En Sıcak Konular

Erken seçim ne değiştirir? Düşündünüz mü?

0 0 0000 00:00 tsi
Erken seçim ne değiştirir? Düşündünüz mü? Bütün ‘temenniler’ gerçekleşirse, erken seçimde TBMM’ye anketlerde gösterilen partiler-AKP hariç-güçlenmiş girecek. Peki ya gerçekleşmezse?! İnanlılmaz miktarda zaman, enerji ve para kaybetmiş olacağız. Bonus olarak da 2008 model kr

2007’nin garip bir yıl olacağını defalarca söyledik… Ancak özellikle son 1 haftalık gelişmeler, 2008’e kalan sürede de ateşin düşmeyeceğini gösteriyor.

Büyük mitingler ve siyasi partilerin kıvamı kalınlaşmış söylemleri, 2001 seçimlerinde sandığa gitmeyen geniş bir kesimin “bu sefer” tembellik yapmayacağına işaret sayılabilir.

Öte yandan yine aynı moment, AKP’nin seçmen kitlesinde ya da tabanında bir erime yaratmış gibi de değil. Esasen mâlum “mağduriyet” hissiyatı, hükümetin “icraatları”ndan hayal kırıklığına uğramış, eski AKP seçmeni, merkez sağ seçmenin bir kısmını da yeniden ampulün elektiriğine el vermeye itebilir.

Bu halde yapılacak bir “erken seçimin”, düne kadar sayısız anketle teyit edilen AKP’nin değişmeyen veya nispi kan kaybına oylarına etkisi ne olabilir?

Hedef orası değil ki?

Merkez sağ ve sol partilerin derin mağfilleri ve genel Ankara siyasasının manevraları AKP’nin tabanına yönelik değil. Daha doğrusu sadece tali. Sandıktan önce politik yelpazenin iki tarafını birleşirme gayretleri elbette “ortak oy havuzunun seviyesini” yükseltmek amacını taşıyor.

İkinci amaç ise, geçen seferki seçimde olduğu gibi, bu defa da inim inim inleyen ve “bana politik bir alernatif” gösterin diyen “kararsız ya da sandık üşengeci” seçmenin-ki bunların çoğunun AKP dışı seçmen olduğu varsayılıyor-“vatandaşlık görevini” yerine getirmeye ikna edilmesi.

Bu halde ne olur? AKP muhalifi geniş ama dağınık seçmenin bir elde toplanması yine de zor iş. En akil ihtimal bu potanın “iki”ye indirgenebileceği. Merkez sağ’da ANAP ve DYP, artı olursa küçük partiler, merkez sol’da ise CHP, DSP ve yine küçük partiler.

Sürpriz nedir, nasıl yapılır?

Bu olasılıklar zaten konuşuluyor. Fakat AKP etrafında daraltılmaya çalışılan bu çemberin iki boşluğu var. Birincisi MHP ve BBP! MHP’nin genel vektörü bir ittifaka girmeyeceğini gösteriyor. Anketler baz alınırsa, bu TBMM’de üçüncü parti ve Meclis’teki partilerin düşün milletvekilli sayıları demek.

BBP de yükselen bir grafik çiziyor. Fakat baraj hala uzak. Bu halde merk sağ birlikteliğe bakışı yumuşayabilir. Ama DYP ve ANAP’ın bakışı şüpheli. Özellikle Hırant Dink cinayeti sonrası BBP’ye dönen bakışlar iki partiyi de rahatsız edecektir.

İkinci boşluğun sahibi ise Genç Parti. Şâşalı ve kısa mesajlarla yapılan reklamların Cem Uzan’ın “bu sefer” Meclis’e kapak atmasını sağlaması mümkün gözükmüyor. Ama en azından son seçimlerde aldığı oyu alması veya aşması, özellikle merkez sağ’daki tüm partileri, MHP ve AKP’yi vuracak gibi.

Uzan’ın sert AKP karşıtlığı DYP ve ANAP birlikteliğine koltuk çıkmasına neden olabilir mi? Mümkün. Ancak burada ikna edilmesi gereken Uzan değil. Biraz Ağar, çokca Mumcu. Zira Uzan’ın “sokaktaki seçmenin” nabzını-ne kadar olduğu şimdiden kestirelemese de-doğru.
Ama geçmiş davalar ve şaibeli ekonomik ilişkilerin tortuları, siyaset ve basın tarafından unutulmuş değil. Bizzat Uzan’ın bu davaların tarafı olup olmaması kimseyi bağlamıyor.

Baykal’ın eli mecbur kaldı mı?

Baykal’lı CHP, Türk siyaset hayatında sanki iktidardaymışcasına eleştiriye uğrayan tek parti. Dahası eleştirilerin haklılık payı da bulunuyor. Baykal’ın “birleşmeme” konusunda artık yorucu olmaya başlayan inadı ve AKP ile zaman zaman “birklikteymişcesine” gösterdiği adımlar parti tabanını da hırpalıyor.

Fakat CHP açısından daha basit bir soru bulunuyor? Birleşmenin faydası ne? Şu aşamada bu soru haklı görülebilir. CHP yine son anketlerin üstüne eklemlenebilecek, gürleşen laik ve Cumhuriyetçi damar üzerinden TBMM’ye rahatça girebilecek.

Ancak arkasından gelen “aynı” kulvar yüzücülerinin durumu aynı değil. DSP ve diğer sol partiler küçük kıpırdanmalar gösteriyor. CHP fazladan gelen üç-dört puan ve bunun yansıması olacak ama sayısı bilinmeyen “artı” milletvekillerinin, “seri birleşmeler” ve iktidar paylaşımının sancılarına değip değmeyeceğini hesaplamak zorunda hissediyor kendisini.

Sıcak politik ivmelenmelerin ve olası birleşmelerin en azından temel olanları gerçekleşirse, biri kıyasla güçlü, diğerleri orta seviyede kaslara sahip 4 partinin TBMM’ye girmesi halinde, kaç tane ve varyasyonlarının nasıl olacağı şimdiden asla kestirilemeyecek bir tablo çıkacak Türkiye’nin önüne.

Erken seçim ne değiştirir?

Başbakan’ın hâla tek erk olduğu AKP’de ise iki yönlü bir erime yaşanabilir. Birincisi parti içindeki görece “keskin” kanatın tasfiyesi ile gelecek. (iyibilgi, hafta için genel işaretlerini verdiği bu gelişmenin detaylarını yansıtacak) İkincisi ise 5 yıla yaklaşanr her iktidarın uğradığı erozyon. Kısaca yine sandıkan 350’lik sandalye serisinin çıkmayacağını artık AKP de hissediyor.

Ama bu dağılacak ya da sandıka yerle yeksân olacak bir AKP demek asla değil. AKP-yine bugünkü bakışla-dikkate değer sayıda milletvekili çıkacak gibi duruyor.

Nihayet, yeniden şerhimizi koyarak söyleyelim ki, 24 saat içinde temel politik öngörülerin bile akamete uğrama sıklığını bir kenara bırakırsak, erken seçim sandığından, muhtemelen “koalisyon” çıkacak!

Fakat!.. Özellikle birleşme projeksiyonları gerçekleşmezse ve hele “tembel seçmen sendromu” bu kadar ikazdan sonra yine tekrar ederse… Yine daha iz millevekilli ama yakın güçte bir AKP hükümetine merhaba denecek.

Bu olasılık vücut bulursa bu da am olarak şu demek; “az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik, bir de dönüp baktık kı, Arpa boyu yol gitmişiz!”
www.iyibilgi.com




Bu haber 414 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,024 µs