Danimarka sınır kontrolünü tekrar başlatıyor

12 Mayıs 2011 13:10 tsi
Liberal – Muhafazakar koalisyon hükümetinin 2020 Planı’na destek için sınır kontrolü getirilmesi şartını öne süren Danimarka Halk Partisi (DF) istediğini aldı.

DF, ülkede artan kriminal olayları gerekçe göstererek Almanya ve İsveç sınırına kontrol noktaları kurulmasını istiyordu.

Danimarka Maliye Bakanı Claus Hjort Frederiksen’in, DF lideri Pia Kjaersgaard ve Hıristiyan Demokrat Parti milletvekili Per Örüm Jörgensen ile sınır kontrolleriyle ilgili yaptığı görüşme sonunda anlaşma çıktı. Maliye Bakanı Frederiksen, varılan anlaşma gereği bir kaç hafta içinde Danimarka’nın kara, hava ve deniz sınırlarına kontrol ve gümrük noktaları kurulacağını ifade etti. Sınır kontrollerine gerekçe olarak artan kriminal olaylar, kaçak girişler, yabancı plakalı araçların Danimarka’ya vergi ödemeden girmesi, uyuşturucu ve vergiden kaçırılan paraların yurtdışına çıkarılması gösterildi. Kararın alınmasında ayrıca Almanya üzerinden gelen mülteci sayısının fazla olmasıda etkili oldu. Hükümetin DF ile anlaşarak sınır kontrolüne gitmesine muhalefet partileri sert tepki gösterdi. Radikal Parti kararın uygulanamaz olduğuna dikkat çekti.

Sınırda gümrük ve kontrol merkezlerinin kurulmasının maliyetinin yaklaşık 150 milyon kron olacağı ifade edildi. Alınan kararla Schengen Antlaşması öncesiyle şuan uygulanacak kontroller arasındaki tek fark, sınırda kontrolleri polisin yerine gümrük memurlarını yapacak olmasıdır. Sınırdan geçen tüm araçlar termal kameralarla taranırken, tüm araçlar kamera ile kayıt altına alınacak. Gümrük memurları suç işlediği tespit edilen kişileri derhal polise bildirecek. Sınırdan içeri giren tüm araçların kayıt altına alınmasıyla çalıntı ve kaçak araçların tespiti yapılmış olacak. Gümrük memurlarının sayısı 3 katına çıkarılırken, kontrollerden dolayı sınırda uzun araç kuyruklarının oluşması bekleniyor.

Kopenhag Üniversitesi Avrupa Politikaları Merkezi’nden Marlene Wind, sınır kontrolü kararının alınmasından sonra bir çok Alman gazetecinin kendisini arayarak, Danimarka’nın ne yapmak istediğini öğrenmeye çalıştığını söyledi. Sınır kontrolü kararının Danimarka’nın ‘küçük bir bahçe evi’ olduğunu tescil ettiğine değinen Wind, "Küçük evimizin etrafını duvarla çevirmiş olduk. Bu kararla dışardan gelenlerden iyice şüpheci olduğumuzu ortaya koyarken, Danimarka’nın yabancılara bakışındaki kötü imajıda daha netleştirdik" açıklamasını yaptı. Alborg Üniversitesi’den Prof Jörgen Andersen sınır kontrolünün yabancı düşmanlığının tescili olduğunu söyledi.

Danimarka’nın sınır kontrolüne Alman ve İsveçli politikacılarda tepki gösterdi. Alman Sosyal Demokrat Ulrike Rodust, "Avrupa olarak sınırlarımızı kapatmak bir skandaldır." açıklamasını yaptı. Kararın alınmasında yabancı düşmanlığının yattığını ifade eden Rodust, "Yüksek sesle ‘yabancıları istemiyoruz’ diyemedikleri için bu metotlara başvuruyorlar. Yabancı düşmanlığı savaşılması gereken bir konudur. Bu konuda Almanya örnek alınmalıdır." diye konuştu. Avrupa Parlamentosu Liberal gruptan İsveçli Olle Schmidt, Danimarka’nın Sarkoyz ve Berlusconi’nin izinden gitmesini anlayamadığını ifade ederek, "Kriminal suçlarla mücadele etmek için başka metotlar bulunuyor. Sınır kontrolü ile bu suçlarla mücadele edilmez." diyerek Danimarka’nın kararını eleştirdi. AB ise Danimarka’dan sınır kontrolüyle ilgili detaylı bilgi istedi. 

cihan

Bu haber 481 defa okundu.