En Sıcak Konular

Yıldırım nikâhın dört sebebi!

0 0 0000 00:00 tsi
Yıldırım nikâhın dört sebebi! DYP-Anavatan birleşmesi sağda birlik çalışmalarının en somut başarısı… Solun da yakından izlendiği bu birlik girişimlerinde her şey tartışıldı… Ancak bir şey hariç: Yirmi yıldır birleşemeyen iki parti, kırk sekiz saatte nasıl nikah kıydı? İşte

DYP lideri Ağar ile Anavatan lideri Mumcu seçim öncesinde partilerini Demokrat Parti adı altında birleştirmek için geçtiğimiz günlerde el sıkıştı. Her ne kadar ittifakın “prosedür” kısmı kimi zorluklarla karşılaşmış olsa da –Demokrat Parti adı altında birleşmek isteyen ikili, ismin önceden başkası tarafından alınmış olması sebebiyle bugün Yeni Demokrat Parti ismi için İçişleri Bakanlığına başvurdu- bu zorluklar aşılacakmış gibi görünüyor.

Peki, bu ittifak toplum tarafından nasıl karşılandı? iyibilgi’nin izlenimleri iki türlü tepkinin ortaya çıktığını gösteriyor: İlk tepki biraz kızgınlık… Cumhurbaşkanlığı tartışmalarının yaşandığı bir dönemde birlikteliğin gerçekleşmesi ve iki partinin ilk ortak adımlarında birinci oturuma katılmayarak CHP ile paralel politika izliyormuş izlenimi vermesi Aydın Menderes ve Hasan Celal Güzel gibi iki çizginin ağır topları tarafından sert bir şekilde eleştirilmişti. Parti tabanları da benzer bir kızgınlık yaşıyor olmalı ki teşkilatlarda büyük çapta istifalar yaşandı. Öte yandan bu birliktelik memnuniyetle karşılanmadı da değil. Yine Hasan Celal Güzel’in dile getirdiği gibi sağ taban bu birlikteliğin sağı bölünmüş yapısından kurtaracağını ve ileride sağın daha güçlenmesi için bir fırsat olacağına inanıyor. Yani iki partinin sağ tabanın yıllardır bekledikleri bu birlikteliği buruk bir sevinç ile karşıladığı söylenebilir.

Öte yandan bu ittifak ile ilgili pek çok şey konuşuldu, ancak dikkatlerden kaçan önemli bir nokta var: Yıllardır ittifak ihtimalini konuşan ancak bir türlü gerçekleştiremeyen bu iki parti kırk sekiz saatte nasıl bir araya geldi?

Bu sorunun dört yanıtı var:

  1. DYP ve Anavatan’ın bir araya gelmesinde hatta bu birlikteliğin “yıldırım nikah” ile sonuçlanmasında seçim öncesinde partilerin alacakları oy oranının meclis dışında kalabileceklerini kendilerine hatırlatması var. Birkaç hafta öncesine kadar DYP tabanının güç kazandığı, Mehmet Ağar’ın uzun bir süredir devam ettirdiği “demokrasi” vurgulu siyasetin partiyi güçlendirdiği biliniyordu. Mehmet Ağar’ın yakın bir döneme kadar barajı geçebileceği de konuşuluyordu. Ancak Anavatan’ın durumu pek de iç açıcı değildi. Bundan uzun bir süre önce bu seçim için Anavatan’ın yüzde altıyı hedef seçtiği belirtilmişti. Yani Anavatanlılar da meclise gireceklerine inanmıyordu. İşte bu yüzden görüşmeler olumlu geçti ve Anavatan’ın “zor durumu” dolayısıyla birliktelik isteği göstermesi süreci hızlandırdı.
  2. Sorunun ikinci yanıtı erken seçimin aniden ilan edilmesi ve sürecin “düşünmeye” vakit bırakmaması. Üstelik üçüncü bir parti adı altında seçime girilecek olması işi daha da karmaşık hale getiriyor vakti daraltıyordu. İşte bu yüzden karar çabuk alınmak durumunda kalındı.
  3. Üçüncü yanıt “ağabeylerin” baskısı… Süleyman Demirel gibi isimler sağda birliği destekledi. AKP iktidarına alternatif oluşum yaratma çabasını uzun bir süredir sürdüren eski Cumhurbaşkanlarından Süleyman Demirel’in, özellikle Mehmet Ağar’a bu konuda oldukça baskı yaptığı ve sağı toparlaması için cesaretlendirdiği belirtiliyor.
  4. Bu birlikteliğin kırk sekiz saat içinde sağlanmasında o konjonktürde yaşananların da etkisi olduğu belirtiliyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi ilk tur oylamaları sırasında yaşanan kimi huzursuzlukların ikiliyi birbirine yakınlaştırdığı belirtiliyor. Özellikle bugün Anavatan MKYK üyeliğinden istifa eden Hüseyin Kocabıyık’ın açıklamaları bir hayli ilginç. Hüseyin Kocabıyık, 25 Nisan tarihinde Anavatan Partisi Genel Merkezi’nde gerçekleşen MKYK toplantısında Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu’ya bazı telefonların gelmesinin ardından Meclis’e girme fikrinden vazgeçtiğini açıkladı. Benzer bir iddiayı eski DYP’li Ümmet Kandoğan, Ağar için ortaya atmıştı. Eğer bu iddialar doğruysa Ağar ve Mumcu’nun Cumhurbaşkanlığı ilk oturumuna katılmaması için baskı altında tutulduğu söylenebilir. Özellikle YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’e düzenlenmek isteyen suikast girişiminin iki liderin fikrini değiştirdiği belirtiliyor. O zor koşullar altında ortaya çıkan “birleşme” fikrinin benzer baskıların sonucu kısa zamanda hayat bulduğu da ileri sürülen diğer iddialar ardasında.

www.iyibilgi.com



Bu haber 510 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,851 µs