En Sıcak Konular

Balyoz'u anlama kılavuzu

8 Nisan 2011 08:49 tsi
Balyoz'u anlama kılavuzu

'Balyoz sanıklarının tutukluluk hallerini anlamadık' diye açıklama yapan Genelkurmay Başkanlığı'nın karartılan ve yok edilen delil niteliğindeki Balyoz belgelerini görmemesini de kamuoyu anlamadı.

Sanıkların delilleri karartma şüphesiyle tutuklu bulunduğunu gözardı eden Genelkurmay, geçtiğimiz aylarda ortaya çıkan ve Balyoz delillerinin karartıldığını ortaya koyan haber ve gelişmeleri görmezden geldi.

Genelkurmay'ın görmezden geldiği önemli bir nokta da Balyoz belgelerini askeri savcının emriyle inceleyen askeri bilirkişinin raporları. Askeri Savcı Albay Bülent Münger'in, Balyoz belgelerini incelemek için bilirkişi olarak görevlendirdiği Binbaşı Ahmet Erdoğan 32 sayfalık raporunda "Balyoz Güvenlik Harekat Planı"nın "Hükümeti devirip devlet idaresine el koymayı öngören bir plan" olduğunu vurgulamıştı

Genelkurmay Başkanlığı önceki gün Balyoz davasıyla ilgili kamuoyu ve hukukçularının tepkisini çeken bir açıklama yaptı. İçeriği ve zamanlamasıyla dikkat çeken açıklamada 'Türk Silahlı Kuvvetleri'nin görevli ve emekli 163 personelinin tutukluluk halinin devamını anlamakta güçlük çekiyoruz' denildi. Ancak Genelkurmay böyle bir açıklamayı yaparken hem muvazzaf hem de emekli balyoz sanıklarının tutuklanmasındaki en önemli gerekçelerden birisi olan delillerin karartılması ve yok edilmesi gerçeğini görmezlikten geldi.

DARBE DELİLLERİ 2010'DA KARARTILDI

2010 yılında ilk tutuklamalarda 'delil karartma' şüphesi yok diye tahliye edilen Balyoz sanıkları 2002 yılına ait balyoz belgelerini Ekim 2010'da kararttıkları kamuoyuna yansıdı. Balyoz sanığı Harp Akademileri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Ahmet Yavuz, tutuklanmadan 15 gün önce arşivlerdeki bütün harp oyunu ve plan seminerlerinin silinmesini emrettiği ortaya çıktı. İmha edilenler arasında ise Balyoz darbe planıyla ilgili belgeler de yer aldı. Tümgeneral Yavuz'un 27 Ocak 2011'de 'Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı'nın emriyle' akademi personeline gönderdiği emirde, 'gerçek duruma göre icra edilen plan seminerlerine ait gizli dosyaların bilgisayarlarda depolanmaması' emrediliyordu. Ayrıca Balyoz'la ilgili 2002-2003 yılına ait çok sayıda belgenin 2010 YAŞ'ından sonra özel kuryelerin yurt genelinde tüm birliklerde Balyoz belgeleriyle ilgili araştırma yaptıkları ve suç unsuru oluşturduğu tespit edilen belgelerin tutanak tutulmadan imha edildiği ortaya çıktı. Ancak imha edilen belgelerin bazılarına ulaşıldı.

İŞTE KARARTILAN BALYOZ BELGELERİ

İşte altında Balyoz sanıkları MHP'den de milletvekili adayı olan emekli korgeneral Engin Alan ve emekli Tuğgeneral Mustafa Kemal Tutkun'un imzası olan belgelerin, yine balyoz sanığı Tuğgeneral Kasım Erden tarafından karartılan belgeler.

TUGAYDA BALYOZ TEMİZLİĞİ

İmha çalışmasının yapıldığı birliklerden biri 2. Kolordu Komutanlığına bağlı başında Balyoz sanığı Tuğgeneral Kasım Erdem'in bulunduğu 4. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı oldu. Balyoz planının hazırlandığı dönemde tugayın komutanı olan emekli Tuğgeneral Mustafa Kemal Tutkun ile dönemin 2. Kolordu Komutanı Engin Alan'a ait belgeleri, Erdem'in başında olduğu Keşan'daki 4. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığında hiçbir tutanak tutulmadan imha edildiği ortaya çıktı. Ancak belgelerin kopyası olayı deşifre etti. İmha edilen belgeleri yazan da yazdıran da imha eden de şimdi Balyoz tutuklusu.

GELİBOLU 2. KOLORDUDA TEMİZLİK

İkinci karartma olayı ise halen Korgeneral Raif Akbaş'ın başında olduğu Gelibolu'daki 2. Kolordu komutanlığında yaşandı. Korgeneral Akbaş'ın emri ile Kolordu İstihbarat ve İKK Şube'de görevli İstihbaratçı Albay Ömer Uçar'ın Ekim 2010 başında, 2. Kolorduya ait tüm tugayları dolaşarak 2002 yılına ait birçok evrakı hiçbir tutanak tutmadan elden toplattığı belirtildi. Kolorduda yapılan incelemelerde bu evrakların, Balyoz davasına ait delil teşkil edecek evraklar olduğu anlaşılınca sözlü emir ile tutanak tutulmadan imha edildiği belgelendi.

ASKERİ BİLİRKİŞİ RAPORU GÖRMEZDEN GELİNDİ

Özel yetkili Cumhuriyet Savcılarının Taraf'ın haberi üzerine başlattıkları soruşturmada ele geçirilen 5 bin sayfadan oluşan belgeleri askeri bilirkişilere inceleten askeri savcı da "Bu devlet idaresine el koymayı öngören bir plandır" demişti. Seminerin ne olduğunun, nasıl yapıldığının, neleri kapsadığının ve kimlerin hangi emirlerle katıldığının "savcılık makamlarınca görevlendirilen bilirkişi raporlarında da açık bir şekilde yer aldığını" açıklayan Genelkurmay'ın bu raporları görmezden geldiği ortaya çıktı.

KKK EMRİ İHLAL EDİLDİ

Genelkurmay'ın açıklamasında değindiği bilirkişi raporunda balyoz darbe davası sanıklarının aldıkları emri açıkça ihlal ettiği de vurgulanmıştı. Binbaşı Erdoğan raporunda darbe koşullarını oluşturmak maksadıyla "Çarşaf, Sakal, Oraj ve Suga planlarının" 1. Ordu Komutanlığı Semineri'nde yer almadığı, seminerin seçilen belirli kişilerin katılımıyla yapıldığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın emrinin açıkça ihlal edildiği vurgulandı.

Hükümeti devirme PLANI

Genelkurmay'ın "...ilgili makamları bilgilendirerek, yapılan seminerin ne olduğunu, nasıl yapıldığını, neleri kapsadığını ve kimlerin hangi emirlerle katıldığını tereddüte yer bırakmayacak şekilde izah etmiştir. Benzer hususlar, savcılık makamlarınca görevlendirilen bilirkişi raporlarında da açık bir şekilde yer almaktadır" ifadeleri askeri bilirkişinin raporuyla çelişiyor. Bilirkişi, Karargahın aksine plan seminerinin emir komuta zincirinden bile çıkarak darbe teşebbüsü olarak değerlendirdi. Askeri Savcı Albay Bülent Münger'in, sivil savcıdan gelen belgeleri incelemek için bilirkişi olarak görevlendirdiği Binbaşı Ahmet Erdoğan 3 DVD ile 1 CD'deki dokümanları inceledi ve 32 sayfalık rapor hazırladı. Binbaşı Erdoğan raporunda, Balyoz Sıkıyönetim Komutanlığı'nca hazırlandığı anlaşılan "Balyoz Güvenlik Harekat Planı"nın sıkıyönetim uygulama esaslarının ötesinde tedbirleri ve faaliyetleri içeren, hükümeti devirip devlet idaresine el koymayı öngören bir plan olduğunu vurguladı.

Albay Murat Ataç tutuklandı

"Balyoz Planı" davası kapsamında hakkında yakalama kararı bulunan Yeni Zelanda askeri ateşesi Albay Murat Ataç tutuklandı. Yurt dışından İstanbul Merkez Komutanlığına gelerek teslim olan Ataç, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan duruşma salonunda, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin karşısına çıktı. Hakkındaki yakalama kararı yüzüne okunan Ataç, yurt dışında görev yaptığını söyledi. Ataç'ın avukatı Halil Yeşilyurt da müvekkilinin Yeni Zelanda'da askeri ateşe olduğunu belirterek, eşi ve küçük çocuğunu orada bırakarak Türkiye'ye geldiğini, yakalama kararının vicahiyeye çevrildikten sonra müvekkilinin serbest bırakılmasını istedi. Mahkeme heyeti, Ataç'ın tutuklanmasına hükmetti.

yenişafak

 




Bu haber 1,042 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,554 µs