Solgun: Alevileri statükonun bekçisi yaptılar

21 Mayıs 2011 13:35 tsi
Alevi Yazar Cafer Solgun, “Derin güçlerin, Alevilere biçtiği yeni rol: Laikliğin teminatı ve statükonun bekçiliğiydi. Aleviler, 'Türkiye laiktir laik kalacak' sloganlarını en yüksek sesle dile getiren kesim oldular” dedi.

Kemalizme karşı sert eleştirileri ile tanınan Yazar Cafer Solgun, Alevi meselesi çözülmediği müddetçe birilerinin mezhep üzerinden siyaseti sürdüreceğini söyledi.

Türkiye Gazetesi'nden Osman Sağırlı ve Adem Demir'e konuşan Cafer Solgun, "Kılıçdaroğlu bizdendir, Kılıçdaroğlu Alevidir, Pir aşiretindedir" şeklinde propaganda yapıldığını belirterek Alevilerin tekrar CHP'ye yönelmesinin sağlandığını söyledi. "Kemal Kılıçdaroğlu, 'Alevi meselesini çözeceğim. Taleplerini yerine getireceğim" deseydi ve bunun üzerine Aleviler CHP'ye ilgi gösterseydi bu normaldi. Fakat Kılıçdaroğlu ve CHP bugüne değin Alevi talepleriyle ilgili anlaşılır bir cümle kurmadı; vaatte bulunmadı. Kılıçdaroğlu'nun Aleviliğini ön plana çıkartarak, Alevileri yeniden kopmakta oldukları CHP'ye geri dönmesini sağladılar. Ciddi bir manipülasyon var." diyen Cafer Solgun, Alevilerin CHP'li ve Kemalist olmak zorunda olmadıklarını belirtti.

Dersim konusunda da çarpıcı açıklamalarda bulunan Cafer Solgun, Dersimle ilgili 1927 yılında çevre valileri, bölge yetkilileri ve Genelkurmay tarafından hazırlanan çok sayıda rapor olduğunu söyledi. Dersim'deki katliam mührünün Kemalizme ait olduğunu vurgulayan Solgun, Mustafa kemal'in hasta olduğu ve katliamdan haberinin olmadığının kocaman bir yalan olduğunu söyledi. Solgun "1 Kasım 1936'da Mustafa Kemal, Meclis, konuşmasında 'Dahili işlerimizden en önemli meselemiz Dersim. Bu çıban kökünden sökülüp atılmalı' demişti." şeklinde konuştu.

"İnsan kendisine zarar veren rejime destekten vazgeçmez mi?" sorusu üzerine Solgun şunları söyledi:

"Çelişkili bir durum bu. O da bugünkü tablo içinde şekillendirilen ve herkesin kabul etmesi istenen manzaradan kaynaklanıyor. Aleviler, Osmanlının yıkılması, hilafetin kaldırılması, saltanata son verilmesini arzuladılar. Yeni cumhuriyetin bütün inanç ve kimliklere eşit olacağını düşünerek desteklediler. Cumhuriyet, Aleviler için hayal kırıklığı oldu. Tekke ve Zaviyelerin kapatılmasına dair kanun, Alevileri perişan etti. Zulüm ve asimilasyon politikaları 1950 seçimlerine kadar sürdü.
CHP ile birlikte hareket ettikleri kanısı var toplumda. Alevilerin CHP'ye ilgi duymaları sol hareketlerle bağlantılı. 1973'te Bülent Ecevit, İsmet İnönü'yü başkanlık koltuğundan alaşağı etmesiyle partide konsept değişikliği oldu. Alevilerin rejimin teminatı, statükonun bekçileri ve laikliğin güvencesi gibi bir role soyunmalarının tarihi 90'lı yıllardır. Bunda Sivas katliamının etkisi var. Sivas'ı organize edenlerin "Derin Güçler" olduğu ve Alevileri 'şeriat' ve 'irtica' tehlikesi söylemlerine ikna etmeyi hedeflediği açık."

Alevi çalıştayının önemli olduğunu belirten Solgun, Alevi ve Sünnilerin kardeş olduğunu vurgulayarak birilerinin bu kardeşliği bozmaya çalıştığını söyledi. Solgun, çalıştayla ilk defa Alevilere taleplerinin sorulduğunu ifade ederek bunun çok önemli bir adım olduğunu söyledi.

Bu haber 1,357 defa okundu.