'Ben bugün sizlerle helalleşmeye geldim'

1 Haziran 2011 16:43 tsi
Başbakan Erdoğan partisince Diyarbakır'da düzenlenen seçim mitinginde halka seslendi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:

---

Kardeşlik şehri Diyarbakır'ı selamlıyorum.

Diyarbakır, 41 sahabeye evsahipliği yapan bir şehir. Allah bizleri onların şefaatine nail etsin.

Diyarbakır öle bir şehirki Mekke, Medine, Kudüs ve Şam'dan sonra beşinci Harem-i Şerif. Diyarbakır maneviyat demektir.

Diyarbakır'a 11 kez geldim. Demokrasi için sizden destek almaya geldim.

Bir taraftan demokrasi diyorlar, bir taraftan demokratik hakları engelliyorlar. Biz özgürlüklere pranga istemiyoruz. Bırakın halk kendi iradesi ile sandığa gitsin.

Sizin karşınızda AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan yok, sizin karşınızda sizden biri var. Kardeşiniz, yol arkadaşınız, sessizlerin sesi olan bir kardeşiniz var.

Biz lafı evirip çevirenlerden değiliz. Biz Diyarbakır'da söylediğini Ankara'da yalanlayanlardan, İstanbul'da unutanlardan değiliz. Diyarbakır'da ne konuştuysak diğer 80 vilayette de onu konuştuk.

Eğilmeden bükülmeden sizinle konuşmaya geldim. Kardeşler arasında helalleşme vardır. Ben bugün sizlerle helalleşmeye geldim.

Şam'da Selahaddini Eyyubi türbesi vardır. İşte Şam'da o türbeye gidip bir Fatiha okuyup çıkarsanız yan tarafta Osmanlının ilk pilot şehitlerinin mezarlarını görürsünüz.

Böyle büyük bir sultanın, komutanın kökeni tartışılır mı? O gönüllerin sultanı olmuştur. Biz o büyük komutanın ordusundaki erleriz. Selahattin Eyyubi'nin torunlarıyız. Bizim için etnik milliyetçilik yok. Benim için ne Türk millyetçiliği ne de Kürt milliyetçiliği var.

Bunlar Kürt kardeşlerimin hangi sorununu çözdüler? Amma biz sorun çözüyoruz. Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının çatısı altındadır. Bu BDP, PKK'dan güç alarak ülkemizi bölmeye çalışıyor.

Bunlar Kürt kardeşlerimi seviyorlar da neden sabah namazından çıkan imamı öldürüyorlar. Bunlar Kürtlerin dini Zerdüşlüktür diyenler. Bunlar Kürtler Müslümanlığı kılıç zoruyla kabul etti diyenler. Bunlar Selahaddin Eyyubiyi bilmeyenler.

Mevlana ne kadar bu toprağın insanıysa Ahmedi Hani'de bu toprağın insanıdır. Ozanlar ne kadar bu toprakların sesiyse Dengbejlerde o kadar sesidir. Zılgıt da bizim, horon da bizim. Zeybek de bizim, halay da bizim. Biz ezelden kardeşiz. Bölmek isteyenlere cevabımızı 12 Haziran'da verelim.

Bunların İslamla alakası yok. Son zamanlarda bir adet çıktı. Cumayı devlet imamı kıldırmasın diyorlar. Cuma Müslümanların cem etmesidir. Bir defa Cuma insanların biraraya gelmesidir. Arka tarafta kendilerine göre bir cemaat oluşturuyorlar.

Bunlar dine fitne ve fesat sokmaya çalışıyorlar. Bunlara göre Apo peygamber.

12 Haziran bunlara haddini bildirme günü olacak. Çocukların eline taş veriyorlar. Bunlar terörist.

Statükonun faşizanı baskısını birlikte yaşadık. Size yasak olan bize de yasaklandı.Ahmedi Hani sadece size değil bize de yasaklandı. Necip Fazıl sadece bize değil size de yasaklandı.

İlmihal kitaplarını bu CHP yasakladı. Ben okuduğum bir şiir yüzünden hapis yattım. Ben bu mücadelenin içinden geliyorum. Bu kardeşiniz Diyarbakır cezaevindeki 5. koğuştan yükselen sesi duydu. Statükoyu da red politikalarını da biliyorum.

Artık asimilasyon red politikaları bitti. Diyarbakır cezaevine gidip oğluyla konuşamayan ananın içine akıttığı gözyaşını ben bilirim.

Kürt kardeşlerimin yaşadığı acının kaynağı bizzat CHP'dir. CHP 9 yıl buraya uğramadı. Biz sorunu çözmeye uğraşırken, karşımızda duvar gibi durdular. Bunlar sandık demokratı.

Kürt meselesinin patenti CHP'ye aittir. Kürt sorunun kaynağı CHP'dir. Kürtçeyi bunlar yasakladı. Faiili meçhulleri, asit kuyularını bunlar savundu. Bunlarla şu anda kim işbirliği içinde. BDP. Hakkari'de nasıl kucak açtılar. BDP'lilerin ellerine CHP bayrakları tutuşturdular.

Ergenekon terör örgütüne de bunlar sahip çıktı. BDP, CHP'ye sahip çıkıyor. BDP bunlara kucak açıyor, bunları kullanıyor.

Ahmet Kaya'yı linç eden anlayışla, Şivan Perver'i yasaklayan aynı anlayış değil mi? İkisi de sivil faşizm değil mi? İmam hatiplere düşman kesilen anlayışla, imam katleden Cuma namazlarına nifak sokan anlayış arasında ne fark var? Biz zulümden kurtulmaya çalışırken, başka bir zulümle karşı karşıya kaldık.

AK Parti'ye oy verenlere "Bidon kafalı" diyen esnafa zorla kepenk kapattıran anlayış arasında ne fark var? İkisi de sivil faşizm değil mi? Ah benim Kürt kardeşim, yıllarca CHP'nin resmi ideolojisinin zulmünü yaşadın. Dün nedediysem bugün de o sözün arkasındayım.

Bu meseleyi ancak biz çözeriz. Kardeşlik mantığı ile yaklaştık. Bu problemi çözüyoruz çözeceğiz de inşallah. Biz bu ülke de Kürt sorunu vardır dedik. Biz atılamayan adımları attık.

2005 yılında hellaşme sürecini 2009 yılında demokratik açılımı başlattık. Siz benden OHAL'i kaldırın diye istekte bulundunuz. Kaldırdık mı? TRT 6 açıldı mı? Üniversitelerde Kürtçe bölümleri var mı? Mem-u Zin'i biz bastık mı? Bugüne kadar konuşulmayanların konuşulmasını tartışılmasını biz sağladık.

Benim Hazro teşkilatımdan bir kişiyi PKK kaçırdı. Bunlar Kürt değil mi? Bunların ekonomik bağımsızlığına kepenk kapattırma engel değil mi? Bunlara sandıkta hadlerini bildirmemiz lazım. Bunların benim Kürt kardeşlerime verecek bir şeyleri yok.

Benim partimde 60'ı aşkın Kürt arkadaşım var. Bizim böyle bir sıkıntımız yok. Biz kardeşlik dedikçe BDP ve MHP sıkıntıya düştü. Bu sorunu bitirrisek bu işten rant yiyenlerin rantı bitecek.

12 Haziran sonrasında sivil, demokratik bir anayasayı İstanbulluyla Diyarbakırlı beraber yazacağız.

Diyarbakırlı kardeşim, senin sıkıntın maalesef birilerinin geçim kaynağı olmuş. BDP bu topraklarda kan, zulüm, gözyaşı olsun istiyor. BDP, CHP ile sivil faşizm ilan ediyor. Yapılan sivil itaatsizlik değil sivil faşizmdir.

Konuşacaksan çık konuş neden konuşmuyorsun? Yapılan vatandaşlara zulüm, tehdittir. BU kirli oyunu bu tezgahı hep birlikte bozacağız. Ergenekonla CHP ile kol kola giren BDP'ye sandıkta cevap vereceğiz.

Sandık için her türlü güvenlik önlemi alındı. Sandığa gidin ve oyunuzu kullanın.

Sevgili Diyarbakırlılar ben size diyorum ki, siz Tayyip kardeşinize inanın bizim gönül köprümüzü kimse yıkamaz. Van için bir hayal kurdum, Hakkari için bir hayal kurdum bunu Van'da, Hakkari'de paylaştım. Benim Diyarbakır için daha büyük hayallerim var bunlar gerçekleşmeyecek hayaller değil, elimizi uzatsak dokunabileceğimiz hayaller.

Yeni ve modern bir terminal binası ile Diyarbakır'a yakışan bir havaalanını Diyarbakır'a kazandırıyoruz. Çok güzel olacak, Diyarbakır, ülkemize yakışan olacak.

Dicle Vadisi projesi, nehire rağmen yeşil alan miktarının düşük olduğu Diyarbakır'a yeşil ile suyun birleştiği bir yaşam merkezi kuruyoruz. Dicle Nehri kenarına kuracağımız bu kent ile kentsel yaşamın, eğitimin, sporun tabi bir bütün ile kucaklaştığı farklı bir yapı olacak. Yapımlarda yöresel Diyarbakır bazal taşı kullanılacak, Diyarbakır iklimi dikkate alınacak ve yamaçlarını ise piknik alanları olarak tasarlıyoruz, Dicle Vadisi projesi ile Diyarbakır'da ki insanlarımızın yaşam kalitesini arttıracak güvenli, rahat bir yaşam merkezi inşa edeceğiz.

Diyarbakır, Şanlıurfa otoyolu, Edirne'den başlayan ve şu anda Ankara'ya ulaşan kesintisiz otoyol kalan kesimi bağladığımızda Türkiye'yi boydan boya geçen bir yolumuz olacak, Ankara, Niğde etapını başlatıyor ve en kısa zamanda bitiriyoruz. Bu otoyola, Diyarbakır'ı da dahil ediyoruz. Diyarbakır, Erzurum, Trabzon yolunu da inşa ederek Karadeniz'i Diyarbakır üzerinden Akdeniz ve Ortadoğu'ya bağlamış oluyoruz.

İktidar dönemimizde Diyarbakır'a çok ciddi yatırımlar yaptık. 12 Haziran'da herkes muhakkak sandığa gitsin.

Bu haber 1,473 defa okundu.