En Sıcak Konular

İslam ülkeleri silahlanmaktan aileye önem veremiyor

12 Mayıs 2011 18:24 tsi
İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği'nin (İDSB) Endonezya'nın Bandung şehrinde düzenlediği 'Uluslararası Aile Konferansı'nın sonuç bildirgesi yayınlandı.

İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği'nin (İDSB) Endonezya'nın Bandung şehrinde düzenlediği 'Uluslararası Aile Konferansı'nın sonuç bildirgesi yayınlandı. İslâm coğrafyasının birçok bölgesinden sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri ve akademisyenlerin katıldığı konferansa, ailenin yaşadığı krizler ve çözüm yolları tartışıldı. Konferansta İslam modelinin ailenin günümüzde arzulanan aile yapısı olduğuna örneklerle dikkat çekildi.

AİLE KURUMU YÜCELTİLMELİ

Müslüman ülkelerin yanında Rusya, Hollanda ve Amerika gibi ülkelerden de STK'ların katıldığı konferansta İslam'da aile ve aile yaşantısı günümüz koşullarında değerlendirilerek, çözüm önerileri sunulan konferansın sonuç bildirgesinde İslamın aileye verdiği önem ve bu çerçevede yapılması gerekenler ve çözüm önerileri değerlendirmeye alındı. İDSB Genel Sekreteri Necmi Sadıkoğlu'nun da bir konuşma yaptığı konferansta, Kadın ve Aile başlıkları adı altında katılımcılar sunumlarını gerçekleştirilerek, ailenin dünyanın bütün medeniyetlerinde, sosyal kültürel yapının oluşturulması için temel bir birim olarak görüldüğü vurgulanarak, Hz. Muhammed'in aile hayatı örneklerle sunuldu.

SİLAHA DEĞİL AİLEYE YATIRIM

Uluslararası Aile Konferansı'nın ilk oturumunda ise İslâm'da Aile konusu ve İslâm Coğrafyasının çeşitli bölgelerinde ailelerin yaşadıkları sıkıntılar konuşuldu. Oturumda konuşan Irak Qabes Stratejik Öğrenci Araştırmaları Merkezi'nden Dr. Faris Muhammed İbrahim, ABD'nin Irak'ı işgali sonrasında Iraklı ailelerin ve gençlerin yaşadığı sosyal ve ekonomik problemleri anlattı. Irak'ta yapılan son nüfus sayımına göre nüfusun yüzde 62'sinin 7–19 yaşlarından oluştuğunu dile getiren Dr. Faris; "Bağdat'taki bazı saha çalışmalarında hapishanelerdeki erkek mahkumların yüzde 87'sinin 20'li yaşlarda gençler olduğu ortaya çıkmıştır. Bu oran Irak'ta ailenin çok ciddi problemlerle karşı karşıya olduğunu ortaya koymaktadır. Irak'ta kültürel miras değerlerine ve özellikle dini değerlere uyumsuz olan gençler, maalesef çoğunluktadır."açıklamasını yaptı. Toplantıya katılan tebliğ sahiplerinden yapılan ortak açıklamalarda da İslam ülkelerinin silaha yatırım yaptığının yarısı kadar da olsa aileye yatırım yapması gerektiğine dikkat çekerek aileye gereken önem verilmezse bugün AB ve Amarikada yaşanan birçok sorun yakında İslam ülkelerinde de görülmeye başlanacaktır, dendi.

TOPLUMUN YÜZDE 94'Ü AİLESİYLE YAŞIYOR

 Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürü Doç. Dr. Ayşen Gürcan da toplantıya katılarak Türkiye adına tebliğ sundu. Gürcan, yaptığı konuşmada ailenin güçlendirilmesinin esasında toplumsal dokunun güçlendirilmesi olduğunu kaydetti. Gürcan "Toplumsal hedeflere ulaşmanın temelinde güçlü bir aile yapısı olması gerektiği çoğu kez göz ardı ediliyor" diye konuştu. Türkiye Kadın ve Aile'den Sorumlu Devlet Bakanlığı'nı temsilen konferansa katılan Dr. Aysen Gürcan da yaptığı sunumunda Türkiye'deki aile yapısının problemlerini ve bazı başarı hikayeleri dile getirdi. Türkiye toplumunun yüzde 94'ünün ailesiyle birlikte yaşadığı bilgisini veren Gürcan; "Aile bağları, Türk toplumunda huzur ve barışın korunmasında, sevgi ve kardeşlik duygularının ve 'biz' bilincinin gelişmesinde oldukça belirleyici bir rol oynamaktadır. 'Türkiye'de Aile Değerleri Araştırması'na göre toplumumuzda ailenin hâlâ çok önemli bir yeri olduğunu, temel bir referans ve güven merkezi olarak kabul edildiğini söyleyebiliriz" dedi.

ŞİDDET VE BOŞANMALAR ARTIYOR

Gürcan, aile sorunları; son yıllarda tüm dünyanın gündeminde olduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Çünkü birçok toplumsal değişimin ve sorunların kritik değişkeninin aile olduğu, artık bilinen bir gerçektir. Öncelikle kendi adıma bu toplantıdan oldukça bilgilenmiş ve sorumluluk üstlenmiş olarak döndüğümü söylemeliyim. Bir kere aile sorunlarında farklı coğrafyalarda da benzer sorunların yaşandığını görüyoruz. Şiddet, değer kaybı, aile çözülmeleri, boşanmalar vb. " Özellikle İslam dünyasının aile konusunda sıkışma noktalarını tespit etme, ve bu sorun odaklarına çözüm yaklaşımlarını belirlemede önemli bir girişim olarak niteleyen Gürcan, konferans sonunda tüm katılımcılarla ortak bir sonuç bildirgesi ile bir çalışma rotası da belirenmiş olduğuna dikkat çekti.  Konferans sonunda, acilen aile kurumunun yaşadığı sorunların hem tespitinde hem de çözümlerinde ortak kararlar alınmış olması ve bazı duyarlılık noktalarının tesip edilmiş olması güzel bir başlangıç olmuştur, diyen Gürcan sözlerini şöyle tamamladı: " Bu girişimin STK zinciri içinde gerçekleştiriliyor olması da, ortak geliştirilecek projelerin daha kolay hayata geçmesini de sağlayacaktır diye düşünüyorum. Konferansı düzenleyen İDSB yetkililerine ve bizleri misafir eden Endonezya'ya teşekkür ediyorum."

ÇÖZÜM DAHA FAZLA MANEVİYAT EĞİTİMİNDE

Konferansta söz olan Afrika'dan, Asya'dan Ortadoğu'dan, Kafkaslar'dan, Balkanlar'dan ve Avrupa'dan gelen tebliğciler sunumları ile kendi ülkelerindeki aile sorunlarını, çözüm önerilerini ve başarılı örnekleri paylaştılar. Konferansta bir konuşma yapan Meridyen Derneği'nden Sosyolog Aysu Kara da Hz. Muhammed (sav)'in aile hayatını örneklerle anlattı.

EVLİLİK TEŞVİK EDİLMELİ

Sonuç Bildirgesi:
1. Aile, sağlıklı birey ve toplumlar için alternatifi olmayan en önemli kurumdur. Bütün kadim din ve kültürlerin kabul ettiği bu önemin günümüzde de fark edilmesini ve aile birliğinin desteklenmesini bekliyoruz.
2. Aile kurumunu tehdit eden modern kültürün ürettiği sorunların bertaraf edilebilmesi ve ailenin güçlendirilmesi için; Kur'an ve sünnete dayalı aile modeline imkân sağlayan sosyal politikaların hayata geçirilmesini öneriyoruz.
3. Çekirdek aile yapısından kaynaklanan sorunların giderilebilmesi için akrabalık bağlarının güçlendirilmesini önemsiyor; bu bağlamda sıla-i rahim kültürünün ihyası için STK'ların ve hükümetlerin ortak projeler geliştirmesini talep ediyoruz.
4. İslam Dünyasının fakirlik, tefrika, cehalet gibi problemlerinin çözümünün aileden başlatılması gerektiğini düşünüyoruz.
5. İslam ülkelerinin, ailenin korunmasına ve güçlendirilmesine yönelik sosyo-ekonomik politikalar geliştirmelerini; İDSB gibi şemsiye kuruluşlar başta olmak üzere STK'ların bu konuda hükümetleri yönlendirici çalışmalar yapmalarını talep ediyoruz.
6. Şehir planlaması yapılırken, fiziksel ve sosyal çevrenin, aile hayatına elverişli şekilde oluşturulması hususunda resmi ve sivil kurumların ortak çalışmalar yapmasını tavsiye ediyoruz.
7. Yeni neslin bio-psiko-sosyal gelişimini olumsuz etkileyen kitle iletişim araçlarını, duyarlı davranmaya; aile değerlerine saygılı ve aile birliğini özendirici yayınlar yapmaya davet ediyoruz.
8. İzlenen kadın politikalarının ve kadının sosyal hayattaki rolünün; onun, eşi ve çocuklarıyla ilişkisi başta olmak üzere ailedeki temel vazifelerini engellemeyecek şekilde düzenlenmesini talep ediyoruz.
9. Bütün aile üyelerinin sosyal güvenceye kavuşturulmasının önemini, özellikle çocuk, yaşlı ve özürlü gibi bakıma muhtaç üyeye sahip ailelere ilave destekler verilmesi gerektiğini vurguluyoruz.
10. Evliliğin teşvik edilmesi, kolaylaştırılması, aile üyelerinin evlilik öncesinde ve sonrasında eğitilmesi, ailenin manevi açıdan desteklenmesi için İslam ülkeleri arasında ortak programlar geliştirmesini öneriyoruz.
11. Çocuğun, ailenin benimsediği değerler doğrultusunda yetiştirilmesinin önündeki her türlü engelin kaldırılması için yasal düzenlemeler yapılmasını talep ediyoruz.
12. Boşanmanın ve yol açacağı yıkıcı etkilerin en aza indirilebilmesi için geleneksel hakemlik kurumunun canlandırılması ve aile danışma merkezleri gibi sosyal mekanizmaların yaygınlaştırılması gerektiğini vurguluyoruz.

Fahri Sarrafoğlu/ Dünya Bülteni



Bu haber 785 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,583 µs