Sevilen Ay yükselir mi?

2011 seçimlerine gelecek zamanlardan dönüp bakıldığında kuşkusuz üzerinde en durulacak konu kasetler meselesi olacak. MHP’ye yönelik kaset atağı sonunda, bu parti yönetiminin yarıya yakınının tasfiye edilmesi süreci, müsebbibi kim olursa olsun elbette seçime sandığına yönelik.

Tıpkı CHP gibi MHP’nin de yeniden tasarlandığı gibi bir alt projeksiyon varsa da, doğruluk ihtimali de tartışılmalıysa da, şu an herkesin önünde bir sandık var ve oylar-ın ne kadarı bilinmez-bu kasetlede bakarak atılacak…

Tamam da ne kadarı? Yani bu kasetler yüzünden MHP’nin aldığı bir yara var mı? Bu imaj yıkımı seçmen kitlesini ne kadar etkileyecek ve nihayet, bu kızgın/yaralı oylar hangi partiye gidecek?

Bu konuda yazı yazanlardan biri de Sabah çalışanı Sevilay Yükselir. Dünkü yazısından kısa satırlar aktaralım…

- “Efendim. Belki 15 yıl önce değil ama son yıllarda (ki özellikle son 5 yılda) MHP'li seçmen için ikinci adres artık CHP olmuştur!”
- “Çünkü Baykal ve ekibi ile başlayan ve ne yazık ki bugünlere kadar hükmünü sürdüren sağcı ideoloji sayesinde CHP ile MHP arasında aslında makas daralmıştır!”
- “Fark varmış gibi görünse de özünde fark falan yoktur bu iki parti arasında yani!”
“Onun için de MHP'li seçmen için bir ikinci yoldur bugünün CHP'si...”
- “Hal böyleyken, yani AKP'nin, bütün ulusalcı ve Türk milliyetçisi anlayışına sahip insanların dünyasında algısı buyken, nasıl inanabilirim MHP'ye oy vermeyecek vatandaş için ikinci adresin AKP olabileceğine?”
- “Siz sadece şuna inanın bence: Evet doğru MHP söz konusu kasetlerle büyük yara aldı! Ama bu yaradan akacak kandan beslenip, o kanı sonuna kadar emip oyunu artıracak olan AKP değildir maalesef... Çok üzgünüm ama o kandan beslenme olasılığı olan tek bir parti vardır. O da CHP'dir!”

Görüldüğü gibi MHP’den kaçacak bir seçmen kitlesi var ise, bunların AKP’ye değil, CHP’ye gideceğini savunan bir kesim bakış açısı bulunuyor medyada.

Esasen bu tartışmayı tek bir cümle ile bitirmek mümkün, zira son derece subjektif hissiyatlara dayanan bu tür analizler temelsiz: “Referandumda ne oldu?..”
 
Fakat biz kestirip atmayalım, temellendirelim…

MHP’nin CHP’ye bakışı, tam olarak “yeni CHP” ekseni üzerine oturmuş durumda. Bizzat Genel Başkan Bahçeli’nin ağzından Siyaset Meydanı programında söylendiği gibi, önümüzdeki dönem TBMM’sinde AKP ile kimi konulurda aynı düzleme gidebilecek bir hava veriyor.

Ek olarak, MHP vekil adaylarının çoğunlukla belirttiği üzere-ki bu hayli ağır bir değerlendirme-CHP, artık Atatürk ilke ve çizgisine en uzak parti olarak görülüyor!

Bunun üzerine bir laf söylemek de artık çok zor. Peki MHP’ye kaset vakası yüzünden gönül koyacak MHP’liler nereye gidecek? Bu öneri biraz yönlendirmeli aslında.

Çünkü bu sefer veya şöyle diyelim, referandum ile aynı ağırlıkta bir kayma yaşanmayabilir MHP’li seçmen kitlesi arasında. Hatta bir tür mağdur getirisi de olabilir, safları sıklaştırabilir ülkücüler.

Kaldı ki kimi yeni anketler partiyi %10-11 lik seviyeden 13 ve üstü rakamlara taşıyor. Bu da bir sinyal verebilir.

Buna hayli kritik ve yeni gelişmeyi de eklemek lazım. Bizzat Başbakan Erdoğan son miting konuşmasında kaset politiklarının yanlışlığı üstünde daha ağırlıklı durdu.

Bu hal, “sevilen ayların yükselmemesine” de neden olabilir!

www.iyibilgi.com