En çok Çinli Cumhuriyetçiler kızar!

Sputnik, ‘soğuk savaş’ sembolleri arasında başlıbaşına bir figür. İşin uzaya taşınmış hali. Sputnik 1957’de uzaya gittiğinde, Amerikan halkı ciddi hayal kırıklığı, daha doğrusu ‘ezik’lik hissetmişti.

Obama işte bu figürü, yani Amerikan halkının zihinaltına yerleşmiş korku ve utanç sembollerinden birini ve ziyadesiyle Cumhuriyetçi zihinlerde rastlanan bu ezilmişlik “ihtimali”ni ortaya çıkardı.

Başkanların ABD Kongresi’nde yaptığı geleneksel “Birliğin Durumu” konuşmasında, bu örnekten hareketle yeni dönem soğuk savaşı Çin ve Hindistan’a atfetti.

Son ara seçimlerde Cumhuriyetçiler’in egemenliğine geçen Kongre'ye Obama’nın hayli işi düşmüş-düşecek olduğundan, biraz onların nabızlarına göre şerbet verdi.

Bir anlamda Sputnik’i göstererek, Çin ve Hindistan karşısında aynı yenilmişliği tatmak istemiyorsanız, bana destek verin demeye getirdi.

Bu adımın birden çok yansıması bulunuyor. Bir kere şunu tespit lazım ki, bu daha çok bir ‘içe konuşma’. Kaldı ki Çin’le rekabet neyse de Hindistan ile müttefiklik konuşulabilir ABD açısından.

Fakat işte yine aynı nokta yani Sputnik olayı farklı düşünmeyi getirebilir. Çünkü günümüzde Amerikan demokratları bu örnekten fazla korkmayabilirler. (Zaten ihtiyaç da yok.) Diğer taraftan Cumhuriyetçiler’in bu dolmayı ne kadar yutacakları da tartışmalı.

Tabandan reaksiyon gelmedikçe Cumhuriyetçiler bunu okumayabilirler. Fakat mesajı aldıkları açık. Peki bir iç söylem olmasına rağmen Çin ve Hindistan buna nasıl bir yanıt verecek?

Yine Obama’nın diliyle, “bu kuşağın savaşı” eskisi gibi değil. Daha sert olmasına rağmen kullanılan araçlar farklı.

Beijing’in bu resmi rekabete yanıtı muhtemelen hiçlik olacak. Ya da dostlar alış-verişte görsün diye, bir gazetecinin sorusuna verilecek diplomatik birkaç satır.

Çünkü tıpkı Cumhuriyetçiler gibi Çin de biliyor ki, ABD ile arasında elbette bir rekabet var ve daha da sertleşecek. Ama Obama’nın konuşması bunu söyleyen bir konuşma değil.

www.iyibilgi.com