Saygılıoğlu: Ekonomiyi soğutalım

27 Haziran 2011 21:34 tsi
Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nevzat Saygılıoğlu, ''seçim hukukuna yönelik yaşanan garabetin dünyada örneğinin bulunmadığını'' belirtti.

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Haziran ayı meclis toplantısına katılan Saygılıoğlu, ekonomideki gelişmelerle ilgili üyeleri bilgilendirdi. ''Koro halinde söylenen cari açık şarkısı var'' diyen Saygılıoğlu, 2011 yılında cari açığın minimum 80 milyar dolar olacağını kaydetti.

Geçen yıl petrol ithalatına 40 milyar doların üstünde para ödendiğini, cari açığın büyük bir bölümünün petrol ithalatından kaynaklandığına işaret eden Saygılıoğlu, son günlerde kurları arttırma konusunun konuşulduğunu söyledi.

Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde yaşanan olaylara da değinen Saygılıoğlu, ''Etrafımızdaki coğrafyayı gözardı etmeyelim. Lübnan, Suriye'den gelen paralar var. Turizm gelirlerimiz var ve müteahhitlik şirketlerimiz dünya çapında önemli başarılar elde ediyor. AB Yunanistan, İspanya ve diğer durumu zorda olan ülkelerle meşgul. Bütün bunları dikkate aldığımızda likidite devam ederse cari açığın finanse edilebilmesinde sorun olmaz. Ancak bu likidite kalıcı mı derseniz, kalıcı değil. Bir gün rüzgarlar ters estiği zaman çok ciddi sıkıntılar bizi bekliyor olabilir'' diye konuştu.

Likidite daralmasının yaşanabileceğini belirten Saygılıoğlu, iç ve dış gelişmelerin ülkenin ekonomisinde belirleyici rol oynayacağını vurguladı.

Türk dış politikasındaki gelişmelerin de özellikle batı dünyası tarafından dikkatle izlendiğini anlatan Saygılıoğlu, şöyle devam etti:

''Acaba 'eksen kayması mı, değil mi?' diye izleniyor. Suriye'de yaşanan olayların olumsuz etkileri kesinlikle kaçınılmaz. Ayrıca AB eskiden buzdolabındaydı. Şimdilerde ise direkt olumsuz şeyler söyleniyor. İç gelişmelerde çok önemli. Seçim yapıldı. Herkes 'galip' olarak değerlendirdi. Ancak gördük, seçim hukukuna yönelik yaşadığımız garabetin dünyada örneği yoktur. Yargıtay, 22 Mart'ta Hatip Dicle kararını onaylayacak, 8 Haziran'a kadar yazılmayacak. 8 Haziran'da YSK'ya gidecek, o da bekleyecek sonra 'yok' diyecek. Hukuki anlamda hiçbir anlamı olmayan olay. Hukuk süreci nedeniyle sıkıntılı bir süreç yaşanıyor. Seçim garabeti yaşanıyor. Ankara siyasi manevra yöntemleri ile bir şekilde bu sorunu aşacak. Muhtemelen önümüzdeki Pazartesi günü yeni Bakanlar Kurulu kurulacak.''

-''EKONOMİYİ SOĞUTALIM''-

Ekonomik göstergeler dikkate alındığında ''ekonomiyi soğutalım'' gibi bir anlayışın gündeme taşındığına kaydeden Saygılıoğlu, bu fikri savunanların ekonomiyi birden değil yavaş yavaş soğutma yoluna gidilmesini dile getirmeye başladıklarını söyledi. Kimilerinin ise sıcak ekonominin devam etmesinden yana olduğunu ifade eden Saygılıoğlu, ''Cari açığa çözüm tedrici olacak. Ani bir soğutma olmayacak. Bir kehanette bulunuyorum. Çünkü reel sektör acı reçeteye karşı. Geçtiğimiz yıl bankaların karı dolar bazında yüzde 19 oldu. Tüketicilere yönelik bazı çalışmaların olduğu biliniyor. Bunun çözümü aslında reel sektörde. Sorun parasal, çözüm reel sektörle ilgili'' diye konuştu.

Saygılıoğlu Türkiye'nin iki temel sorunu olduğunu savunarak, birinin hukuk diğerinin ise idari reform olduğunu belirtti. Bunları yapamayan iktidardan ekonomik çözüm beklenemeyeceğini dile getiren Saygılıoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçiminin 5 yıl için mi, 7 yıl için mi olduğu konusunun hala tartışıldığını ve yeni yeni orta noktaya varıldığını belirterek hukuk reformunun gerektiğini söyledi.

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da, ekonomiye soğutmanın artıları ve eksileri olacağını söyledi. Yurtiçinde ekonomiyi soğuttuğunuzda ihracat sisteminin dönmeyeceğini dile getiren Yorgancılar, ''Dışarıya nasıl mal satacaksınız. Ekonomiyi soğutmak çözüm değildir'' dedi

Seçim sonrasında milletvekillerinin yemin krizine neden olan gelişmeleri de değerlendiren Yorgancılar, ''Günümüzdeki 4 yıllık süreçte, Türkiye'nin kaderi, vekillerimizin ve kabineyi oluşturacak sayın bakanlarımızın performansına bağlıdır. Bu süreçte, sen, ben ayrımı yerini biz'e bırakmalı, çatışmanın, kavganın yerini uzlaşma almalı, Türkiye'nin önünü açacak konularda ortak çalışma kültürü geliştirilmelidir. Oysaki bugünden daha meclis göreve başlamadan siyasi kriz ortamının oluşmasını üzülerek izlemekteyiz. Bizler 24. dönemden uzlaşma beklerken, demokrasiye gölge düşüren bu olaylar ve akabinde olası kaygı verici gelişmeler endişeleri artırmaktadır. Demokrasiyi işletmek ve sorunları meclis çatısı altında çözmek zorundayız. Hiçbir bireyin kafasında geleceğe dair endişeye mahal verilmemelidir'' diye konuştu.

Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki de genel seçimler öncesi İzmir'e yapılması için söz verilen projeler konusunu takip edeceklerini söyledi.

Bu haber 784 defa okundu.