olmadı..
Mısır'da Mübarek'in gitmesinin ardından ülkede pozitif herhangi bir gelişme yaşanmazken ileriye yönelik hiçbir adım atılmadı. Mübarek'in ve eski bakanların davaları sürekli olarak ertelenirken ve halk demokrasi vaadleriyle oyalanırken, Mısırlılar artık devrim uğrunda hayatlarını kaybeden yakınları için adalet istiyor. Bu doğrultuda geçtiğimiz cuma günü protestolarda öldürülen göstericilerden bir kısmının aileleri Mısır radyo ve televizyon binasının önünde toplandı.
Cuma günü bir araya gelen kalabalık olay çıkmadan dağıldı. Mübarek döneminin içişleri bakanı Habib El Adli ve beraberindeki 6 bakanlık yetkilisinin duruşmasının yapıldığı pazar günü ise işler yeniden kötüleşmeye başladı. Adli ve beraberindeki 6 kişinin 25 ocakta yapılan katliamlardaki rollerine ilişkin dava pazar günü, 3. kez ertelendi. Adli'nin daha önce, para aklama suçundan 12 sene alması ölenlerin ailelerinin içini soğutmaya yetmedi. Bunda elbette haksız değillerdi. Zira Adli ve bakanlığında bulunan kişiler devrim sürecinde göstericilere şiddet kullanarak olayları bastırmışlardı. İçişleri bakanı Adli, savcı tarafından bu 'rezaleti' bizzat organize etmek ve sorun çıkmaması için her türlü iletişimi kesmekle suçlanmaktaydı.
Pazar günü ölenlerin aileleri de duruşmaya katılmak istedi. Bu taleplerinin kabul edilmeyeceğini bildiklerinden,yalnızca bir gözlemci göndermek için polise ricada bulundular. Ancak bu istekleri de kabul edilmedi. Zaten duruşma da yalnızca üç dakika sürdü ve bir kez daha 'ileri bir tarihe' ertelendi. Kararı duyan aileler büyük bir öfkeyle, ve yine 'elleri boş bir şekilde' mahkeme binasından ayrıldı o gün..
Çıkışta içlerindeki öfkeyi dışa vurmak için bekleyen aileler Adli ve adamlarının bindiği arabayı taşlayarak, idam edilmeleri yönünde sloganlar attılar. Polis engel olamayınca ise devreye asker girdi..
Salı günü ise şehitlerin ailelerine bir grup Mübarek taraftarı saldırdı. Olay yerine gelen polisler, devrim sürecinde göstericilere uygulanan vahşeti aratmayacak şekilde olaya 'müdahale etti'. Dün yaşanan vahşette Gigi Ibrahim adlı bir gösterici polis tarafından ağır şekilde dövüldü ve elektrikli şokla yaralandı!
Gigi İbrahim'in videolarının internete düşmesiyle Mısır'da işler iyice kızıştı. Polis tarafından öldürülen ve yaralanan göstericilerden bir kısmının aileleri bu kez İçişleri Bakanlığı'nı dolaşarak Tahrir meydanına yürüdü. Haberin yayılmasıyla ailelere destek vermek üzere bir çok destekçi ve aktivist de gösteriye katıldı.
Yakınlarının ölümünden sorumlu 'katillerin' cezalandırılması için sloganlar atan göstericiler Mısır'ın yönetimini devralan Yüksek Askeri Konsey Başkanı General Muhammed Hüseyin Tantavi'nin istifasını isteyerek askeri rejimin sona ermesi için sloganlar attı. Öfkeli kalabalık, kendilerine göz yaşartıcı bomba atan polislere taş ve molotof kokteylleri ile karşılık verdi. Bugün gelen son rakamlara göre olayda 14'ü ağır olmak üzere 66 yaralı var.
Yaşanan 'devrimin' ardından, gerçek ve somut bir adım atılmadığı sürece Mısır'da sular durulacak gibi görünmüyor. 8 temmuz günü de ülkede yeni bir gösteri hazırlığı yapılıyor. Mübarek'in gitmesinin demokrasi yolunda hiçbir gelişme sağlamadığını gören Mısırlılar'ın hedefinde şimdi 'demokrasi' vaadleri ile kendilerini sürekli oyalayan ordu yer alıyor. Tüm bu yaşananlarsa uğrunda ağır bedeller ödenen 'devrim'in gerçekte ne kadar yüzeysel ve sahte olduğunu acı bir şekilde gösteriyor..
Bu haber 579 defa okundu.
Yorumlar
+ Yorum Ekle