En Sıcak Konular

Bu kandırmacayı ne Kürtler yutar ne Türkler

2 Haziran 2011 12:32 tsi
Bu kandırmacayı ne Kürtler yutar ne Türkler Başbakan'ın eski başdanışmanı Doç Dr. Yalçın Akdoğan'dan Yeni Şafak'ta çok sert BDP-CHP eleştirisi yayınlandı.

BDP'li Selahattin Demirtaş, Hopa'da Başbakan Erdoğan'ın konvoyuna saldıranlara alkış tutmuş ve "Senin siyasi hareketinin sonunu işte bu eşkıyalar getirecek, hepimiz eşkiyayız" demiş. Demokrasiye inandığı düşünülen bir insanın böyle bir saldırıyı övmesi ancak gözü dönmüşlükle ve şaklabanlıkla izah edilebilir. Terör örgütünün koltuk değneğiyle siyaset yapmaya alışan BDP için terör-siyaset içiçeliği çok normal, çünkü onlar rakiplerine karşı baskıyla, tehditle, terör yöntemiyle mücadele ediyorlar. Sokakları savaş alanına çevirenler, öğrenci yurtlarına, otobüslere Molotof atanlar bir de utanmadan AK Parti'yi muhalifleri susturmakla suçluyorlar. Demirtaş, "AK Parti'ye muhalefet edemez, kimse sokağa meydana çıkamaz. Çıkarsa AK Parti'nin polisinin, gazıyla, copuyla panzeriyle karşılaşır" diyor. Taştan, sopadan, şiddetten medet uman bir anlayışın kendisini 'eşkıya' olarak nitelendirmesi çok normal. Çünkü bu eşkiyalar Güneydoğu'daki Kürtlerin iradesine ipotek koymaya, esnafa zorla kepenk kapattırmaya, diğer parti adaylarını tehdit etmeye alışmışlar.

Malum BDP ve CHP son dönemde statüko kardeşliği içinde. Bu yakınlaşma BDP ileri gelenlerini de CHP yöneticilerine benzetmeye başlamış. Kılıçdaroğlu'nun pişkinliği, Demirtaş'a da bulaşmış. Demirtaş hiç sıkılmadan Başbakan Erdoğan'ı Ergenekon'un lideri olarak tanımlıyor. Ergenekon'cuları aday gösteren kim? CHP. CHP ile duygusal yakınlaşma içine giren kim? BDP. Onlarca yıldır yargısız infazlardan, çetelerden, hukuksuzluklardan yakınan BDP, gidiyor, bunlardan yargılananları aday gösteren CHP ile kan kardeşi oluyor. Bu rezaleti içine sindiren BDP'li Demirtaş milletin aklıyla alay eder gibi Erdoğan'ı Ergenekonculukla itham ediyor. Pes doğrusu...

BDP'nin demokratik bir siyasi parti olmasının giderek zorlaştığını görüyoruz. Çünkü bunlar komitacılığa, çeteciliğe, kendi tabirleriyle eşkiyalığa çok alışmışlar. Terörle şiddeti birbirine endeksleyen bu zihniyetin, Türk demokrasisine büyük zarar verdiği ileride daha iyi anlaşılacak.

Demirtaş 12 Haziran seçimlerini bir referandum gibi takdim etmiş, sanırsınız ki, Kürtler bağımsız devlet olup olmamayı oylayacaklar: "12 Haziran seçimleri dönüm noktası olacaktır. Artık bu halk kendi topraklarında kendi anavatanında kendini yönetmenin referandumunu yapacak 12 Haziran bizler açısından bütün dünyaya artık yeter demenin son günü olacaktır".

Nasıl CHP Türk vesayetçi zihniyetinin temsilcisiyse, Kürtleri kandırmaya alışan bu anlayış da Kürt vesayetçiliğinin temsilcisidir, statükonun iki yüzüdür.

Bunların idaresinde şehirleri hizmetsizlik sebebiyle pislik götürür. PKK'nın Marksist Leninist anlayışı, CHP'nin jakobenizmiyle bir araya gelir, her türlü farklılık bastırılır, her türlü özgürlük kısıtlanır. Bırakınız muhaliflere yaşam hakkı tanımayı, kendi içindeki farklı seslere bile tahammül gösterilmez. Çete elebaşları herkesin iradesine rağmen hükümler verir, despotik bir anlayış kol gezer.

BDP-PKK'nın siyasi zihniyeti, bir karabasandır. Hatırlayın BDP'nin en sevilen isimleri Ahmet Türk ve Leyla Zana, Öcalan'dan en ağır hakaretlere maruz kalmıştı, ama kimse sesini çıkaramamıştı. Seçilmiş bir belediye başkanı PKK'lı bir belediye işçisinden her türlü hakarete uğramış ama gık bile diyememişti. Çünkü teröre alışan bir zihniyet demokratik bir kültür üretemez.

BDP'nin CHP'yle sol çizgide buluşması kan çekmesidir. İkisi de milletin değerlerini küçümseyen jakoben anlayışın farklı bir versiyonudur. İkisi de Ergenekon'un fikri ameliyesinden, yönlendirmelerinden geçmiştir ve ortak amaca hizmet etmektedir.

Bu kandırmacayı ne Kürtler yutar, ne Türkler...

Yasin Doğan/Yeni Şafak



Bu haber 1,193 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,186 µs