En Sıcak Konular

Genelkurmay'a tepkiler çığ gibi

8 Nisan 2011 17:44 tsi
Genelkurmay Başkanlığı'nın Balyoz açıklamasına ve GATA'da yaşanan Kobay Skandalına tepkiler dinmek bilmiyor.

 İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) ve Hasta Hakları Aktivistleri Derneği, GATA'da 20 askerin kobay olarak kullanılması ve Genelkurmay Başkanlığı'nın Balyoz davası ile ilgili internet sitesinden yayınladığı açıklamasına ilişkin suç duyurusunda bulundu.
   
Sultanahmet'teki İstanbul Adliyesi önünde bir araya gelen MAZLUMDER İstanbul Şubesi ve Hasta Hakları Aktivistleri Derneği üyelerini temsilen bir açıklama yapan MAZLUMDER İstanbul Şube Başkan Yardımcısı Avukat Kaya Kartal, 20 askerin üzerinde rızaları dışında çeşitli deneyler yapıldığını belirtti.
   
Avukat Kartal, "GATA Komutanlığı'nda vuku bulan olayda ve mağdur ifadelerine göre kendilerinden izin alınmaksızın ilgili yöntemlerin uygulandığı dillendirilmiştir. Öte yandan askeri emir komuta zinciri içerisinde en altta yer alan erlerin hür irade ile rıza beyanında bulunmaları, emir baskısı ve hiyerarşi tabiiyeti nedeni ile mümkün değildir. Biliyoruz ki emir komuta zinciri içinde en altta olan 'erin' iradesini kimse önemsemez ve 'Emrediyorum; kobay ol' denir ve askerler o iş için kullanılır." dedi.
   
Askerlerin kobay olarak kullanılmasının, suç olmasının yanında yaşam hakkı yönünden de ihlal niteliği taşıdığını belirten Kartal, konunun adli yönden takipçisi olacaklarını bildirdi.

GENELKURMAY KAMUOYUNA SAYGISIZLIK YAPMIŞTIR
   
Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinde yayınlanan Balyoz davası ile ilgili açıklamaya ilişkin
değerlendirmede de bulunan Kartal, "Kamuoyuna saygı ile duyurulan açıklama bizatihi kamuoyuna saygısızlık olarak ele alınmalıdır. 28 Şubatlarda brifing vermeye alışmış Genelkurmay'ın, bu alışkanlığını tik halinde devam ettirdiğinin bir başka örneğidir bu açıklama. Darbe dönemleri ve sonrası dönemlerde askeri teamüllerde karşılık bulan bu ve benzeri açıklamaların artık modası geçmiştir." dedi. (CİHAN)

--------------------------------------------------------------------------------
AVUKATLAR: GENELKURMAY'I ANLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYORUZ

Hukuk Dernekleri Platformu üyesi bir grup avukat, Genelkurmay Başkanlığı’nın Balyoz davası hakkında yaptığı açıklamayla ilgili suç duyurusunda bulundu. İstanbul Adliyesi önünde toplanan avukatlar, ‘Herkes işine baksın’, ‘Genelkurmay’ı anlamakta güçlük çekiyoruz’ şeklinde döviz açtı.

Genelkurmay Başkanlığı’nın ‘Balyoz davasına bakan mahkemenin Türk Silahlı Kuvvetleri personeli 163 askerin tutukluluk halinin devamını istemesine ilişkin ‘mahkemenin kararını anlamakta güçlük çekiyoruz’ şeklindeki açıklamasına bir tepki de avukatlardan geldi. Açıklamayı yargılamaya müdahale olarak değerlendiren Hukuk Dernekleri Platformu üyesi bir grup avukat, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner hakkında suç duyurusunda bulundu.

Grubu temsilen konuşan avukat Tülay Sofu, "Yargı organları görevlerini yaparken hiçbir şahsın veya kurumun baskısı altında olamaz. Baskı altındaki i bir yargı adalete hükmedemez. Hukukçular olarak bu hukuk tanımazlığı kabullenmemiz mümkün değildir" diye konuştu. Sultanahmet Adliyesi önünde cübbelerini giyen avukatlar, ‘Herkes işine baksın’, ‘Genelkurmayı anlamakta güçlük çekiyoruz’ şeklinde dövizler taşıdı. Açıklamanın ardından suç duyurusu dilekçesini Cumhuriyet savcılığına veren avukatlar buradan ayrıldı.

--------------------------------------------------------------------------------
BİR GRUP AVUKAT, GENELKURMAY BAŞKANLIĞI HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU

İzmir Barosuna üye bir grup avukat, Genelkurmay Başkanlığının, internet sitesinde "Balyoz davası"na yönelik yaptığı açıklamaya ilişkin, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

Suç duyurusunda bulunan grup adına İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması yapan avukat Mustafa Halit Çelik, söz konusu açıklamada "Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevli ve emekli 163 personelinin tutukluluk halinin devamını anlamakta güçlük çekilmektedir" denildiğini hatırlattı. Çelik, açıklamanın devamında, davayla ilgili açıkça mahkemeye tavsiye ve telkinde bulunulduğunu öne sürerek, "Yapılan açıklama adeta yargıya muhtıra niteliğindedir" dedi. Çelik, şunları söyledi: "Genelkurmay Başkanlığının, er, uzman veya astsubaylar ile ilgili olarak sessiz kalmasına rağmen, general ve rütbeli subay personeli hakkında bu tür açıklamalarda bulunması düşündürücüdür. Anayasamızın 138. ve TCK'nın 288. maddesi gereği Genelkurmay Başkanımız hem 'Anayasa maddesini ihlal' suçunu, hem de 'adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs' suçunu birlikte işlemiştir. Bu konuda, suç duyurusunda bulunuyor ve ilgilileri gerekli soruşturma için göreve çağırıyoruz."

--------------------------------------------------------------------------------
KONYA BARO BAŞKANI KAYACAN: "GENELKURMAY BAŞKANLIĞI YETKİ VE GÖREV SINIRLARINI AŞMAMALIDIR"

Konya Baro Başkanı Fevzi Kayacan, Genelkurmay Başkanlığının "Balyoz Davası" kapsamında görevli ve emekli 163 TSK personelinin tutukluluk halinin devamıyla ilgili açıklamasının, içerik ve şekil bakımından yargısal sürece müdahale niteliği taşıdığını belirtti. Kayacan, yaptığı yazılı açıklamada, "Genelkurmay Başkanlığının basın açıklaması içerik ve şekil bakımından yargısal sürece müdahale niteliği taşımaktadır. Bir taraftan yargıya müdahale sayılabilecek tutum ve davranışlardan özellikle kaçınıldığı belirtilirken, bir taraftan da tutukluluk hallerinin devamını anlamakta güçlük çekildiği belirtilmek suretiyle açık bir müdahalede bulunulmaktadır" değerlendirmesinde bulundu.

Kayacan, açıklamasında şunları kaydetti: "Tutuklamanın istisna özgürlüğün esas olduğu bilinmesine karşın aksine uygulamalar alışkanlık haline gelmiştir. Alışkanlıklarda darbe uygulamaları ve ardında ihdas edilen militarist hukukun katkısı yadsınamaz. Nitekim darbeler akabinde cezaevlerinde nice insanlar yıllarca tutuklu kalmış, asılmış ve faili meçhullere kurban edilmiştir. Bunun hesabı halen sorulamamıştır."

Genelkurmay Başkanlığının Başbakanlığa bağlı bir güvenlik kuruluşu olduğuna dikkati çeken Kayacan'ın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Bu kuruluşun görevleri arasında yargı yerlerinin kararlarını sorgulamak ve eleştirmek bulunmamaktadır. Asker kişilerin tutuklanması da bu ülkede olanaklı olduğu kamuoyuna mal olmuş davalarda görülmüştür. Eşitlik ilkesinin doğası gereği asker kişiler de işledikleri iddia olunan eylemlerden dolayı yargılanabilir ve tutuklanabilirler. Genelkurmay Başkanlığına düşen ödev, bünyesinde bulunan görevlilerin suça bulaşmaması için gereken önlemleri titizlikle almasıdır. Genelkurmay Başkanlığının görevleri arasında yargıya intikal eden davalar kapsamında verilen kararları sorgulamak yer almamaktadır. Genelkurmay Başkanlığı yetki ve görev sınırlarını aşmamalıdır."

"Ülkemiz demokrasiye inanan bir hukuk devletidir" ifadesini kullanan Kayacan, açıklamasında dönem dönem, askeri vesayeti çağrıştıran çıkışlar, sağlanmak istenen tam demokrasi ve hukuk devleti ilkesine zarar verdiğini savundu. Kayacan, yapılacak genel seçimlerden sonra Genelkurmay Başkanlığının Başbakanlık yerine Milli Savunma Bakanlığına bağlanması, askeri harcamaların Sayıştay denetimine bağlanarak, kamuoyuna açıklanmasının elzem olduğunu vurguladı. Kayacan, ayrıca merkezi ve taşra protokolünde askeri kişilerin çıkartılarak, yapının sivilleştirilmesi gereğini önemle vurguladıklarını da bildirdi. (AA)

--------------------------------------------------------------------------------
ERDOĞAN DERHAL GÖREVDEN ALMALIDIR

Halkın Avukatları Platformu Sözcüsü Avukat Süleyman Küçüksucu, Genelkurmay Başkanlığı’nın Balyoz Davası ile ilgili açıklamasına tepki gösterdi. Genelkurmay’ın amiri konumundaki Başbakanlığın bu tür açıklamalar karşısında gerekeni yapması gerektiğini belirten Küçüksucu, "Aklına gelenin başıbozuk bir görüntü içinde kendi görev alanı dışında beyanatlar vermesine engel olunmalıdır. Bu personel görevden alınmalıdır.” dedi.

Halkın Avukatları Platformu üyeleri Konya Bera Otelde bir toplantı düzenledi. Toplantıda konuşan platform sözcüsü Süleyman Küçüksucu, Balyoz ve Ergenekon davalarının medya marifetiyle örtülmeye çalışıldığını belirtti.

Ergenekon, Kafes ve Balyoz davalarının Cumhuriyet tarihinin en önemli davarları olduğunu vurgulayan Avukat Küçüksucu, "Biz ülkenin kanlı ve karanlık yakın tarihini aydınlatacağını düşündüğümüz bu davaların herhangi bir etkiye maruz kalmadan karara bağlanmasını istiyoruz. Başbakanlık, Genelkurmay’ın amiri olması hasebiyle bu tür açıklamalar karşısında gerekeni yapmalıdır. Aklına gelenin başıbozuk bir görüntü içinde kendi görev alanı dışında beyanatlar vermesine engel olunmalıdır. Bu personel görevden alınmalıdır." dedi.

Küçüksucu, Genelkurmay’ın yargı kararına saygı duyması gerektiğini vurguladı. Denge Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Erhan Şahin ise Genelkurmay'ın açıklamalarını hukuk devleti adına bir talihsizlik olarak değerlendirdi. Şahin, Genelkurmay açıklamasının Ergenokun soruşturması kapsamında adı ön plana çıkan Zekeriya Öz’ün bu yetkisinin kaldırılarak terfian başsavcı vekilliğine atanmasından hemen sonra yapılmasının dikkat çekici olduğunu bildirdi. Siyasiler ve devlet kurumlarında yapılan bir takım sorumsuz açıklamaların yargıyı baskı altına aldığının altını çizen Şahin, "Yargı sağlıklı bir şekilde yürütülmek zorundadır. Buna kimse müdahale etmemelidir. Oynanan oyunların farkında olan halkımız yüzyılın davaları hakkında yapılan sulandırma çalışmaları ve propagandayı gayet iyi görmektedir." diye konuştu.CİHAN

--------------------------------------------------------------------------------
Hukuka Çağrı Platformu: Genelkurmay’ın yargı sürecini etkileme kastı vardır

Kayseri, Sivas, Yozgat ve Nevşehir Barolarına bağlı bir grup avukatın oluşturduğu Hukuka Çağrı Platformu, Genelkurmay’ın, Balyoz Davası kapsamında yapılan tutuklamalarla ilgili açıklamasına tepki gösterdi. Platform, bu açıklama ile Genelkurmay’ın yargı sürecini etkileme kastı olduğunu savundu.

Hukuka Çağrı Platformu'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Genelkurmay’ın internet sitesinden yaptığı açıklaması ile ilgili ifadelere yer verildi. Platformun açıklaması şöyle: "Genelkurmay, ‘Çeşitli defalar açıklamalar yaparak, ilgili makamları bilgilendirerek, yapılan seminerin ne olduğunu, nasıl yapıldığını, neleri kapsadığını ve kimlerin hangi emirler ile katıldığını, tereddüde yer bırakmayacak şekilde izah etmiştir’ açıklamasını yaptı. İfadesinin devamında, ‘Hal böyle iken, Türk Silahlı Kuvvetlerinin görevli ve emekli 163 personelinin tutukluluk halinin devamını anlamakta güçlük çekilmektedir’ denilmiştir. Söz konusu basın açıklaması bir bütün olarak incelendiğinde, ifadelerin açıkça devam eden yargılama sürecine müdahale ve yargılama sürecini etkileme kastı taşıdığı görülmektedir. Hatta kendisini yargılama makamı yerine koyan ve hüküm içeren ifadeler taşımaktadır. Yargıya intikal etmiş ve yargılaması halen devam eden bir konu hakkında hükmü verecek tek makam yargıdır. Genelkurmay’ın yapmış olduğu bu açıklama en hafif tabiri ile yargılama makamlarına tavsiye ve telkin anlamı taşımaktadır. Mahkemeye gönderildiği bildirilen yazışmalarda tereddüde yer bırakmayacak şekilde ifadesi kullanılarak kendileri tarafından verilen bilginin kesin ve tek doğru kabul edilmesi istenmekte, bu bilgiye rağmen yargılamanın devamı ve tutukluluk halinin devamı kararının yanlış olduğu imasında bulunulmaktadır."

"BÜTÜN KURUM VE KURULUŞLAR BUTÜR AÇIKLAMALAR YAPMAKTAN KAÇINMALI"

Hukuka Çağrı Platformu, Anayasa’ya göre yargılama faaliyeti bağımsız mahkemeler aracılığı ile yerine getirilir ve tüm kişi ve kurumların bu sürece müdahale etmemesi ve saygı göstermesi gerektiğini hatırlatarak, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Yargılama makamları, incelediği davalar ile ilgili tüm bilgi ve belgeleri toplamak ve hasıl olacak sonuca göre karar vermek durumundadır. Bir kurum veya kişi tarafından verilen bilginin kesin doğru kabul edilmesi ve buna göre karar tesisi gibi bir durum mümkün değildir. Mahkemeler tüm dosya kapsamına göre inceleme ve değerlendirme yapmak durumunda olup hangi bilgi ve belgeye değer verileceğini hukuk kuralları çerçevesinde değerlendirmek ve takdir etmek yetkisine sahiptir. Açıklamanın ekine, mahkemece verilen kararın eklenmesi genelkurmayın görevleri arasında olmadığı gibi, bu davranışla neyin amaçlandığı da anlaşılamamıştır. Halen birçok kamu görevlisinin değişik iddialar ile yargılanmakta olduğu ve bunların bir kısmının da tutuklu olduğu düşünüldüğünde, ilgili kurumların bu personellerinin devam eden davalarındaki her kararı internet sitelerinde yayınlama, kamuoyu ile paylaşma yoluna gitmesi halinin ne kadar makul olup olmadığını kamuoyunun taktirine bırakıyoruz. Yapılan açıklamayı biz hukukçular bağımsız yargılamaya müdahale olarak değerlendiriyor ve tüm kurum ve kuruluşları bu tür talihsiz açıklamalar yapmaktan özenle kaçınmaya davet ediyoruz."CİHAN



Bu haber 860 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,467 µs