En Sıcak Konular

Özgürgün: Rum tarafı AB'yi bekliyor

30 Mart 2011 17:50 tsi
2. İKT Üyesi Ülkeler Düşünce Kuruluşları Forumu'nda konuşan KKTC Dışişleri Bakanı Özgürgün, "Türkiye'nin KKTC için elinden geleni yapacağına dair inancımız tam" dedi.

KKTC Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün, 2012 yılının ikinci yarısında AB dönem başkanlığı görevini devralacak olan Kıbrıs Rum tarafının, müzakereleri bu döneme kadar uzatarak dönem başkanlığını Türk tarafından tek taraflı tavizler koparmak için kullanmayı amaçladığını savunarak, ''Bu aşamada Türk tarafının iyi niyetini ve davadaki haklılığını uluslararası düzeyde anlatabilmek için, kamu diplomasisinin en iyi şekilde kullanılması gerekmektedir'' dedi.

Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) İslam Ülkeleri Enstitüsü tarafından ''Kamu Diplomasisi'' başlığı altında düzenlenen ve Kur'an-ı Kerim okunmasıyla başlayan ''2. İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Üyesi Ülkeler Düşünce Kuruluşları Forumu''nun açılışında konuşan Özgürgün, kamu diplomasisinin uluslararası ilişkilerin geleneksel diplomasi dışında kalan alanlarını kapsadığını söyledi.

Özgürgün, kamu diplomasisinin dış politikanın hedeflerine ulaşmakta büyük önem taşıdığını ve ülkeler arası kültürel diyaloğun oluşmasına imkan sağladığını belirterek, ''Dünya artık eski dünya değildir, oyuncuları da oyunun kuralları da değişmiştir. Kurallar yeniden yazılıyor, yeni işbirlikleri doğuyor ve yeni anlayışlar ortaya çıkıyor. Artık kapalı kapılar ardında üst düzey bürokratlar arasında gerçekleştirilen diplomasi, yerini vatandaş düzeyindeki diplomasiye ve onun bir yöntemi olan lobiciliğe bırakmıştır'' diye konuştu.

İç politika ile dış politika arasındaki ayrımın hızla kaybolduğu günümüz siyasi arenasında, iki alanda da alınan kararların doğrudan birbirini etkilediğini ifade eden Özgürgün, iç ve dış politika arasındaki bu etkileşimden dolayı yürütülecek dış politikanın hem yerel halkın, hem de yabancı aktörlerin desteğine ihtiyaç duyduğunu dile getirdi.

Özgürgün, günümüz uluslararası ilişkilerinde ulusal çıkarların savunulmasının artık bildiri, diplomatik üstünlük ve nota gibi geleneksel diplomasi yöntemlerinin ilerisine geçtiğini belirterek, devletlerin artık sadece diğer hükümetleri veya uluslararası örgütleri değil, yabancı kamuoylarını da hedefleyen politikalar geliştirmek zorunda oldukları bir döneme girildiğini vurguladı.

KKTC Dışişleri Bakanı Özgürgün, şunları kaydetti:

''Kamu diplomasisi, yarım asra yakın bir süredir devam eden ve birçok aktörü bünyesinde barındıran Kıbrıs sorununu dünyaya doğru şekilde anlatmak açısından büyük önem arz etmektedir. Ülkemiz için sadece bir dış politika sorunu olmayan ve iç politika kararlarımız üzerinde de doğrudan etkisi bulunan Kıbrıs sorununu, ilgili tüm aktörlere anlatmak ve halkımızın haklılığını her platformda dile getirmek noktasında kamu diplomasisini ve lobiciliği en etkili şekilde kullanmak elzemdir.

Bu bağlamda, Kıbrıs Rum kesimince ülkemize uygulanan haksız ve insanlık dışı izolasyonların yarattığı sorunlar ve Kıbrıs sorununun çözümü için sürdürülen müzakerelerde uzlaşmaz tarafın Kıbrıs Türkleri olmadığını tüm dünyaya anlatmaya yönelik çalışmalarımızın başarıya ulaşabilmesi için, uluslararası toplumun kamu diplomasisi yoluyla bilgilendirilmesine büyük önem atfetmekteyiz.''

Günümüzde uluslararası ilişkilerde ''yumuşak güce'' verilen önemin daha da artığını, bunu da kamu diplomasisinin uygulanmasını elzem hale getirdiğini anlatan Özgürgün, hükümetlerinin bu bilinçle son yıllarda bu yöndeki çalışmalarına hız verdiğini ve KKTC'nin olabildiğince çok ülkeyle kültürel ilişkiler kurduğunu aktardı.

-SON GELİŞMELER-

Özgürgün, Kıbrıs sorunuyla ilgili son gelişmelere de değinerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Türk tarafı olarak, çözüm yönündeki yapıcı ve kararlı tutumumuzu sürdürmeye ve en kısa sürede Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulunması için iyi niyetle çalışmaya devam etmekteyiz. Kıbrıs sorununun çözümü yönünde BM gözetiminde bugüne kadar ortaya konan çabalar, Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle ne yazık ki olumlu bir sonuç vermemiştir. Annan Planı döneminde çok önemli bir fırsat, yine Rum tarafının olumsuz tutumu nedeniyle kaybedilmiştir. Mevcut müzakere süreciyle yaratılan çözüm fırsatının da yitirilmesi durumunda yeni çözüm fırsatlarının ortaya çıkması pek mümkün görülmemektedir.''

Mevcut fırsatın kaçırılmaması için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini vurgulayan Özgürgün, ''Ne yazık ki tek taraflı AB üyeliğinin verdiği avantajı da kullanarak Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı üzerinde baskı kurabileceği ve böylece tek taraflı ödünler koparabileceği yönünde yanlış ve nafile bir beklenti içinde olan Kıbrıs Rum tarafının uzlaşmaz tutumu nedeniyle, müzakerelerde bugüne kadar istenilen ilerleme henüz sağlanabilmiş değildir" diye konuştu.

Tüm beklentilerinin Kıbrıs Rum tarafının da Türk tarafı gibi müzakerelere iyi niyetle katılması ve bir çözüm yönünde samimiyetle çalışması olduğunu dile getiren Özgürgün, "Çözüm bağlamında uluslararası topluma düşen görev ise Rum tarafını samimi ve yapıcı bir şekilde müzakerelere katkı koymak yönünde teşvik etmektir. Bu yönde atılacak öncelikli adım, Kıbrıslı Türkler üzerindeki izolasyonun daha fazla vakit kaybetmeden kaldırılmasıdır. Kıbrıs sorununun çözümü Doğu Akdeniz'de işbirliği ve istikrara çok önemli katkılar sağlayacaktır'' dedi.

-RUM TARAFININ OYALAMA TAKTİKLERİ-

Özgürgün, Türk tarafının çözümün ana parametrelerine her zaman sadık kaldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

''Kıbrıs Türk halkının egemenliğini, siyasi eşitliğini, sulandırılmamış iki kesimliliği ve Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinin devamını sağlayacak adil, kalıcı ve kapsamlı bir anlaşmaya varmak için elimizden gelen tüm çabayı samimiyetle ortaya koymaya devam edeceğiz. Ancak Kıbrıs Türk tarafının, Rum tarafının oyalama taktiklerine göz yumarak ilelebet masada oturmasını beklemek de doğru değildir.

Müzakere sürecinin başladığı ilk günden bu yana bir zaman sınırlaması ve BM'nin sürece aktif katılımını kabul etmeyen Rum tarafının, Kıbrıs sorununu çözümünü ister gibi görünerek zaman geçirmesi ve bu arada uluslararası tanınmışlığı ve tek taraflı AB üyeliğini Türk tarafına karşı kullanmaya devam etmesi, Kıbrıs sorununa adil ve kapsamlı bir çözüm bulma çabalarını baltalamaktadır.

Tek ümidimiz uluslararası camianın, Rum tarafının bu oyununu bozması ve Rum tarafına Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik gerekli iyi niyet ve katkıyı koymamaları durumunda ciddi bir bedel ödemeleri gerektiği yönünde bir mesaj vermesidir. 2012 yılının ikinci yarısında AB dönem başkanlığı görevini devralacak olan Kıbrıs Rum tarafı, müzakereleri bu döneme kadar uzatarak AB dönem başkanlığını Türk tarafından tek taraflı tavizler koparmak için kullanmayı amaçlamaktadır. Bu aşamada Türk tarafının iyi niyetini ve davadaki haklılığını uluslararası düzeyde anlatabilmek için kamu diplomasisinin en iyi şekilde kullanılması gerekmektedir. Anavatan Türkiye halkının da kamu diplomasisi hususunda KKTC için elinden geleni yapacağına dair inancımız tamdır.''




Bu haber 699 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,500 µs