En Sıcak Konular

ABD'den Türkiye'ye sıcak mesaj

15 Mart 2011 09:43 tsi
ABD'den Türkiye'ye sıcak mesaj

'Zaten güçlü olan bağları daha da derinleştireceğiz...'

ABD Ticaret Bakanı Gary Locke, Türkiye ile ABD arasında "zaten güçlü olan bağları daha da derinleştirmeye yardım etmek için çok daha fazlasını yapmak gerektiğini" belirterek, ABD hükümetine bağlı Ticaretin Teşviki Koordinasyon Komitesi'nin, Türkiye'yi "öncelikli pazar" olarak tanımladığını ve Amerikan petrol-gaz ve yenilenebilir enerji şirketleri olmak üzere iki ticari misyon heyetini bu yıl Türkiye'ye göndermeyi planladıklarını" söyledi.

Locke, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ve Center for American Progress adlı düşünce kuruluşunun Washington Marriott Oteli'nde düzenledikleri ''Türk-Amerikan ekonomik ilişkilerini güçlendirmek'' konulu toplantıda konuştu.

Konuşmasında Türkiye ve ABD'nin, bir dizi konuda on yıllardır yakın stratejik ortak olduğunu belirten Locke, Irak, Afganistan ve Pakistan'daki istikrar çabalarına da dikkati çekti.

Ayrıca, iki ülkenin aralarında derin kültürel bağlar inşa ettiğini, her yıl binlerce Amerikalının Türkiye'yi ziyaret ettiğini, çok sayıda Türk ve onların torunlarının ABD'ye gelerek, ülkenin zengin ve çeşitlilik içeren dokusunu güçlendirdiğini ifade eden Locke, 12 binden fazla Türk öğrencinin ABD'de eğitim gördüğüne dikkati çekti.

Locke, Türkiye ve ABD'nin ekonomik alandaki işbirliğinin her geçen yıl önemini daha da artırdığını, geçen yıl ikili ticaretinin, bir önceki yıla oranla yüzde 40 artarak yaklaşık 15 milyar dolarla iki ülke ticaretinin en üst seviyesini oluşturduğunu anlattı.

Türkiye'nin küresel finansal krize karşı gösterdiği etkileyici direncin bu düzeyin yakalanmasına katkı sağladığını belirten Locke, ancak iki ülke arasında hala hayata geçirilememiş büyük potansiyelin bulunduğunu kaydetti.

"TÜRKİYE ÖNCELİKLİ PAZAR"

Aralık 2009'da ABD Başkanı Barack Obama ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından, iki ülkenin ekonomik bağlarını güçlendirmek için başlatılan Stratejik, Ekonomik ve Ticari İşbirliği Mekanizması adlı yeni stratejik çerçevenin önemli bir mekanizma olduğunu vurgulayan Locke, çerçevenin ilk toplantısının, geçen yıl Ekim ayında ABD tarafından kendisi ve ABD Ticaret Temsilcisi Ron Kirk ile Türk tarafından Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Devlet Bakanı Zafer Çağlayan'ın eşbaşkanlığında Washington'da düzenlendiğini hatırlattı.

Toplantıda, iki ülkenin iş dünyası arasındaki bağların kuvvetlendirilmesi ve inovasyonun geliştirilmesine odaklandıklarını ifade eden Locke, bu kapsamda, yenilenebilir enerjinin teşviki, daha fazla girişimciliğin harekete geçirilmesi, İstanbul'un Avrupa ve küresel finans merkezi olma rolünün hayata geçirilmesi ve küçük ve orta ölçekli işletmelerin güçlendirilmesi gibi konular üzerinde durduklarını anlattı.

Locke, ABD hükümeti kapsamındaki çalışma grubu olan Ticaretin Teşviki Koordinasyon Komitesi'nin, önemli pazar potansiyeline sahip Türkiye'yi öncelikli pazar olarak tanımladığını aktararak, biri Amerikan petrol ve gaz şirketleri, diğeri yenilenebilir enerji şirketleri olmak üzere bu yıl içinde Türkiye'ye iki ticari misyon heyeti göndermeyi planladıklarını belirtti.

"YENİLENEBİLİR ENERJİDE TÜRKİYE'YE YARDIM"

Türkiye ile ABD arasında daha fazla yabancı doğrudan yatırımın teşviki için, önceki ay Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı ile ABD Ticaret Bakanlığı Uluslararası Ticaret İdaresinin bir kuruluşu olan "Invest in America" arasında iyi niyet anlaşması imzalandığını anımsatan Locke, önemli sanayi dalları arasında teknik yardım konusuna da odaklandıklarını, geçen ay Ankara'da, ABD Ticaret Bakanlığının, Ankara'daki Amerikan Büyükelçiliğiyle birlikte, Sağlık Bakanlığı ile ABD Gıda ve İlaç İdaresi yetkilileri arasında ilaç sanayi alanında "İyi Üretim Uygulamaları" başlıklı bir atölye çalışmasının düzenlenmesine katkıda bulunduğunu kaydetti.

Locke, her iki ülkeden iş dünyası liderlerinin, ticari ilişkilerin güçlendirilmesi konusunda hükümetlerine ortak tavsiyelerde bulunmalarını sağlayacak ABD-Türkiye İş Konseyi'nin kurulmasını kararlaştırdıklarını da anımsatarak, Konsey'in ilk toplantısının baharda düzenleneceğini umduklarını ifade etti.

Yakın gelecekte heyecan verici diğer girişimlerin de olduğunu söyleyen Locke, ABD Başkanı Barack Obama yönetiminin, yenilenebilir enerji ve enerji güvenliğiyle alakalı hedeflerini başarması yolunda Türkiye'ye yardım etmek için çok sıkı çalıştığını kaydetti.

Locke, ABD Enerji Bakanlığının, Türk hükümetinin desteğiyle birlikte, enerji verimliliğini geliştirme konusunda Türkiye'ye yönelik "Sıfıra Yakın Bölge" (Near-Zero Zone) adlı projeyi geliştirdiğine de dikkati çekti.

"TÜRKİYE'NİN ARZULARINA TAM DESTEK VERİYORUZ"

ABD'de ve Türkiye'deki ortaklarıyla birlikte atmakta oldukları adımların, Türkiye'de zaten varolan ekonomik kalkınma hedeflerini tamamlayacağından şüphe duymadığını ifade eden Locke, Başbakan Erdoğan'ın, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun 100. yıldönümü olan 2023'e kadar Türkiye'yi dünyanın en üst 10 ekonomisi arasına yükseltme hedefini ortaya koyduğunu hatırlattı.

Locke, Türkiye'nin önümüzdeki 10 yıl içinde ihracat rakamlarını ikiye katlama hedefine de işaret ederek, ABD'nin, Türkiye'nin arzularına tam destek verdiğini ve şu ana kadar hayata geçirilen tüm ilerlemelerden memnuniyet duyduğunu belirtti.

"MEVZUATI ÖNGÖRÜLEBİLİR VE ULUSLARARASI PRENSİPLERE UYGUN TUTMAYI SÜRDÜRMEK ÖNEMLİ"

Türkiye'nin hedeflerini hayata geçirmek için, dünyadaki en rekabetçi ekonomilerinin ayırıcı özelliği olan şeffaf ve tutarlı bir düzenleyici ortama sahip iş iklimini inşa etme çabalarını sürdüreceğini umduklarını kaydeden Locke, Türkiye için, Dünya Ticaret Örgütü'nce talep edildiği gibi, mevzuattaki herhangi bir değişikliği yeterince önceden bildirmek suretiyle, mevzuatı öngörülebilir ve uluslararası prensiplere uygun tutmayı sürdürmenin önemli olduğunu, bunun, yatırımcıya güven telkin edeceğini, yabancı doğrudan yatırımları cezbedeceğini ve inovasyonu da teşvik edeceğini belirtti.

Locke, Türkiye'nin, özellikle ilaç sanayi ve biyoteknoloji alanında piyasasına giren yabancı mallar ve yabancı firmalar üzerindeki kısıtlamaları kaldırmaya devam edeceğini umduklarını da söyledi.

İki ülke arasındaki stratejik çerçevenin, bu konular üzerinde çalışmada kendilerine yardım edeceğinden emin olduğunu ifade eden Locke, ABD Ticaret Bakanlığı ve diğer Amerikan hükümet kurumlarının bu önemli diyaloğu sürdürmeye çok istekli olduğunu vurguladı.

"ÇOK DAHA FAZLASINI YAPABİLİRİZ"

Türkiye ve ABD'nin, ilişkilerini geliştirme ve inşa etmeye devam ederken, ticaret ve yatırımların artmasını sağlayacak ortamı yaratmalarının önemli olduğunu belirten Locke, sözlerine şöyle devam etti:

"Zaten güçlü olan bağlarımızı daha da derinleştirmeye yardım etmek için çok daha fazlasını yapabiliriz ve yapmalıyız. Bu nedenle bu tür etkinlikler çok önemli. İş yapmak, herşeyden öte, ilişkileri inşa etmekle alakalıdır. Bildiğiniz ve güvendiğiniz insanlarla ticaret ve işbirliği yaparsınız. İlişkilerin inşası çalışmaları, gerçek anlamda, yüz yüze görüşebildiğimizde ve birbirimizin kültürleri ve arzuları hakkında bilgi sahibi olduğumuzda vuku bulur. Ülkelerimiz arasında daha güçlü bağların olmasını umut edenlere mesajım şu; ABD yönetiminin tam desteğine sahip olduğunuza dair size garanti verebilirim".

ABD Ticaret Bakanı Locke, Türk İşadamları ve Sanayicileri Konfederasyonu'nun (TUSKON) sadece 6 yaşında olduğunu, ancak bu kısa zaman diliminde bile, Türkiye'deki ekonomik gelişme için itici güç olma ve dünyadaki iş çevreleri için güvenilir ortak olma özelliğini kabul ettirdiğini kaydetti.

TUSKON'un 2007 yılında Washington bürosunun açılmasıyla birlikte, Amerikan iş toplumunun yakın bir dostu olma konumunu pekiştirdiğini ifade eden Locke, TUSKON Başkanı Meral'i, iki ülke ticari ilişkilerinin artmasına verdiği çok sayıda katkıdan dolayı kutladı.

"TÜRKİYE VE ABD ATI SUYA GÖTÜRDÜ, ANCAK SUYU HENÜZ İÇİRTEMEDİK"

TUSKON Başkanı Rızanur Meral de, 162 işadamı derneği ve 26 üyeyi şemsiyesi altında barındıran TUSKON olarak, Türkiye ile ABD arasında zaten güçlü düzeydeki ilişkilerin bugüne kadar ihmal edilmiş boyutu olan iş bağlarını da iyileştirmeye kararlı olduklarını vurguladı.

Yakın zamandaki ekonomik kalkınması ve dış politikadaki aktifliğinin Türkiye'yi uluslararası toplumda dikkatle izlenen ülke konumuna getirdiğini ifade eden Meral, güçlü büyüme, ekonomik ve siyasi istikrar ile yeni pazarlara girişimci açılımların bu başarının önemli parçaları olduğunu, son 10 yılda Türk işadamlarının farklı bölge ve ülkelerle ekonomik ortaklıkları artırma ve geliştirme fırsatlarını gördüğünü kaydetti.

Türkiye ile ABD arasındaki ekonomik ortaklığın "doğal bir ortaklık" olmadığını ifade eden Meral, ABD ile sınır paylaşmadıklarına ve serbest ticaret anlaşmalarının olmadığına dikkati çekti. Meral, "Ancak eskilere dayanan ittifakımız birbirimizi daha iyi anlamayı gerektiriyor. Bu ancak sıkı bir çalışma ile başarılabilir" dedi.

Meral, iki ülke arasındaki yatırımların artmasını istekle beklediklerini vurgulayarak, "Türkiye ve ABD atı suya götürdü, ancak suyu henüz içirtemedik. Bugün burada suyu içirtmek ve beraber iş yapmanın yollarını için bulunuyoruz" ifadesini kullandı.

"GAZETECİLERİN GÖZALTINA ALINMASINDAN KAYGI DUYUYORUZ"

Center for American Progress adlı düşünce kuruluşunun başkanı John Podesta da, Amerikan yönetiminin, Türkiye ile ABD arasında "model ortaklık" ilişkisi inşa edilmesi hedefine ulaşılması yolunda istikrarlı ilerleme katettiğini söyledi.

İki ülke arasında oluşturulan Stratejik, Ekonomik ve Ticari İşbirliği Çerçevesi'nin doğru yönde atılmış adım olduğunu, ancak ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi için yapılması hala yapılması gereken çok iş bulunduğunu kaydeden Podesta, ekonomik ilişkilerin derinleştirilmesinin, Türkiye-ABD ilişkisini birbirine bağlayan bağların güçlendirilmesi açısından kritik önemde olduğunu vurguladı.

Podesta, son dönemde gazetecilere yönelik tutuklamaları da hatırlatarak, sözlerine şöyle devam etti:

"Türkiye'nin dünyadaki rolünde görülen artış, Kuzey Afrika'da gelişmeye başlayan demokratik dönüşümlere yardım etmede ve rehberlik sağlamada daha iyi bir zamana denk gelemezdi. Bu ülkelerdeki halk hareketleri daha fazla siyasi özgürlük ve ekonomik fırsatlar için mücadele ederken, Türkiye'nin kendi gelişimi önemli bir ilham kaynağı vazifesi görebilir. Gerçekten de, Türkiye'nin öyküsü, Ortadoğu'nun, halklarının itibarına saygı gösteren daha demokratik bölge olarak geleceğini yeniden yazmada yardımcı olabilir.

Ancak Türkiye, bölgedeki ve dünyadaki lider olma potansiyelini hayata geçirmek için, sadece kolay olduğunda değil, zor zamanlarda da demokrasiye olan bağlılığını sürdürmelidir. Bu nedenle, Türkiye'yi ve şu anda dünyada oynadığı liderlik rolünü bilen ve ona saygı gösteren bizler, gazetecilerin gözaltına alınmasından kaygı duyuyoruz. Öyle görünüyor ki bu eylemler, Türkiye'deki gelişmelerin ülkelerinde daha fazla özgürlüklerin olması için mücadele gösteren bölge halklarına ilham verdiği bir zamanda, geçen sonbahardaki anayasa referandumda verilen demokrasi sözünden geri adımı oluşturuyor.

Bunu Türkiye'nin bir dostu olarak söylüyorum. Hukuki konularda yorum yapmak bana düşmez, ama Türk hükümetinin, Türk yargısının ve tüm siyasi partilerin, yargı süreci, eleştirel görüşlere hoşgörüyle yaklaşma, ifade özgürlüğü gibi uluslararası çapta saygı duyulan normlara uyacağını ve Türkiye'de demokratik haklar konusunda son yıllarda tanık olduğumuz ilerlemelerin devamını göreceğimizi umuyorum".

Konuşmaların ardından Meral, Bakan Locke'a çini işlemeli tabak hediye etti.

aa

 



Bu haber 1,353 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,698 µs