'Nükleer santral, 2022'de tamam'

24 Mayıs 2011 16:28 tsi
Akkkuyu Nükleer Güç Santralı Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürü Alexander Superfin, Mersin Akkuyu'da kurulacak nükleer güç santraline ilişkin projenin tamamlanmasının, 2022 yılına tekabül ettiğini belirterek, bu tarihte 4 ünitenin de tamamen işletmeye alı

Stratejik, Teknik, Ekonomik Araştırmalar Merkezi (STEAM) tarafından, Hilton Oteli'nde ''Enerji Arz Güvenliği ve Özelleştirmeler Arenası'' düzenlendi.

Akkuyu Nükleer Güç Santrali Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürü Superfin, projeye ilişkin çalışmalar hakkında bilgi verirken, projenin tahmini maliyetinin 20 milyar doları bulacağını düşündüklerini söyledi.

Mersin Akkuyu'da kurulacak nükleer santrale ilişkin, Rusya ile Türkiye arasında hükümetler arası anlaşma imzalandığını ve bunun artık TBMM'nde onaylanan bir yasaya dönüştüğünü hatırlatan Superfin, bunun Türkiye'de bu zamana kadar yapılmış en büyük inşaat projesi olduğunu ifade etti.
     Proje kapsamında, Rus teknolojisi ile 4 reaktör inşa edileceğini anlatan Superfin, inşaatın 1 yıl içinde başlayacağına, projenin tamamlanmasının 2022 yılına tekabül edeceğini, bu tarihte 4 ünitenin de tamamen işletmeye alınacağını kaydetti.
     Proje şirketinde, Rus 5 tüzel kişilik bulunduğunu ve projenin finansmanının yüzde 100'ünün Ruslar tarafından sağlandığını anlatan Superfin, yıllar geçtikçe mali anlamda diğer yatırımcılarında projeye katılmasını öngördüklerini söyledi.
     Projeye Türk işletmelerinin, inşaat firmalarının ve ekipman firmalarının katılımının son derece önemli olacağını vurgulayan Superfin, bunun sadece Mersin'de değil, bütün Türkiye'deki firmaların girmesine katkı sağlayacağını belirtti.
   
     -''MALİ MODELİN SON HALİNİ BİTİRME NOKTASINDAYIZ''-
   
     Projeye ilişkin mali modelin son halini bitirme noktasında olduklarını bildiren Superfin, nihai proje maliyetinin ne kadar olacağını öngörmenin de zor olduğunu ifade etti.
     Finansman sağlanmasının çok önemli olduğuna işaret eden Superfin, ''tamamen finanse edilmiş durumdayız. Anlaşmaları yapıyoruz. Müteahhitlerle tam gaz ilerliyoruz'' dedi. Projenin 60 yıllık bir işletme dönemi olduğunu anlatan Superfin, 15-18 yıllık bir geri ödeme dönemini öngördüklerini kaydetti.
   
     -''TEMEL ATMA 2015 YILINDA''-
   
     Zamanında lisans almayı başarırlarsa, gelecek senenin ortalarında şantiyelerde çalışmaların başlayacağını bildiren Superfin şöyle konuştu:
     ''Buradaki amaç, ilk temelin 2015 yılı itibarıyla atılması. 2013 başında ikinci üçüncü çeyrekte, ilk temel atma çalışmalarının başlamasını öngörüyoruz. Tabi burada lisansın zamanında alınması önemli. Birinci ünitenin sonlandırılması 2019 yılında, 2022 yılına geldiğimizde de bütün ünitelerin bitmesini hedefliyoruz. Heyetle lisans açısından, bu paketin oluşturulması da önemli''
   
     -''GÜVENLİ OLMAYAN BİR İŞARET GÖRÜRSEK İNŞAAT YAPMAYACAĞIZ''-
   
     Projede, Rus standartlarının yanı sıra, uluslararası standartlara uyduklarını da belirten Superfin, toplumda nükleer santral konusunda bir takım endişeler bulunduğunu, bunun da çok doğal olduğunu söyledi.
     Akkuyu'da Türk gazetecilerin de benzettiği gibi, ''Matruşka Tasarımı'' çok katmanlı bir güvenlik sisteminin tasarlandığını ifade eden Superfin, nükleer güvenlik konusuna muazzam önem verdiklerini, Çernobil felaketinden de çok önemli dersler çıkarttıklarını kaydetti.
     Superfin, nükleer güç santrali inşa edilecek, Mersin Akuyu bölgesinin güvenli olmadığını gösterir, herhangi bir işaret görürlerse, bu bölgede bu inşaatı yapmayacaklarını bildirdi. Böyle bir işaret olursa da ne yapacaklarını kamuoyuna belirteceklerini anlatan Superfin, ''kamudan da hiç bir şey saklamayacağız'' dedi.
   
     -RWE TÜRKİYE HOLDİNG A.Ş. CEO'SU-
   
     RWE Türkiye Holding A.Ş. Üst Yöneticisi(CEO) Andreas Radmacher'de, Türkiye'nin ekonomik krizden oldukça güçlenerek çıktığını belirterek, enerji talebinin artığını söyledi.
     Türkiye elektrik üreticileri arasındaki en önemli konunun, DUY piyasasındaki düşük fiyat düzeyi olduğuna işaret eden Radmacher, DUY'daki fiyatın Türkiye'deki temel göstergeleri yansıtmadığını ifade etti.
     Sistemde piyasa fiyatından başka bir fiyat kullanılması durumunda, bunun verimlilikte düşüşe yol açacağını belirten Radmacher, ''bu da bir kişinin, diğer kişi için fatura ödemesi anlamına geliyor. Birisinin bedava yediği yemeğin faturasını, bir başkasının ödemesi güzel bir durum değil'' dedi.
     Likit ve iyi işleyen enerji piyasasının Türkiye için çok önemli olduğunu vurgulayan Radmacher, enerji borsasının da hem mevcut fiyatlar, hem de gelecekteki fiyat tahminleri için önemli olduğunu kaydetti.

A.A.

Bu haber 724 defa okundu.