50’likler çözemezken 25’lik olur mu?

0 0 0000 00:00 tsi
25 yaşa ‘seçilme’ hakkı verilmesinin önünde bir seri teknik engel bulunuyor ama asal handikap bu uygulamanın AKP’ye yanayacağı inancı. Hükümetin bu intibaı nereden ve nasıl edindiği de açıklanması gereken bir mesele! Yine de seri ki

25 yaşa seçilme hakkı veren Anayasa değişikliğinin 22 Temmuz’da yapılacak erken seçimde-ki kuvvetle muhtemel olmasına rağmen, bu bile kesin değiluygulanmasının önünde ciddi engeller bulunuyor.

Ama teknik ve hukuki engellerin ötesinde asıl “zihin barajı” bu yaş grubunun oy potansiyelinin daha ziyade AKP meyledeceği inancı. Peki ama bu kanaat nereden geliyor? Gerçekte özellikle muhalefet partilerinin elinde bu bakışı somutlaştıracak delil pek bulunmuyor.

Muhalefe partilerinin itirazı daha çok “madem AKP isiyor, itiraz edelim” mantığından kaynaklanıyor. AKP içinse durum biraz daha farklı. Hükümet son 4.5 yıllık icraatlarının bu yaş grubu üzerinde pozitif etkileri olduğunu, iktidara geldikleri yıllarda bu kesimin henüz 20 yaşına yeni bastığı için bir anlamda “dünyayı daha açık kavrama” yıllarında AKP ile tanışıkları inancını taşıyor.

Bu işin teorik tarafı ve gerçekliğini ancak seçim sandığı sınayabilir. Fakat ikinci nokta nispeten elle tutulur verilere dayanıyor. AKP’nın hemen her konuda ve sıkça yapmaya pek meraklı olduğu kamuoyu anketleri, Türkiye’de bu yaş grubu genç nüfusun AKP’ye biraz daha pozitif baktığını gösteriyor.

Seçim sonucunu belirleyecek hakim bir demografi olmasa da bu yaş grubunun hala Türkiye’de ağırlıklı bir sosyal küme oluşturması, işte bu 25 yaş etrafında dönen polemiklerin nedeni.

Peki mümkün mü?

25 yaşla ilgili düzenleme henüz Meclis’ten geçirilebilmiş değil. Kaldı ki geçse bile Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in 15 günlük inceleme süresi bulunuyor. Bu nedenle de 25 yaşını doldurmuş adayların aday olmaları oldukça zor.

Paralel işleyen seçim takvimi işleri bu anlamıyla iyice sıkıştırıyor. AKP kurmaylarının aklını meşgul eden başka noktalar da var… 25 yaşındakilere bu hakkın verilmesinden sonra  itirazda bulunabilir. Bu seçim açısından ayrı bir sıkıntı nedeni olur. Bu yüzden öncelikle Yüksek Seçim Kurulu’na danışılmalı fikri savunan çok.

YSK’dan uygun görüş geldikten sonra TBMM’nin bu konuya yeniden eğilmesi akil sayılıyor.

25 yaş dosyasının üzerindeki ağırlıklar bu tartışmalarla da bitmiyor. Örneğin 25 yaşından büyük ve 25 yaşını yeni doldurmuş aday memurlara istifa için ayrı tarih verilmesi de öyle. Bu kişiler YSK takvimine göre 8 Mayıs’a kadar istifa etmek zorunda.
Fakat 25 yaşını dolduran adaylar mecliste bekleyen düzenleme yürülüğe girdikten sonraki üç gün içerisinde istifa ederek adaylık başvurusu yapabilecekler. Ve tabii iki farklı uygulama “eşitlik ilkesi”ne aykırılık itirazı ile karşılaşabilir.

Sonuç olarak 25 yaşa seçilme hakkı üzerindeki tartışmalar biraz “politik çekişme”den kaynaklanıyor. Ama sonucu teknik çekişmeler belirleyecek. Zaten kimsenin “25 yaşa seçilme hakkı verilmesi iyi midir kötü müdür” türünden yapıcı bir tarışması da pek bulunmuyor!

Bu haber 309 defa okundu.