En Sıcak Konular

Erdoğan: Cek cak'lı iktidar dönemi bitti

30 Ocak 2011 09:09 tsi
Erdoğan: Cek cak'lı iktidar dönemi bitti

Burdur'dan Denizli'ye geçen Başbakan Erdoğan, işadamlarının katıldığı toplantıda konuştu.

Burdur'dan Denizli'ye geçen Başbakan Erdoğan, işadamlarının katıldığı toplantıda 'Bu millete büyük düşünmek yakışır" dedi, 'beşeri ölçüler içinde hiçbir hedefin ulaşılmaz olmadığını' açıkladı. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Artık hiçbir hedef, evelallah beşer ölçüleri içinde, insan ölçüleri içinde ulaşılamaz değil, yeter ki buna inanalım, yeter ki bu hedeflere ulaşabileceğimize inanalım. Yaptık yine yaparız'' dedi.

Erdoğan, Denizli'de Colossae Otel'deki ''Denizli İşadamlarıyla Buluşuyor'' toplantısında yaptığı konuşmada, hemen hemen her hafta il ziyaretleri yaptığını belirterek, buralarda biriken açılışları gerçekleştirdiğini anımsattı.

Yarın da Denizli'de bir dizi açılış yapacağını ifade eden Başbakan Erdoğan, bugün Burdur'da pek çok tesisi hizmete soktuklarını söyledi.

''Artık biz, açılışa yetişemediğimiz için toparlıyoruz, bir kısmını da uydu üzerinden hepsini birden toplu açılış törenleri ile açılış yapıyoruz'' diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Alışacaklar bunlara ama merak etmeyin. Biz, halkımıza bunları götürmekle iftihar ediyoruz, huzurluyuz. Türkiye'nin 81 vilayeti değişiyor, ilçeler, köyler değişiyor. Şehirlerin, ulaşım, sağlık, eğitim haritası değişiyor. 81 vilayetimizde bütün insanlar geleceğe umutla, iyimser bakıyor ve sorunların er geç çözüleceğine dair güçlü bir inanç taşıyor. İstanbul'da, Konya'da Ankara'da ben bu ışığı ne kadar parlak görüyorsam, Batman'da, Mardin'de Muş'ta, Bitlis'te, Ağrı'da o kadar parlak görüyorum. Ben bu ışığı her ilimizde görüyorum. Umut demek, çocuk demektir, genç demektir. Gittiğimiz her ilde artık çocukların, gençlerin o umut ışığının çoğaldığını görüyorum.

Eğitime yaptığımız devasa yatırımlar var, sekiz yılda 160 bin yeni derslik ile Cumhuriyet tarihinin neredeyse yarısına yakın dersliği inşa ettik ve açtık. ''

-''BÜYÜK DÜŞÜNMEK''-

Sekiz yılda üniversitesi olmayan il kalmadığını anlatan Başbakan Erdoğan, bugün de Burdur'da Mehmet Akif Ersoy Üniversitesini ziyaret ettiğini anımsatarak, bu üniversitenin bütçesinin 74 trilyon olduğunu, özel idarenin ise bu bütçesinin yarısına sahip olduğunu söyledi. Erdoğan, ''Bu, bizim eğitime nasıl baktığımızın delili...'' dedi.

Eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, adalette, emniyette gerçekleştirdikleri dönüşümlerin umudu artırdığını belirten Erdoğan, yapılan hizmetleri örnekleriyle anlattı.

Erdoğan, şöyle konuştu:

''(Türkiye, büyük düşünsün) derken biz bunu ifade ettik Çünkü Türk'e büyük düşünmek yakışır, bu millete büyük düşünmek yakışır. Ekonomideki büyüme, dış politikada artan itibar, güç, içerde sağlanan huzur ve istikrar ortamı umutları artırıyor. Sekiz yılda Türkiye'de bir çok alanda Cumhuriyet tarihimizin en büyük yatırımlarını gerçekleştirdik. Buna rağmen biz, tüm bu yatırımları birer başlangıç olarak görüyor, daha büyük bir Türkiye'nin güçlü olarak geleceğe yürümesinden öte, şu andaki işaret fişekleri olarak bu süreci değerlendiriyoruz, çünkü yeterli bulmuyoruz.''

-''HEDEF 2023''-

Şu anda hedefin, salt Haziran seçimleri olmadığını belirten Erdoğan, ''Hedefimiz 2014, 2020 değil, biz, şimdiden 2023'ü planladık. Yani cumhuriyetimizin 100'üncü yıldönümü... Bunu şimdi planlamadık, yola çıkarken planladık. Alt yapıyı tamamladık, artık 'cek, cak' ile konuşan bir iktidar değil, 'yaptık, ettik, şimdi bu teminatla geleceğiz kuracağız' diyen bir iktidarın şu anda aktörleri olarak konuşuyoruz'' dedi.

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Yani birileri bir şeyler söylüyor; 'şu kadar vereceğim, şu kadar edeceğim, şunu yapacağım şunu edeceğim' diye. Ama birisi de kalkıp şunu sormuyor , 'nasıl yapacaksın, nasıl edeceksin?' Bunu soran var mı? Çünkü bunu sordukları zaman söyleyecekleri bir şey yok. Zira bekara karı boşamak kolay. Herşeyi söylersin. 'Şu kadar edeceğim, şu kadar vereceğim' dersin. Hadi nasıl yapacaksın? Bunu söyle.. Ona gelince hiçbir şey yok. Ama bizim böyle bir derdimiz yok. Biz yaptık, ettik. Millet ile yaptık, sanayicimizle yaptık, tüccarımız ile beraber yaptık. Tıkalı yolları açtık, temizledik ve hamdolsun bu günlere geldik. Türkiye'yi, inşallah dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olan bir ülke olarak görmek istiyoruz.''

Türkiye'nin, göreve geldiklerinde dünyanın 26'ncı büyük ekonomisi iken şimdi 17'nci büyük ekonomisi haline geldiğini dile getiren Başbakan Erdoğan, ''Bu iktidar ile geldik. Durup dururken mi geldik? 17'nci büyük ekonomiyi bu iktidar yaptı'' dedi.

Milli gelirin sekiz yılda yaklaşık üç kat artığına işaret eden Başbakan Erdoğan, finansal finans krize rağmen artmaya devam ettiğini anlatarak, ekonomiye ilişkin rakamları aktardı. Sekiz yılda 13 bin 600 kilometre yol yaptıklarını anlatan Erdoğan, 79 yılda 6 bin 100 kilometre yol yapıldığını söyledi.

Erdoğan, 2023 yılına kadar 15 bin kilometre yol daha yapacaklarını kaydetti. Başbakan Erdoğan, ''Artık hiçbir hedef, evelallah beşer ölçüleri içinde, insan ölçüleri içinde ulaşılamaz değil, yeter ki buna inanalım, yeter ki bu hedeflere ulaşabileceğimize inanalım. Yaptık yine yaparız'' diye konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ana muhalefet partisi CHP'nin sicilinin, darbeleri alkışlamaktan, darbelere çanak tutmaktan dolayı bozuk olduğunu belirterek, ''Yine aynı CHP, bugün 2011 yılında sorumsuzca, insafsızca halkı galeyana getirmekten, halkı sokağa dökmekten bahsedebiliyor. Sokak sokak direnişi, yani eşkıyalığı teşvik edebiliyor'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Karahayıt beldesindeki Colossae Otel'de Denizlili iş adamlarıyla akşam yemeğinde bir araya geldi. Erdoğan, yemekteki konuşmasında, ana muhalefet partisi CHP'nin sicilinin, darbeleri alkışlamaktan, darbelere çanak tutmaktan dolayı bozuk olduğunu ifade ederek, CHP'nin bugün, 2011 yılında ''sorumsuzca, insafsızca halkı galeyana getirmekten, halkı sokağa dökmekten bahsedebildiğini, sokak sokak direnişi, eşkıyalığı teşvik edebildiğini'' kaydetti. Erdoğan, ''İşte biz böyle muhalefete, böyle zihniyete rağmen Türkiye'yi bu seviyeye taşıdık'' dedi.

Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Siz nasıl demokratsınız ya? 'Sokaklara dökülün' ne demek? 'Sokaklarda hakkınızı arayın' ne demek? Bizim sandığımız yok mu? 4 ay sonra sandıklar kurulmayacak mı? Millet o sandıklarda iradesini ortaya koyacak. Demek ki kendine güvenemiyorsun. Siz zaten daha önce de sokaklara döktünüz, yürüttünüz. 'Ordu göreve' diye kendi aczinizi ortaya koydunuz. Böyle yaptığınız için zaten millet yüzde 47 ile bizi iktidara taşıdı. Siz bu milleti ne zannediyorsunuz ya.''

Bazı entelektüellerin halka ''bidon kafalı'', ''göbeğini kaşıyan adam'' diyebildiğini, cumhuru kimsenin aşağılayamayacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Cumhur gerekene gerektiği yerde dersini verir ve bizim iktidarımız da cumhurun takdirine evelallah uyar ama sokak eşkıyalarının asla. Bunu çok açık net söylüyorum. Demokrasiyi alenen tehdit eden, hukuku alenen çiğneyen, sandık yoluyla değil zorbalık yoluyla, seçim yoluyla değil eşkıyalık yoluyla iktidara gelme sevdası içinde olan bir ana muhalefet partisi var. Biz 8 yıl boyunca olduğu gibi bundan sonra da bu tahriklere gelmeyecek, bu tehditlere boyun eğmeyeceğiz. Biz her zaman milletimize güvendik. Birileri görmese de birileri istemese de hazzetmese de biz yeniden büyük Türkiye hayalini bir gerçeğe dönüştürmek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi bir yandan istikrarla güvenle büyütürken bir yandan da sekiz yıl boyunca demokrasi mücadelesi verdiklerini belirterek, ''Kuyu kazan, Türkiye'yi paçasından tutup aşağı çeken, 'AK Parti iktidarı kaybetsin de Türkiye'ye ne olursa olsun' anlayışı içinde bir muhalefetle biz bu süreci sürdürdük. Eğer ufku, vizyonu, planı, projesi olan muhalefet olsaydı Türkiye'nin demokrasisi bugün farklı bir yerde olurdu'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Karahayıt'taki Colossae Termal Otel'de Denizlili iş adamlarıyla akşam yemeğinde bir araya geldi.

Türkiye'deki ekonomik değişimi anlatan Başbakan Erdoğan, 2002 yılında satılan otomobil sayısı 96 bin iken 2010'da 510 bine, 1 milyon 88 bin olan buzdolabı satışının 1 milyon 933 bine, 824 bin olan çamaşır makinesi satışının 1 milyon 587 bine yükseldiğini, 2002'de kredi kullanma miktarı 32 milyar lirayken şu anda 417 milyar liraya ulaştığını, 2002 yılında iç piyasadan sadece 9.5 ay vadeyle borç alınabilirken şu anda 44 ayla borçlanılabildiğini anlattı. Dolar cinsi borçlanmanın vadesinin 7 aydan 21 aya çıktığını, 2002'de devletin her 100 lirasının 63 lirası faize giderken şu anda bu rakamın 7 liraya düştüğünü, koalisyon dönemindeki 23.5 milyar dolar olan IMF'ye borcun 5.7 milyar dolara düşürüldüğünü anlattı.

Merkez Bankasının döviz rezervinin 2002'de 27.5 milyar dolardan 82 milyar dolara ulaştığını belirten Başbakan Erdoğan, ''Bakın nereden, nereye? Bu bizim milli bankamız. İthaf olunur birilerine. Çünkü eğer sizin bu bankanız güçlüyse o zaman siz istediğiniz gibi konuşursunuz, istediğimiz gibi hareket eder, şımarmazsınız. Ayaklarınız da yere sağlam basar'' dedi.

Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:

''Biz ekonomide bir yandan tarihi seviyelere ulaşırken rekorlar kırarken Türkiye'yi istikrarla güvenle büyütürken bir yandan da sekiz yıl boyunca demokrasi mücadelesi verdik. Çetelere, mafyalara karşı, hukuksuzluğa karşı verdik. Türkiye'yi bölgesinde, dünyada itibarlı ülke konumuna yükseltirken aynı zamanda yalana, iftiraya karşı mücadele verdik. Emin olun, kuyu kazan, Türkiye'yi paçasından tutup aşağı çeken, 'AK Parti iktidarı kaybetsin de Türkiye'ye ne olursa olsun' anlayışı içinde bir muhalefetle biz bu süreci sürdürdük. Eğer ufku, vizyonu, planı, projesi olan bir muhalefet olsaydı, Türkiye'nin demokrasisi bugün farklı bir yerde olurdu.''

-''HOROZ NE KADAR ÖTERSE ÖTSÜN, CİVCİV TAVUĞUN DIK DIKINA BAKAR''-

İyimser ile kötümserlik arasındaki farkı anlatmak için bardaktaki su örneğinin verildiğini, kötümserlerin yarısının dolu bardağa bakıp 'Bardağın yarısı boş' dediğini, iyimserlerin ise aynı bardağa bakıp 'Bardağın yarısı dolu' dediğini anlatan Başbakan Erdoğan, iyimser ve kötümserlerin yanında bir de inkarcıların olduğunu, onların da tamamı dolu olan bardağı görüp 'Bardağın tamamı boş' dediğini vurguladı.

Başbakan Erdoğan şöyle devam etti:

''Atalar ne güzel söylemiş. 'Görmeze göz gerek, sezmeye öz gerek'. Azerilerin buna benzer deyişi var. 'Bakmaya göz gerek, görmeye dikkat gerek'. Hazreti Mevlana böyle durumda olanları daha anlamlı şekilde resmediyor ve diyor ki 'İki parmağınla iki gözünü kapat şu dünyadan hiçbir şey göremezsin. Sen göremiyorsun diye alem yok değildir'. Elbette Denizli'ye gelip de Denizli horozlarını anmamak olmaz. Bir atasözü de şunu söylüyor. 'Horoz ne kadar öterse ötsün, civciv tavuğun dık dıkına bakar'. Yani sözün özü şu, kimin ne dediği, ne söylediği, neyi nasıl gördüğü ve nasıl inkar ettiği önemli değil, yapılan kendisini gösteriyor ve benim milletim de yapılanı görüyor. hissediyor. Görüp hissetmekle de kalmıyor yapılanları bizzat yaşıyor.''

-KILIÇDAROĞLU'NA ELEŞTİRİ-

Anamuhalefet Partisi CHP'nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun geçen hafta ''Erzurum uçağı'' diye neredeyse Batman uçağına bineceğini, hatanın son anda fark edildiğini anlatan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun Erzurum'dayken sanki bu kentte değil de dünyanın başka bir şehrindeymiş gibi açıklamalarda bulunduğunu söyledi. Erdoğan, ''Erzurum'da konuşurken nerede hangi şehirde hissediyordu kendini bilemem ama Erzurum'da çok ciddi bir görme sorunu yaşadığını söylemek zorundayım'' dedi.

Erzurum'da şehrin neresine bakılırsa bakılsın, bembeyaz kar örtülü Palandöken ile kentin ortasında yükselen devasa atlama kulesinin görüldüğünü kaydeden Başbakan Erdoğan, ''Kılavuzu dadaş olsaydı, Palandöken'i de anlatırdı, atlama kulesini de anlatırdı'' dedi.

Erzurum'da gerçekleştirilen 25. Üniversiteler Kış Oyunları için hükümetin 650 trilyonluk yatırım yaptığını, etkinliğin açılışında göğsünün kabardığını, 58 ülkeden 3 bini aşkın genç sporcunun kardeşlik tablosu sergilediğini ifade eden Erdoğan, açılışta sadece kendisinin değil, o coşkuya tanık olan herkesin gözünün buğulandığını söyledi.

''Gururlanmak için AK Partili olmaya, sağcı, solcu, milliyetçi, sosyalist olmaya gerek yok'' diyen Erdoğan şunları kaydetti:

''Hani güzel bir söz var. Beddua değil, dua olarak söylenen bir söz. 'Kör olasın demiyorum. Kör olma da gör beni' diyorum.' İşte birilerine verilecek en büyük ceza öyle zannediyorum ki görmek ama hissedememek. 2002 öncesinde yollara düşmeyenler Anadolu'nun, Trakya'nın yollarını, şehirlerini, köylerini görme tenezzülünde bulunmayanlar gayet tabiidir ki bugün yaşanan değişimi görmezler, göremezler. Bırakın 2002 öncesini 2010 öncesinde genel başkan oluncaya kadar halkla ülkeyle ülkenin gerekleriyle irtibatı olmayanlar, Türkiye'nin nasıl bir değişim ve dönüşümün içinden geçtiğini hissedemezler.''

aa

 



Bu haber 620 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,997 µs