Ampul yetmez, Tayvan isteriz

0 0 0000 00:00 tsi
Amerikan ekonomisinin belkemiği olan General Electric, Türkiye'de Amerikan sermayesi ile kurulan ilk fabrikanın Amerikalı tarafı. NBC'nin sahibi olan şirketin üst düzey yetkililerinin bu hafta Türkiye'ye yaptıkları ziyaret sırasında önemli bir bilinçal

General Electric'in üst düzey yetkilileri geçtiğimiz hafta Türkiye'de bir toplantı gerçekleştirdi. Bu toplantıda verilen mesajların basına yansıması çok farklı yorumlara yol açtı.

İlginç açıklamalardan önce istekler sıralandı:

*  GE’nin nükleer ve alternatif enerji teknolojisine sahip... Türk hükümetinin istediği yatırım türüne göre, enerji alanında yatırım yapmaya talibiz.

* "Nükleer santral için 2-2.5 milyar dolar harcamanız gerekiyor. Biz daha az para harcayarak nükleer teknolojisinde daha ufak ve etkin tesisler gerçekleştiriyoruz." Gaz ve petrol sonsuza kadar kullanılamayacağı için nükleer enerjinin tercih edilmesi gerek.

Şirket, Türkiye'de yapılması planlanan nükleer santrallere, seçim sonrasına bırakılan elektrik ihalelerine işaret ediyordu. Diğer yandan basının manşetlerine konuşma şu şekilde yansıdı:

"Bizi diktatörlük yıldırmadı, önemli olan ekonomik sistemin işlemesi..."

Peki bu ne demek oluyor?

Bilindiği gibi Tayvan'da yapılan askeri darbe sonrası, yabancıların hakimiyetindeki "piyasa"da darbe olmadı. Sıkıyönetim olduğu halde yabancı yatırımcılar ile askeri yönetim arasında gerilim yaşanmadı, özgürlüklerine asker müdahale etmedi.

Yabancı sermaye için "darbe, antidemokrat  rejim" artık avantajlı duruma dönüşüyor. Falco'nun dediği gibi "diktatörlük önemli değil". Bu cümlenin açılımı ise şöyle neden yorumlanmasın: "AKP iktidarına yapılan darbe girişimleri bizi yıpratmadığı sürece rahatsız etmez. Bizim rahatımızı kim koruyorsa onun yanındayız."

Türkiye'de dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkeler Tayvan modeline mi sürükleniyor? Yüzde 70'in üzerinde hissesi yabancıların elinde bulunan Türkiye piyasalarının Cumhurbaşkanlığı seçimi ve muhtıra krizinde sarsılmaması da bunu mu gösteriyor?

Beccali Falco, konuşmasını şöyle sürdürüyor: 

"Önümüzdeki yıllarda yaşanması beklenen “içme suyu” sorunun çözümü bizde."

Önümüzdeki yıllarda su pazarının büyük bir pazar olacağını belirten Beccali Falco, 3-4 yıl önce girdikleri bu pazarda 2 milyar dolarlık büyük oranda satışın gerçekleştiğini söyledi. Beccali Falco, deniz suyunda tuzun arındırılması ve kuyu sularının temizlenmesine yönelik teknolojik çalışlara yürüttüklerini vurgulayarak, su arıtmaya yönelik yatırımlar yaptıklarını ifade etti. Cezayir’in Hamas bölgesinde su arıtma tesislerinin olduğunu ve bu tesisten ülkenin yarısının su ihtiyacını karşıladıklarını belirten Beccali Falco, bu pazara yönelik yatırım yaptıklarını ve bunu diğer ülkelere de kaydıracaklarını söyledi. İtalya ve İspanya gibi Avrupa ülkelerinde de su sorunun bulunduğuna işaret eden Beccali Falco, ellerinde bu sorunun bir bölümünü çözebilecek teknolojinin de bulunduğunu kaydetti.

Türkiye'nin enerji problemini çözmek için önümüzdeki dönemde hem tedarikçi hem de finansör olarak yoğun bir şekilde çalışacaklarını belirten Beccalli, gaz, nükleer enerji, rüzgar enerjisi ve alternatif enerjilere yönelik ekipman ürettiklerini ve hangi alanda yatırım yapılacağının hükümetin kararına bağlı olduğunu ifade etti.

"Karanlık ve susuzluk korkusunu" öne çıkararak hükümete "sorunun çözümü bizde" mesajını da gerekli yerlere ulaştıran şirket, son vuruşunu ise şu cümle ile yaptı: "Ampul fabrikası artık küçük iş. Türkiye’nin hak ettiği yüksek teknolojiye yatırım yaparız"

Bu sözler parti simgesi ampul olan AKP'ye yönelik mi? Belki de... Eğer öyleyse AKP'yi zor günler bekliyor olabilir mi?

www.iyibilgi.com

Bu haber 363 defa okundu.