Çankaya için vahim sözler

0 0 0000 00:00 tsi
Dün anamuhalefet lideri Deniz Baykal ve YÖK Başkanı Erdoğan Teziç'in ağzından Cumhurbaşkanını halkın seçmesi ile ilgili vahim sözler döküldü... Baykal Sezer'e iptal et çağrısında bulunurken Teziç'ten "darbe" anımsatması geldi.

Yargı tuzaklarıyla Meclis'i kilitleyip cumhurbaşkanını Parlamento'ya seçtirmeyen anamuhalefet lideri ve destekçileri, halkın seçmesine de karşı çıkıyor. Köşk'ün onayına sunulan Anayasa paketi için "sorumsuzluğun dikâlâsı" nitelemesinde bulunan Baykal, Cumhurbaşkanı'nı beklemeden kararını verdi: "Sezer, Anayasa değişikliğini reddedecek. Türkiye'yi allak bullak etmeyi kimse göze alamaz." YÖK Başkanı Erdoğan Teziç de Cumhurbaşkanını halkın seçmesinin rejim krizine sebep olacağını iddia etti. Kâbus senaryolarıyla darbe tehdidinde bulunan Teziç, "Latin Amerika ülkeleri bu sisteme özendi, darbelerden başlarını alamadılar." ifadelerini kullandı.  

Şimdi de Sezer'e baskı: Kimse ülkeyi allak bullak etmeyi göze alamaz

Anayasa Mahkemesi'ni, Köşk seçimiyle ilgili kararından bir gün önce 'Başvurumuz reddedilirse çatışma çıkar.' sözleriyle uyaran CHP lideri Deniz Baykal, şimdi de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e baskı yapıyor. Önceki gün Meclis'te 376 oyla kabul edilen Anayasa değişiklik paketinin veto edilmesini isteyen Baykal, cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle ilgili düzenlemeye karşı çıktı. Bunu 'sorumsuzluğun daniskası' olarak gören CHP Genel Başkanı, Sezer'e şu mesajı gönderdi: "Türkiye'yi bununla allak bullak etmek kimsenin göze alacağı bir iş değildir. Şimdi bu teklifin cumhurbaşkanı tarafından reddedileceği umut ediliyor. Çünkü orada güvenilen bir cumhurbaşkanı var, bu sorumsuzluğa 'evet' demez, çok açık. Bunu iade edecektir."

Cumhurbaşkanını halkın seçmesi durumunda egemenliğin parçalanacağını da öne süren Baykal bu iddiasını ise şöyle açıkladı: "Milletin egemenliği TBMM'de temsil edilir. Şimdi ne yapacağız? Millet TBMM'yi seçtiği gibi bir de cumhurbaşkanını seçecek. O zaman egemenliği temsil eden iki organ ortaya çıkar. Bu, Türkiye'nin başına büyük dert açar. Öyle önemli sonuçları olur ki bunu kabul etmek gerekir. Kaderimizi tek kişiye emanet etmeye hazır mıyız?"

CNN Türk Televizyonu'na Anayasa değişiklik paketini değerlendiren Deniz Baykal, ilginç sözler sarf etti. Baykal, "cumhurbaşkanını seçemediği için derhal seçime gitmesi gereken bir Meclis'in sonuçları irdelenmemiş Anayasa değişikliği projesini ham hum şaralop gündeme alıp gerçekleştirmeye kalkıştığını" iddia etti. Bunun göstermelik bir olay olduğunu öne süren Baykal, milletin seçtiği bir cumhurbaşkanının "sembolik, parlamenter rejimin cumhurbaşkanı olarak kalamayacağını" savundu. Baykal, şu görüşü dile getirdi: "Ciddiye alınacak bir tarafı yok. Sorumsuzluğun daniskası. Yapılan Anayasa değişikliğinin yansımalarının hesabı yapılmamıştır.

Türkiye'nin 84 yılık cumhuriyetinin bir temel dayanağı var: Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Milletin egemenliği de TBMM'de temsil edilir. Şimdi ne yapacağız? Millet TBMM'yi seçtiği gibi bir de cumhurbaşkanını seçecek. Böylece egemenliği temsil eden iki organ çıkarılacak.

Milletin egemenliği parçalanmaya başlamış olacak. Bunun öyle önemli sonuçları olur ki bunu kabul etmek gerekir. Bu, Türkiye'nin başına büyük dert açar. Biz millet olarak kaderimizi bir tek kişiye emanet etmeye hazır mıyız? Tek kişi böyle bir halk desteğini arkasına aldığını düşünerek Türkiye'nin devlet düzenini allak bullak eder."

Erdoğan Teziç darbeyle tehdit etti: Latin Amerika ülkeleri gibi olur
Cumhurbaşkanını Meclis'in seçmesini engelleyen '367 tezinin' en önemli savunucularından YÖK Başkanı Erdoğan Teziç, 'halk seçsin' düzenlemesine de karşı çıktı. Cumhurbaşkanını halkın seçmesinin çok tehlikeli olduğunu ve rejim krizine sebep olacağını iddia eden Teziç, darbe tehdidinde bulundu. "Latin Amerika ülkeleri bu sisteme özendikleri dönemde askerî darbelerden başlarını alamamıştır." diyen Teziç'in sözleri, 2003'teki rektörler mitinginde açılan 'Ordu göreve' pankartlarını hatırlattı. Dünkü basın toplantısında Teziç'in tek gündem maddesi Meclis'te kabul edilerek Cumhurbaşkanı'na sunulan Anayasa değişikliği paketiydi. Düzenlemeyi 'aceleye getirilmiş gayri ciddi bir çalışma' olarak niteleyen Teziç, hükümete ağır suçlamalarda bulundu. Parlamento'daki siyasi çoğunluğun siyasi iktidarla birlikte devlet iktidarını ele geçirmeye çalıştığını ileri süren YÖK Başkanı, Anayasa değişikliği konusunda kamuoyunda 'uzun tartışmalar yapılması' gerektiğini anlattı. Teziç, "Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ilişkin yapılan düzenleme Türkiye'de otoriter rejime davetiye çıkarmak anlamına gelir, halk tarafından seçilmesi çok tehlikelidir." görüşünü dile getirdi.

Anayasa değişikliklerinde cumhurbaşkanının halk tarafından seçiliyor izlenimi verildiğini belirten YÖK Başkanı, "Halk tarafından seçiliyor izlenimi veriliyor; ama parti liderinin sunduğu aday seçilecek. Bu, demokratik bir seçim midir? Aldatmayalım kimseyi. Bugün bizlere önerilen sistemin anayasa hukukunda bir adı yoktur, ne başkanlık ne yarı başkanlık. Bu böyle aceleye getirilmiş bir yasak savmadır." ifadelerini kullandı.

Başkanlık ve yarı başkanlık sistemi uygulayan ülkelerden örnekler veren YÖK Başkanı, şöyle devam etti: "Başkanlık sistemi sadece ABD'de uygulanıyor, tarihî geçmişi vardır. Latin Amerika ülkeleri bu sisteme özendikleri dönemde askerî darbelerden başlarını alamamıştır. Darbelere davetiye çıkarmıştır. Parlamenter rejimlerin özelliği krizleri çözmede pek çok fırsatı sunmasıdır. Yarı başkanlık sistemi Fransa'da uygulanan bir model olup 10. yılda krizi yaşamış bir rejimdir. 1968'de kriz yaşayan general De Gaulle, Almanya hududunda askerlerden destek istemiştir." Başkanlık ve yarı başkanlık sistemlerini 'krize çok açık rejimler' olarak niteleyen Teziç, "Türkiye koşullarında hiç önerilmemesi gereken bir rejim türüdür, hem yarı başkanlık hem başkanlık. 10-15 günlük bir kısa zaman diliminde bu kadar ciddi konular sonuçlandırılamaz, doğru değildir. Sonraki sorunları yaşamamak için ben bir anayasacı olarak bu hatırlatmayı yapıyorum." dedi. Halk tarafından seçildiği zaman devlet başkanının 'tarafsız değil partili bir devlet başkanı' olacağını iddia eden Erdoğan Teziç, "Artık tarafsızlığı bitmiştir, hakem rolünü oynayacak bir devlet başkanı yoktur ortada, partili bir devlet başkanı vardır. Sarkozy bir partinin desteğiyle seçildi, ABD başkanı bir partinin adamıdır." diye konuştu. Teziç, sürecin bir an evvel durdurulmasını istedi.

Zaman

Bu haber 237 defa okundu.