En Sıcak Konular

Kılıçdaroğlu: Bütün baskıları yok edeceğiz

24 Mayıs 2011 14:17 tsi
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Biz ülkemizi seviyoruz. İnsanımızı seviyoruz. İnsanımızın mutluluğu için çaba harcayacağız. Onun için yola çıktık, onun için mücadele edeceğiz. Bütün baskıları da yok edeceğiz'' dedi.

Kılıçdaroğlu, partisince Kongre Caddesi'nde düzenlenen mitingde, AK Parti hükümetini eleştirerek, iktidara gelmeleri durumunda yapacakları çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Mitinge 50 dakika geç gelen Kılıçdaroğlu, seçim otobüsünde çalan türküye değinerek sözlerine başladı ve ''Türkümüz diyor ki, 'ak dedik, kara çıktı'. Bunların zaten aklıkla falan bir alakası yok. Çok güzel bir pankart var orada. Gerçekten bizim insanımızın zekasına hayranım. 'AKP'lilerin en sevdiği hayvan nedir? Fil. Çünkü fillerin hortumları vardır' demişler'' diye konuştu.

''Size sözüm var, size ahdim var. Bu ülkede herkesin barış içinde yaşayacağı, herkesin içinde yaşayacağı, bir çocuğun bile yatağa aç girmeyeceği, güzel Türkiye'yi kuracağız ve bunun gereği neyse sonuna kadar yapacağız'' diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

''9 yıldır ülkeyi yönetiyorlar. Allah aşkına Ardahan'a ne verdiler? Bir de bir meşhur sloganları var bunların. 'İstikrar sürsün Türkiye büyüsün'. Ardahan büyüdü mü? Fabrikalar açıldı mı? Hayvancılık gelişti mi? Süt fiyatları iyi mi? Ee, peki neyin istikrarı sürsün? Recep'in istikrarı sürsün. Recepler büyüsün, köşeyi dönsünler. Bunların istikrarı bu. 2,5 aylık Kübra annesinin kucağında açlıktan ölürken, Recep Tayyip Erdoğan'ın üzüldüğünü duydunuz mu? Şimdi diyor ki: Rica ediyorum bundan bahsetmesin. Bundan bahsetmezsem ben senin maskeni nasıl indireceğim. Diyarbakır'da bir anne 4 çocuğuna sabah kahvaltısı veremedi diye intihar ediyorsa, bunun ayıbı Ankara'da oturup ahkam kesenlerin değil mi? Bundan bahsetmeyecek miyiz? Elbette bahsedeceğiz. Eğer insansak yüreğimizde insan sevgisi taşıyorsak bundan bahsedeceğiz. Eğer bir anne çocuğunu oğlunu hastanenin bahçesinde bırakıp, bir notta 'ben oğluma bakamıyorum, param yok, gelirim yok ne olur bu çocuğumu bulan buna baksın. Allah rızası için baksın' diyorsa bunun ayıbı, bunun utancı Ankara'da oturanlara ait değil mi? Recep Bey bunlardan utanıyor mu? Bunlardan sıkılıyor mu? Çünkü onun derdi hortum. Yandaşlarımız nasıl köşeyi döner onun derdi bu.''

Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin derdinin yandaşları olduğunu ileri sürerek, şöyle dedi:

''Yandaş nasıl köşeyi döner? 'Nasıl yargıyı ele geçiririm. Bürokrasiyi nasıl ele geçiririm. Yayınlanmamış kitabı nasıl yasaklı hale getiririm. Vatandaş telefonla konuşmasın, onu nasıl dinlerim' derdi o. Bizim derdimiz herkesin karnının doyması, herkesin huzur içinde olması, herkesin mutlu olması, bizim derdimiz de bu. Arada siyahla beyaz kadar fark var. Biz ülkemizi seviyoruz. İnsanımızı seviyoruz. İnsanımızın mutluluğu için çaba harcayacağız. Onun için yola çıktık, onun için mücadele edeceğiz. Bütün baskıları da yok edeceğiz.''

-''MİLLET MAKARNA DEĞİL, MİLLET İŞ İSTİYOR, MİLLET AŞ İSTİYOR''-

Ardahan'ın Türkiye'nin en güzel illerinden birisi olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Ardahan il olurken nüfusuna bakın şimdiki nüfusuna bakın. 100 binin üstünde nüfus göç etmiş. Niye göç eder bir insan? 'Türkiye büyüsün' diyorlardı. Ee, Türkiye büyüyorsa, Ardahan Türkiye'nin parçası değil mi? En güzel illerden birisi değil mi? Ee, Ardahan niye küçülüyor? Onlar büyüdüler. Onlar köşeyi döndüler. Hani bizim türkümüz varya 'Aradık hep ceplerini her taraftan para çıktı' diyor. Onlar öyle'' dedi.

Vatandaşa bir sözünün olduğunu, aynı şekilde AK Parti'nin de bir sözünün bulunduğunu bildiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

''Size sözümüz var. AKP'nin de bir sözü var. AKP'nin sözü şu: Millet çalışmasın, millet üretmesin. Bunun için de elinden ne geliyorsa yapıyor. Mazot mu? Fiyata zam yap. Gübre mi? Fiyata zam yap. İlaç mı? Fiyata zam yap. Elektrik mi? Fiyata zam yap. Millet üretmesin. Ne olacak? Suya makarnaya muhtaç olacak. Bir afişimiz vardı 'Tayyip yaz AKP'ye gönder makarna evine gelsin' diyor. Millet makarna değil, millet iş istiyor, millet aş istiyor.''

Kılıçdaroğlu, Ardahan'ın hayvancılıkta marka olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

''Ardahan hayvancılık denince Türkiye'nin en önemli markalarından birisidir. Şimdi ben size soru soracağım, siz bana cevap verin. Ardahan'da yaylalar var mı? Meralar var mı? Çalışkan insanı var mı? Allah aşkına her şeyimiz var. Neden dışarıdan ithal et getirelim. Niye getirelim? Her şeyimiz var. AKP, 'Bizim insanımız üretmesin, bizim insanımız çalışmasın, yoksullaşsın; bir kilo makarnaya muhtaç olsun ben ona makarna vereyim. O da bana oy versin' diyor. İzlediği politika bu. Bu politikayı reddediyoruz.''

''Bizim bir pankartımız daha var. Recep Bey'in marifetlerini anlatan güzel bir pankart daha var'' diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

''(Büyüksün usta. Yumurtayı akladın, feneri pakladın, serveti katladın) diyor. Ee, bunların ustalığı onun üzerine zaten. Dürüstlük üzerine ustalık olsa Kemal kardeşinizin karşısına çıkar değil mi? Çıkabilir mi? Diyor ki: Efendim bu, kameralara düşkün. Kameralara düşkün olan sensin. Hangi kasetleri çevirdiğini biliyoruz senin. Hangi numaraları çektiğini biliyoruz senin. Ha, televizyonda karşıma çıkmaya cesaret edemiyorsan. İşte Ardahan'ın meydanı gel buraya. Gelebilir mi, gelebilir mi?''

Bu sırada kalabalığın, ''Vur vur inlesin Tayyip dinlesin'' şeklinde slogan atmaları üzerine ise Kılıçdaroğlu, ''Hiç meraklanmayın ezberini bozdum onun. Kimyasını bozdum, şifresini de çözdüm'' diyerek, şöyle konuştu:

''Recep Tayyip Erdoğan ister televizyonda, ister meydanlarda ister konferans salonlarında karşıma çıkabilir mi? Çıkamaz, çünkü çıkması için üç tane şart vardır. Bir; geçmişinin temiz olması lazım. İki; kul hakkı yememesi lazım. Üç; mangal gibi yürek lazım. Bunların üçü de var mı Recep Bey'de? Var mı? Ben de biliyorum ki yok. Korkak adamdan ülkeyi yönetme bilgisi becerisini bekleyebilir misiniz? Temiz adamsan gel. Diyor ki: Ben ustayım, o çırak. Ee, gel karşıma. Ben kim usta, kim çırak millete göstereyim. Gel karşıma.''

Kılıçdaroğlu, AKP hükümetinin bir yılda yurt dışından ithal ettikleri tarım ve hayvancılık ürünleri ile ete 20 milyar dolar para ödediğini ifade ederek, ''Başkalarının çiftçisi kazansın diye pamuk getiriyorlar, buğday getiriyorlar, arpa getiriyorlar, yulaf getiriyorlar. Canlı hayvan getiriyorlar, et getiriyorlar. 20 milyar dolar ödüyorlar. 20 milyar doları başka ülkeye ödeyeceğine, 5 milyar dolarını bu ülke insanına öde. Bırak Türkiye'yi bütün Ortadoğu'yu besleriz'' diye konuştu.

''Bütün yurttaşlarımdan şunu bekliyorum: 12 Haziran'da sandığa giderken bir şeyi düşünmenizi istiyorum. Cumhuriyet tarihinde hangi iktidar yurt dışından kurbanlık koyun getirdi'' diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Siz biliyorsunuz, ben de biliyorum, vatandaşlarımız da biliyor. AKP getirdi. O zaman sandığa giderken, arkadaş sen yurt dışından kurbanlık koyun getirdin, et getirdin, hayvancıları, besicileri perişan ettin. Perişan etmeye de devam et diyorsanız oyunuzu AKP'ye verin. Hayır, artık yeter bu ülkenin de insanları var. Bu ülkenin de üreticileri var. Onların da kazanması lazım, onların da üretmesi lazım, onların da helal para kazanması lazım diyorsanız sırtınızı AKP'ye dönün, karşıya bakın ne görüyorsunuz? Cumhuriyet Halk Partisi. Onun önüne geçtiniz. Oyunuzu vereceksiniz 13 Haziran'da halkın iktidarını kuracağız. Gidelim herhangi bir esnaftan, bakkaldan veya esnaftan bir şişe su, bir şişe süt alalım. Hangisi daha pahalı. Süt mü? Su mu? Suyun bakımını yapıyor musunuz. Ee, nasıl oluyor da bu su sütten daha pahalı oluyor? Ee, Recep'in düzeni. Her sabah halkın iktidarında kapınızı sabahın köründe polis çalmayacak. Sütçü çalacak 2 şişe süt her aileye bırakacak. Çocuklar devletin bedelini ödediği sütü alacaklar. Analar sütü ısıtacak çocuklarına içirecek ve iki yanağından öperek çocuklarını okula gönderecekler. Karnı doyacak çocukların. Süt üreticisi kazanacak, sosyal devlet ayağa kalkacak. Hiçbir çocuk aç okula gitmeyecek. Bunu yapacağız.''

Bu arada miting alanındaki bir vatandaşın bir senedir çadırda yaşadığını belirtmesi üzerine Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

''Çadırda oturuyorsun. Recep Bey çadır vermiş iyi yine. Ya çadır vermeseydi ne olurdu. Dikkat edin çadırınızı her an alabilirler. Biz bu ülkede herkesin ev bark sahibi olmasını isteriz. Bakın Kütahya Simav'a insanlar Kızılay çadırında oturuyor. Depremin olduğu gün gittim. Ama AKP'liler gidemediler. Oraya yüzleri yok onların. Biz vatandaşların hem acı günlerinde, hem sevinçli günlerinde onların yanlarındayız. Onlar bizim yurttaşlarımız. Kim olursa olsun, kimseyi ötekileştirmeden herkesi kucaklayarak, tüm yurttaşlarımızın geleceğini düşünüyoruz. Onlar bu ülkede huzur, refah içinde yaşasınlar diye. Bu vatanda hepimize yetecek toprak var, su var, her şeyimiz var. Bereketli bir coğrafyada yaşıyoruz, ama bereketsiz bir hükümetle karşı karşıyayız.''

A.A.



Bu haber 768 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,553 µs