iyibilgi Ankara" /> iyibilgi Ankara"/>

En Sıcak Konular

AB'ye VEDA

31 Ocak 2011 09:45 tsi
AB'ye VEDA AKP bunu yapar mı?.. Yapar. iyibilgi Ankara

24 Ocak tarihli La Stampa Gazetesi’nde Marta Dassu imzalı haber/yorumdan birkaç satır…

“Teoride Ankara ile müzakereleri yıllar önce başlattık. Gerçekte ise Fransa ve Almanya 80 milyon Türk’ü Avrupa Parlamentosu’na kabul etmeyeceklerini çoktan ima ettiler. Dolayısı ile Avrupa’nın açık kapısı bir blöf üzerine kurulu: eninde sonunda gerçek su yüzüne çıkacak.”

Su yüzüne çıkacak gerçeğin ne olduğu zaten belli. Ama bu haberde asıl bahsedilen, yazarın İstanbul’daki dostlarının ona verdiği yanıt: ‘Ankara’nın AB’ye gireceğini sanmıyoruz’.

Ve Dassu mealen şunu söylüyor: Türk kamuoyunun AB’ye ilgisi yıllar içinde azaldı ve bugün AB’yi isteyenlerin sayısı %30’a kadar geriledi. İşte bu noktada Türk hükümeti AB’ye, “bu iş buraya kadar” diyebilir.

Yani?. AKP hükümeti ve Başbakan Erdoğan AB’ye dişinin ne kadar keskin olduğunu politik bir hamleyle gösterebilir. Ki, bu Davos-1 minute vakasından daha sarsıcı sonuçlara yol açabilir.

‘AB’ye selam olsun’

Türkiye’nin yarım yüzyılı aşan AB macerasının yine bizzat Ankara tarafından bitirilebileceği iddiası (kimi bakanların “fişi biz çekmeyiz” benzetmelerine rağmen.) gerçekçi mi?

Daha dün (30 Ocak) Hürriyet gazetesinin L’Expansion gazetesinden alıntıladığı haberden kritik cümleleri çekelim…

“Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın duruma bakışı şöyle: '(AB'ye) Artık bizi istemiyorsanız, yakında bizim de size ihtiyacımız kalmayacak. Türkiye için dünya, AB ile sınırlı değil. Gerisi artık Avrupa’nın kararına kalmıştır. Duyanlara selam olsun’.”

Daha fazlası da var… “Evet doğrudur, bir eksen değiştiriyoruz; zira dünyanın ağırlık merkezi de değişti. G-7 ülkelerinin dünya ticaretindeki payları gerilemekte. Dünyaya ihracatımız artarken, Avrupa’ya yönelik ihracatımız azalmakta.”

İlginç değil mi? Aynı tazelikte bir başka haber…

“Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Avrupa Birliği (AB) Başkanı Herman Van Rompuy ile birlikte Davos Zirvesi’nde katıldığı bir panelde, “Biz her zaman AB’nin büyük bir barış projesi olduğunu düşündük. Ancak genişleme süreci somut olarak kesildi. ‘Türkiye’ye AB’ye üye olamaz çünkü AB bir Hıristiyan Klubüdür’ görüşü çok yaygın.”

Bu örnekler farklı algılanabilir mi? Belki. Ancak 29 Ocak tarihli yazısında Radikal’deki köşesinde Murat Yetkin çocuğun ismini açıkça koyuyor…

“Ankara Avrupa Birliği ile müzakereleri askıya almayı da içeren bir reste hazırlanıyor. Diplomatik kaynaklar, son günlerde üst üste yapılan açıklamaların tesadüf olmadığı ve AB’nin ikircikli politikasına açıklık kazandırmak için gerilim politikası izlenebileceği izlenimi veriyor.”

Aslında bu mini paragraf bizim yukarıda bahsettiklerimi kapsamıyor bile. Onun kastettikleri şunlar…

“-Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu; “Maalesef AB tarafında, gerek müzakerelerin önüne siyasal engeller koyarak başta Kıbrıs olmak üzere, gerekse Türkiye’nin AB entegrasyonu konusunda şüpheler yaratacak beyanlarda bulunma şeklinde olsun, bu iradenin Türkiye’nin gösterdiği kadar güçlü olmadığını müşahede ediyoruz.”

“- AB Başmüzakerecisi Devlet Bakanı Egemen Bağış; “Sürece iyi niyetle yaklaşan, ancak sürekli engellenen taraf Türkiye. Son elli yıldır Türkiye’yi masadan kaldırma girişimleri hep oldu, Türkiye’yi vazgeçirmek için çok çaba harcandı. Fişi çeken biz olmayız; bu zevki Avrupalılara bırakırız.” (Belki fiş çekilebilir ama kimin çekeceği konusunda Bakan Bağış’ın yanılma ihtimali de bulunabilir.)

“- Cumhurbaşkanı Gül, “Bizim adaylığımız stratejik bir seçim ve AB bu konuda oy birliğiyle beş yıl önce bir taahhüde girdi. Verilen sözlere saygı, AB’nin en temel değerlerinden birisi. Bizim önümüze engeller koydukları açık gerçek. Ancak dünya AB ile bitmiyor.”

AKP hükümeti bunu yapar veya yapmaz kısa zaman içinde göreceğiz. Fakat böylesi bir adımın iç politikada da tezahürleri olabilir! AB konusunda böylesine bir tutum, AKP tabanının Batı konusundaki muhafazakar bakışları ile Milliyetçi kesimleri veya AB konusuna tamamen kapalı ama AKP’ye uzak oyları da etkileyebilir.

Yani seçim öncesi avantajlı bir adıma dönüşebilir. İktidar partisinin bu seçimlerdeki taktiği de bu olabilir.

Peki kesin adımı ne zaman ve nereden beklemeliyiz? Zamanı tartışmalı ama kimden gelirse operasyonun başlayacağı açık: Başbakan Tayyip Erdoğan.

www.iyibilgi.com



Bu haber 2,774 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,180 µs