En Sıcak Konular

Türkiye Suriye'yi kaybeder mi?

29 Nisan 2011 09:12 tsi
Türkiye Suriye'yi kaybeder mi?

Ankara, Suriye'deki muhalefete sanıldığından çok daha yakın.

Nasuhi Güngör / Star

Ankara ve Şam. Savaşın eşiğinden dönmüş iki başkent. Çok değil, 10 yıl önce Türkiye’nin tehdit olarak gördüğü komşu ülke, bugün sınırların ortadan kalktığı, ciddi bir entegrasyon sürecinin devam ettiği bir ortağa dönüştü. Tam da bu gelişmelerin ortasında, ‘Arap baharı’ yahut ‘ayaklanmaları’nın rüzgarı Suriye’de de esmeye başladı.

Soğuk Savaş döneminin kullanışlı aktörleri, Saddamlar, Baas organizasyonları ve benzeri iktidar merkezleri birer birer yıkılıyor. Adının Baas olup olmaması önemsiz. Bu zihin kodlarına sahip tüm yapılar hızla tasfiye ediliyor. Sıranın Suriye’ye gelmesi buradan bakılınca şaşırtıcı değil.

Kuşkusuz ‘Baas’ zihniyetinin tasfiyesi konusunda Türkiye’ye özel bir parantez açmak gerekiyor. Ancak bugünkü konumuz değil. Üstelik bizde sürecin işleyişi ve dinamikleri çok daha karmaşık. Ergenekon’dan Balyoz’a kadar geniş bir alanda devam eden tasfiyenin, büyük resimde böyle bir yansıması olduğunu söyleyip geçelim.

Hangi Şam?

Türkiye’nin bu saatten sonra Suriye ile ilişkilerini nasıl yürüteceği, başka bir deyişle Ankara’nın hangi Şam’a bakacağı, bölgenin kaderini ilgilendiren önemli bir konu.

Ankara-Şam hattındaki iyileşmenin, tümüyle Washington merkezli bir politika olduğunu, dolayısıyla da Suriye’nin bölgedeki muhtemel fırtınayı Türkiye’nin arabuluculuğu ve ABD’nin himayesi altında atlatmak istediğini savunanlar var. Bu tezin kayda değer yanı şu: Gerçekten de Esad yönetimi, Kuzey Afrika’dan Bahreyn’e kadar geniş bir alanda ortaya çıkan isyan fırtınası

nın bir şekilde kendilerine dokunacağını görecek kadar siyasi akla sahip.
Beşer Esad, bunu az zararla atlatabilmenin yolunun, ABD ile ilişkileri geliştirmek olduğunu son birkaç yıldır kuvvetli adımlarla dile getiriyor. Refik Hariri suikastının bir şekilde Beyrut-Şam-Tahran hattındaki dayanışmayı zayıflattığını hatırlarsak, Esad’ın bunu görmemesi de düşünülemez. Suriye’nin bir yandan Tahran’la, hatta eskimez flörtü Moskova’yla dayanışma içinde olması, öte yandan yeni dünyaya açılan bir pencere olarak Ankara’yı görmesini yadırgamak anlamsız. Ancak şu günlerde ortaya çıkan gelişmelere ve dökülen kana bakılınca, Şam’ın bu tür taktik manevralarla kendisine alan bulmasının pek de kolay olmadığını söylemek yanlış olmaz.

Esad’a baskı ne sağlar?

Ankara, Esad yönetimi üzerindeki gücünü son dakikaya kadar kullanacak, buna şüphe yok. Nitekim dün itibarıyla MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve DPT Müsteşarı Kemal Madenoğlu’nun Şam’a gitmesi de bu yolun sonuna kadar değerlendirileceğinin ifadesi. Ancak şu gerçeğin de farkında Türkiye. Esad rejiminin bu rüzgara daha fazla direnmesi çok zor. Eninde sonunda bu ülkedeki iktidar dengeleri değişecek ve bugün denklemin dışında olan aktörler sahnede yerini alacak. Türkiye’nin Mısır ya da Libya’da yükselen muhalefeti kuvvetli bir söylemle desteklemediği yolundaki eleştiriler hafızalarda hala taze. Benzeri bir söylem, Suriye’deki gelişmeler üzerinden de dile getiriliyor. Ankara’dan beklenen tavır, Esad rejimine açıktan bir tavır almak ve doğrudan muhalefete destek vermekse, bunun ne kadar akıllıca olduğu hayli tartışma götürür. Ancak kafalardaki kuşku şuysa, onun cevabı o kadar da zor değil. Türkiye’nin mevcut iktidar dengeleri, Suriye’de ortaya çıkabilecek bir rejim değişikliği karşısında şaşkına düşecek ya da zorlanacak bir yapıda değil. Bu gerçeği gözden kaçırmayalım ve şöyle bitirelim. Ankara, Suriye’deki muhalefete sanıldığından çok daha yakın.

 



Bu haber 1,497 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,342 µs