En Sıcak Konular

'Hiçbir şekilde görünmeyin'

14 Mart 2011 09:07 tsi
'Hiçbir şekilde görünmeyin' Dost tavsiyesi mi, uyarı mı?

Ünlü gazeteci-yazar Stephen Kinzer ile önceki gün Hilton İstanbul otelinde bir araya geldik. Kinzer ile hem kitabını, hem Ortadoğu'yu birkaç aydır altüst eden halk hareketlerini, hem de Türkiye'yi konuştuk. Kinzer'in Akşam gazetesinden Şenay Yıldız'a yaptığı değerlendirmeler şöyle:

 - Ezber Bozmak adlı kitabınızda ABD'nin Ortadoğu'daki dış politikasını yeniden şekillendirmesini ve Türkiye ile İran'ı bu yeni politikanın merkezine oturtmasını tavsiye ediyorsunuz. Bu konuyu biraz açar mısınız?

 Kitabımda da belirttiğim Türkiye son on yılda ayrıştı, Amerika'nın yörüngesinden çıktı ve dünyanın yeni ve umut veren aktörü haline geldi. Bu yeni durum, ABD'ye önemli fırsatlar sunuyor. Çünkü iki ülkenin temel stratejik hedefleri aynı. Her ikisi de var olan dünya düzenini radikal biçimde yeniden şekillendirmek değil, kuvvetlendirmek istiyor. Bu nedenle her ikisinin de uzun dönemli stratejik çıkarları birbirleriyle örtüşüyor ve dünyanın en sıkıntılı bu bölgesinde Türkiye Birleşik Devletler için en iyi ortak.

İRAN POTANSİYEL ORTAK

- İran'a da çok vurgu yapıyorsunuz. İran'ın pek de demokratik bir ülke olmadığı düşünülürse, bu tam olarak ABD'ye ne getirecek?

ABD ve İran'ın stratejik ve uzun vadeli çıkarları olduğu görüşü tek başına rejim tartışmasını aşıyor. İran'la yıllardır devam eden gerilim ABD çıkarları açısından iyi değil.  Çünkü İslami köktendinciliği zayıflatmak, El Kaide'yi yok etmek, nükleer rekabeti yatıştırmak, gelecekteki savaş tehdidini azaltmak gibi ABD'nin Ortadoğu'daki temel hedefleri İran'ın işbirliği olmadan gerçekleştirilemez. Dolayısıyla Türkiye gibi İran da ABD için çok önemli bir ülke. İran'daki mevcut rejimle bir çeşit pazarlık yapılması konusunda daha ciddi çaba harcanması gerektiğini düşünüyorum. Bu imkansız bir şey olsa bile her haluükarda İran'ın gelecek için potansiyel bir ortak olduğu fikrinin taşınması gerekiyor. Son 30 yılda yaşananlar tecrit edilmiş İran'ın yıkıcı olduğunu ortaya koydu zaten. Sakin ve refah içindeki Almanya'nın Avrupa için istikrar unsuru olması gibi İran da Ortadoğu için aynı etkiyi yapabilir.

- Bugünlerde halk hareketi diye El Cezire'den izlediklerimiz gerçekten halk devrimleri mi, yoksa arkasında bazı devlet veya istihbarat servislerinin de desteği var mı?

Bence protestoların patlaması gerçekten doğal bir hareket. Bu gördüklerimiz, sıradan insanların son derece haklı taleplerinin yarattığı bir patlama. Ama tabii şimdi diğer gruplar süreçten çıkar sağlamaya ve yönlendirmeye çalışıyor. Şu anda bu sürece giriyoruz. Arap toplumlarının son derece uyanık olup, taleplerinin başka hedefleri olan gruplar tarafından kullanılmasına izin vermemeleri gerekiyor.
 
- Ortadoğu'daki hareketlere bakınca geleneksel olarak güçlü ilişkileri olan ABD-İsrail-Suudi Arabistan arasındaki birlik çöküyor mu demeliyiz?

Çöküyor demek çok sert olur ama ABD'nin Ortadoğu'da stratejik açıdan benzer çıkarlarının olduğu ortaklar bulması gerekiyor. Bu, otomatik olarak Suudi Arabistan'ın dışlanmasını gerektiriyor. Çünkü aslında Suudi Arabistan'ın pek çok çıkarı ABD'ninkiyle çelişiyor. Mesela Suudi Arabistan yıllarca radikal İslam'ı destekledi. Bu, ABD'nin çıkarları açısından son derece zarar verici. Bu durum, 11 Eylül'den sonra çok daha görünür hale geldi. Geldiğimiz nokta sadece petrol ekonomisi ve silah satın almayla açıklanamayacak, onun da önünde bir durum. İsrail açısından bakarsak, ABD'nin her zaman İsrail'le güçlü ilişkileri olacak ve bu ülkenin güvenliğini hep koruyacak. Bunu yaparken, bölgedeki diğer ülkeler tarafından da daha kabul edilebilir şekilde ve askeri güce daha az dayanarak yapmak istiyor. Çünkü İsrail uzun dönemde sadece askeri yöntemleri kullanarak güvenliğini koruyamayacak.

Kapalı kapılar ardında gizli pazarlıklar
- Ortadoğu'da olanlar göz önüne alındığında sizce ABD ne yapacak?

ABD'nin kapalı kapılar ardında çalışıp, yeni rejimlerin kendisinin dostu kalmasına ve Washington'ın politikalarını desteklemesine çalışacağını düşünüyorum. Ama bunu başarabilecekler mi, çok emin değilim. Gelecekte demokratik ama İsrail ve ABD rejimlerini desteklemeyen veya demokratik olmayan ama ABD veya İsrail'i destekleyen rejimler ortaya çıkabilir. Hem demokratik hem de İsrail ve ABD'yi destekleyen rejimlerin oluşması fikri çok imkansız görünüyor.

- Türkiye'den nasıl bir tepki bekliyorsunuz?

Türkiye'nin hiçbir şekilde görünür olmaması önemli. Elbette değişime karşı da görünmemeli ama yüksek profilli bir rol de oynamamalı. Böyle bir ihtiyaç yok. Türkiye'nin kendi demokrasisini mükemmelleştirip, açık ekonomisi vesaire ile bölgenin demokratikleşmesine ilham kaynağı olması yapabileceği en önemli katkı.



Bu haber 1,907 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,298 µs