En Sıcak Konular

Küresel vicdanın sesiyiz

8 Mayıs 2011 10:15 tsi
Küresel vicdanın sesiyiz İstanbul'da gazetecilerle bir araya gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin ev sahipliğinde yarın başlayacak olan 'Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı' ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Eşitsizliğe karşı gür bir ses çıkacak

İstanbul'da gazetecilerle bir araya gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin ev sahipliğinde yarın başlayacak olan 'Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı' ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Davutoğlu, konferansla birlikte küresel ekonomideki eşitsizliklere karşı İstanbul'dan 'gür bir ses' çıkacağını belirtti.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı ile "Uluslararası ekonomideki eşitsizliklere karşı İstanbul'da gür bir sesin çıkmasını istiyoruz" dedi. İstanbul'da, bir grup gazeteci ve köşe yazarıyla bir araya gelen Davutoğlu, konferansın dördüncüsünü Türkiye'nin düzenlediğini hatırlatarak, "Biz dördüncü konferansı yapıyoruz. Uluslararası ekonomideki eşitsizliklere karşı İstanbul'da gür bir sesin çıkmasını istiyoruz. On yıl boyunca, bu ülkelerle ilgili dönem başkanlığını Türkiye yürütecek, faaliyetleri Türkiye idare edecek. Bu ülkelerin sayısı 47. 33'ü Afrika ülkesi ve bunların 22'si İslam ülkesi. Biz bu ülkelere olan algıyı değiştireceğiz. Bir fon oluşturacağız ve bizim 10 yıllık başkanlığımız döneminde en az gelişmiş ülke sayısını 40'ın altına indirmeye çalışacağız" diye konuştu. Konferansın, BM sistemi içinde Genel Kurul'dan sonraki en geniş katılımlı toplantı olduğunu aktaran Davutoğlu, "Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban ki Moon da açılışa katılacak ve güçlü mesajlar verecek. Biz bunu küresel bir ölçeğe çıkarmak için 2004 yılında ilk kez BM Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) aday olduğumuzda, BM sistemi içinde daha aktif bir rol oynamaya karar vermiştik, son yıllarda bunu arttırdık" diye konuştu.

TÜRKİYE HER YERDE DEVREDE

Davutoğlu, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi üyeliğinin iz bırakan bir üyelik olduğunu belirterek şunları söyledi: "İran'dan Gazze savaşı ve sonrasındaki gelişmelere kadar, o sorunlara müdahale ediş biçimimiz, uluslararası alanda tıkanmaları aşmak için getirdiğimiz özgün tekliflerle üyeliğimiz çok ciddi bir iz bıraktı, ne zaman tekrar üye olacaksınız diye sorulara muhatap olmaya başladık." Türkiye'nin, Çin'den sonra yükselen donör ülke olmasıyla, bunun dikkat çekmesiyle son derece aktif bir ülke görünümü kazanıldığına değinen Davutoğlu, bunu daha da geliştirmek istediklerini, BM sisteminin, insanlığın en geniş platformu olarak Türkiye'nin ilgilendiği konuların kapsamını da değiştirmesinde önemli etkisi olduğunu kaydetti.

192 ÜLKENİN TEMSİLCİSİ GELECEK

Dışişleri Bakanı, gelişmiş ülkelerin, kötü yönetim nedeniyle en az gelişmiş ülkeleri sorumlu tuttuğunu, en az gelişmiş ülkelerin ise daha önceki kötü tecrübeleriyle zengin ülkeleri suçladığını belirtti. Davutoğlu, konferansa 40 civarında devlet ve hükümet başkanı, 10 başkan yardımcısı, 94 bakan ve 47 uluslararası örgüt başkanının katılacağını, 192 ülkenin konferansta temsil edileceğini söyleyerek, "İstanbul, yaklaşık 10 bin kişiyi ağırlayacak" diye konuştu.

KÜRESEL SESLENİŞTE BULUNACAĞIZ

"Amacımız, uluslararası vicdanın sesi olmak, küresel bir seslenişte bulunmak, on yıl boyunca da bu seslenişi sürdürmek" diyen Davutoğlu, şöyle konuştu: "Sadece krizlerde gündeme gelen Türkiye değil, kalkınma paradigmasını, yeni kurumsal araçlarını, sürdürülebilir, eşitlikçi kalkınma modeli kurulan bir dönem olmasını istiyoruz bizim dönem başkanlığımızın. On yıl içinde yapılacak faaliyetleri organize edebilmemiz açısından bu önemli. Tekrar BM Güvenlik Konseyi'ne üye olacağız, 2015 gibi yakın bir dönemde olacak. BM sistemi içinde herhangi bir konu gündeme geldiğinde, konunun paradigmasını değiştiren bir rol oynamak istiyoruz."

GELİŞMELERİ YÖNLENDİRMEYİZ

Devlet-vatandaş ilişkileri, rejim değişikliği konusunda bir soru üzerine Davutoğlu, "bu sorunların hepsinin ekonomi-politik sorunlar olduğunu, siyaset ve ekonominin iç içe geçtiği sorunlar olduğunu" kaydetti.

TİKA dünyanın her yerinde

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı'nın (TİKA) Afrika'ya yönelmesinin, bazı çevrelerce 'eksen kayması olarak eleştirildiğinin' hatırlatılması üzerine şunları söyledi: "1991'den 2002'ye kadar TİKA'ya ayrılan kaynakların en az beş misli, TİKA'nın misyonunu ilgilendiren bölgelere son sekiz yılda ayrıldı. Kırım'daki 1000 evi 2005'lerde teslim etmişsek, Moğolistan'da Orhun anıtlarına giden yolu on yıllar sonra 2006'da açmışsak, Moldova'da Gagavuzlara 20 milyon dolarlık taahhüdümüzü tamamlamışsak, Balkanların her yerindeki Osmanlı envanterlerini çıkarıp, Filibe'den Üsküp'e, Mostar'a camilere, köprülere kadar, hepsini yapmışsak, yapmaya da devam ediyorsak, 'niye Afrika'ya da açılıyorsunuz' diye bir öncelik eleştirisi yapılması doğru değil." Davutoğlu, Türkiye'nin böylece küresel sorunların dışında kalmadığını belirterek, 'Türklerin değişik bir milliyetçilik anlayışları var, soydaşlarına bütün kaynaklarını aktarıyorlar' diye bir algıyı şimdi önlemiş olduklarını söyledi. TİKA Başkanı Musa Kulaklıkaya'nın, Moritanya'ya büyükelçi tayin edilmesinden bahseden Davutoğlu, bunu yaparken, TİKA'nın tecrübe birikimini oraya kanalize etmeyi öngördüklerini, Afrika'da kaynakları olan bir ülkeye odaklanmayı düşündüklerini belirtti.

Herkese aynı mesafedeyiz

Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Mısır, Libya, Suriye, Bahreyn gibi daha fazla demokrasi için ayaklanan ülkelerle ilgili tavrını da açıkladı. Hiçbir zaman, ülkelerin içişlerine karışmadıklarını söyleyen Dışişleri Bakanı, "Biz, Mısır'da, Libya'da, Tunus'ta ve diğer ülkelerde, hem muhalefetle, hem de yönetimle iletişim halinde olduk. Bu tavrımızı da sürdürüyoruz. Türkiye'nin bir bakanı olarak, bu ülkelere yaptığımız ziyaretlerde halkın bize yaklaşımı ile yönetimlerin yaklaşımlarının ne kadar dostane olduğunu gördük. Aynı şekilde o ülke insanları da Türkiye'ye geldiğinde aynı yaklaşımı görüyorlar" diye konuştu. "Rasyonel bir yönetişim yoksa, orada bu kültür gelişmemişse, baştakiler bu sınırlı kaynakları, kendi çıkarları için kullanmaya yönelince sosyal patlamalar başlıyor. Kalkınma paradigması adına siyasal gelişmeleri yönlendirmek gibi bir gündemimiz olamaz" diyen Davutoğlu, bu ülkelerin geri kalmışlık sorunlarına en iyi çözüm yollarını bulmak ve uluslararası finans alanındaki kaynakların oralara aktarılmasına katkıda bulunmayı amaçladıklarını belirtti.

yenişafak



Bu haber 1,035 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,728 µs