En Sıcak Konular

AB muhtırasının şifreleri!

0 0 0000 00:00 tsi
AB muhtırasının şifreleri! Türk basınının bir kısmı, AB Komiseri Olli Rehn’in orduya uyarısını ‘AK Parti sosu’ ile hafifletmeye çalıştı. Peki, Rehn hakikaten AK Parti’yi de uyarmış mıydı? AB çevrelerinin hedefindeki esas partinin CHP olduğunda ise şüphe yok.

Avrupa Birliği’nin genişlemeden sorumlu komiseri Olli Rehn, 28 Nisan Cumartesi sabahı Brüksel Forumu’nda “Türkiye’yi kaybediyor muyuz?” panelinde konuşmaya gelirken gerçekten de Türkiye’nin “kaybedilme” tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu bilmiyordu. Gece geç saatlerde Genelkurmay’ın internet sitesine konan ‘e-muhtıra’dan henüz haberdar edilmemişti. Toplantıya katılan Türkler, Rehn’i bilgilendirdiler. Acil birkaç telefon görüşmesi yapan Rehn, ABD’nin şaşırtan yavaşlığına nispet, orduyu sert ve net bir şekilde siyasetten uzak kalması konusunda uyardı. Bu da AB’nin ‘muhtırası’ idi.

Rehn’in net uyarısı bazı gazetelerimizde “ikili uyarı; AK Parti’yi de uyardı” şeklinde yer aldı. Rehn, orduya “siyasetten uzak dur” derken ve “ordunun demokrasi ile imtihan edildiğini” vurgularken, demokratik laikliğin Brüksel için ehemmiyetine de atıf yapıyordu. 28 Şubat enkazının altında kalan kurumların başında gelen Türk basınının bir bölümü Rehn’in orduya uyarısını AK Parti sosu ile hafifletmeye çalıştı. Peki, Rehn hakikaten AK Parti’yi de uyarmış mıydı?

REHN’İN DEMOKRATİK LAİKLİK VURGUSU VE ORDU

Rehn’in kurmaylarından birinin ifadesi ile, AB Komiseri’nin AK Parti’yi uyardığını iddiasını savunmak “saçmaydı”. Bütün dünya ajanslarının ve gazetelerin aktardıkları gibi ikaz sadece ve sadece orduya idi. Rehn, uyarısının “laikçiler” tarafından istismar edilmemesi ve “demokratik laikliği” hafife alıyormuş gibi bir intiba vermek istemediği için bu lafları da demecinin sonuna eklemişti. Ama dikkatinizi çekiyorum: Rehn, Türkiye’nin laiklik modelini alıp daha da militanlaştırdığı Fransa Dışişleri Bakanı Philippe Doust-Blazy gibi “laiklik” demiyordu, “demokratik laiklik” diyordu. Yani demokrasinin içinde yeşermeyen laikliğin diktatörlüklerde de bulunduğunu ima ediyordu. Rehn’in kurmayının ifadesine göre “Saddam da laikti”.

Anayasa Mahkemesi’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunu iptal etmesinin ardından bir hafta dolmadan ikinci uyarısını yaptı Rehn. Bu uyarısında laiklikten hiç bahsetmiyor; ama orduya AB ilkelerine saygı göstermemesi durumunda üyelik müzakerelerinin tehlikeye gireceği mesajı veriyordu. Bir cümlesi daha vardı ki yine Türk basınında pek duyulmadı. Meclis ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine “yasadışı müdahale” yapılmaması gerektiğini söylüyordu ordunun ismini ağzına almadan.

AB RÜYASI SUYA DÜŞER

Türkiye’nin müzakere yolunu açan 16-17 Aralık kararlarının 23. paragrafı, hangi şartlarda müzakerelerin askıya alınabileceğini netleştiriyor. “Herhangi bir aday ülkede AB’nin dayandığı hürriyet, demokrasi, temel özgürlükler ve insan haklarına saygı, hukukun üstünlüğü ilkelerine yönelik ciddi ve sürekli bir ihlal olması durumunda” müzakereleri durdurabiliyor Brüksel… Rehn, 2 Mayıs’ta yaptığı açıklamada AB ilkelerine “askerin sivil hükümet tarafından kontrolünü” de ekliyordu. Dolayısıyla orduyu uyarmasından daha tabii ne olabilirdi?

Siyasi oldukları için AB memurlarına göre çok daha rahat konuşan Avrupa Parlamentosu üyelerini dinleyecek olursanız, onların askere tepkisi daha da berrak. Tepkilerinin berraklaştığı bir kurum daha var; o da tabii ki CHP! AP’deki liberallerin başkanı Graham Watson, askerin Meclis ve Köşk seçimlerine müdaheleyi sürdürmesi durumunda Türkiye’nin “Burma”ya döneceğini, izole edileceğini ve müzakerlerin devamına Türkiye’nin Avrupa’daki en “sadık” dostu İngiltere’nin bile itiraz edeceğini düşünüyor.

Brüksel’deki hakim hava: Asker, önümüzdeki iki seçime müdahalesini sürdürürse AB’nin de tepkileri sertleşecek. CHP içinse çoğu kişi “aşırı sağcı bir parti”ymiş gibi söz ediyor.

Aksiyon
 



Bu haber 276 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,891 µs