En Sıcak Konular

Bülent Arınç'tan Bakan Günay yorumu

21 Ocak 2011 19:43 tsi
Devlet Bakanı ve Başbakan yardımcısı Bülent Arınç'tan Bakan Günay yorumu...

Devlet Bakanı ve Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a, kendi söylediği sözler üzerine özellikle CHP'li siyasetçilerin hiç hak etmediği halde eleştiri getirdiklerini gördüğünü ve üzüldüğünü belirterek, 'Böylesine takdir ettiğim ve üzerimde hakkı olan bir insanı rencide edici söz söylemeyi kastetmedim. Maksadını aşan bir söz olarak kabul ediyorsa, CHP'li Muharrem İnce ve arkadaşları gibi, mal bulmuş mağribi gibi, bunun üzerinden siyaset yapmaya kalkanlar olmuşsa ben çok üzüldüğümü ve kendisinden özür dilediğimi ifade etmek isterim' dedi.

Arınç, Manisa'nın Turgutlu ilçesinde belediyeyi ziyaretinde gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Bir gazetecinin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Kars'ta yapılan heykele ilişkin sözleriyle ilgili konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Günay ile ilgili değerlendirmesini sorması üzerine Bakan Arınç, geçen hafta Başbakan Erdoğan'ın, Kars'taki bir anıtla ilgili söylediği sözlerin kendisine sorulduğunu, kendisinin de 'Ucube demesem de çok garip bir şey diyebilirim' ifadesini kullandığını hatırlattı. Orada Ertuğrul Günay'ın, Başbakan Erdoğan'ın sözlerini düzeltmek istercesine kullandığı kelimelerin yerinde olmadığını söylediğini de ifade eden Arınç, şöyle devam etti:

'Ama benim bu sözlerim üzerine, özellikle CHP'li siyasetçilerin Sayın Bakan'a hiç de hak etmediği halde eleştiri getirdiğini gördüm. Bundan fevkalade üzgünüm. Ben o konuşmayı yaparken, Sayın Günay'ı küçültmek, aşağılamak, eleştirmek, ne bu amaçla söyledim ne başkasının bu amaçla onu küçük görmesini kesinlikle düşünmedim. Benim söylemek istediğim şey, o günkü konuşmamda vardır, Sayın Başbakan'ın çok açık ifade ettiği bir konuyu tevil etmeye kalkmak doğru değildir. Sayın Günay bundan üzülmüştür, buna hak veriyorum. Biz her gün basının önünde, gel bakalım şunu konuşalım diyecek halim yok. Sayın Günay benim çok sevdiğim bir insandır, aynı kabinede arkadaşız ve kendisini çok sever, beğenirim siyasetçi olarak. Bunun ötesinde Sayın Günay'ın benim üzerimde çok daha önemli bir hakkı var. O da ben 1985'te Refah Gecesi diye bir parti toplantısında yaptığım konuşma sebebiyle İzmir DGM'de yargılanmış ve 5 yıl ağır hapse mahkum olmuştum. Bu davam sırasında özellikle Yargıtay'a giderken son mahkemeye de katılmıştı Sayın Günay. Beni tanımadığı halde, benim bu davamı savunmak için İzmir'e geldi ve avukatım oldu. Bundan 25 yıl önce birbirimizi tanımadığımız halde 163. maddeden fikir ve düşünce özgürlüğüne ilişkin suçlamayla karşı karşıya olan Bülent Arınç'ı savunan avukatlardan biri de Günay'dır. Böylesine takdir ettiğim ve üzerimde hakkı olan bir insanı rencide edici söz söylemeyi kastetmedim. Maksadını aşan bir söz olarak kabul ediyorsa, CHP'li Muharrem İnce ve arkadaşları gibi, mal bulmuş mağribi gibi, bunun üzerinden siyaset yapmaya kalkanlar olmuşsa ben çok üzüldüğümü ve kendisinden özür dilediğimi ifade etmek isterim.'

'Ertuğrul Günay benim hem kardeşim hem arkadaşım noktasında sevdiğim beğendiğim bir insandır' diyen Arınç, 'Ama ben, bana ne zaman soru sorulursa içimden geldiği gibi ve doğru olduğuna inandığım şekilde konuşmayı prensip edinmiş insanım. Benim sözümü de kimsenin tevil etmesine gerek yoktur. Bir başkasının sözünün de ne anlama geldiğini, benim ifade etmem gibi gayretkeşliğin içinde olmadım. Sayın Günay bunu ifade etti, dedi ki, 'Sanat çevreleriyle Sayın Başbakan arasında yersiz bir soğukluk olmasın, yanlış anlama olmasın, bu amaçla konuşmayı yapmıştım' dedi. O zaman bunu takdir etmek ve bu samimiyetine güvenmek bize yakışır. Ben Sayın Günay'a da bu vesileyle geçmiş olsun diyorum ve selamlarımı, sevgilerimi iletiyorum' dedi.


DEVAM EDEN YARGILAMA SÜRECİ


Bakan Arınç, suikast planlarıyla ilgili bir soruya da bu konuda yargılamanın devam ettiğini ifade ederek, cevap verdi. Arınç, bu konunun içinde olmak istemediğini, çünkü yaptıkları konuşmalarda, Silivri'de ve İstanbul'da devam eden mahkemelerin en kısa zamanda sonuca ulaşmasını ve masum olanların aklanmasını, eğer suç işledikleri sabit olanlar varsa onların da gerekli cezalara çarptırılmalarını istediğini söyledi. Bunu hem Türk milleti adına hem de bir fert olarak istediğini dile getiren Arınç, şöyle konuştu:

'Çünkü iddialar çok vahimdir ve bunun gerçeklik derecesini herkesin görmesi gerekir. Bazı soruşturmaların derin incelemesi sonucu yeni bilgiler ve belgeler bulunduğu söyleniyor. TRT'nin habercilik anlayışını buradan tebrik etmek isterim. Şüphesiz özel televizyonlar da haber ve bilgi vermek olanağını kullandılar. Kanun dışı işler yapılmışsa ve bunları yapanlar yargı önüne çıkarılmışsa, eminiz ki bu delilleri serbestçe inceleyecek yargıdır. Yargı örnek yargılama yapsın, Türkiye'nin önü açılsın, Türkiye'de kanunun vermediği yetkileri kullanarak gözü dönmüş gruplar varsa bunlar bir daha Türkiye'de böyle işlere tevessül etmeyecek noktaya gelsinler. 8 yıllık AK Parti iktidarı döneminde pek çok çıkar amaçlı suç örgütü, çeteler yargı önüne çıkarıldı. Eminiz ki, siyasi amaçla hareket edenler varsa onların da sonu yargı kararıyla ortaya çıkacaktır.'


DANIŞTAY'IN KARARI


Arınç, Danıştay'ın ALES ile ilgili verdiği kıyafete yönelik yürütmeyi durdurma kararına ilişkin soru üzerine de şunları söyledi:

'Danıştay bazı konularda geçmiş devirlerde verdikleri kararın tamamen farklı noktada kararlara ulaşmışlardır. Meslek liseleriyle düz liseler arasında, üniversiteye girişte farklı katsayı uygulanmasına ilişkin dava açılmıştı. Danıştay o zaman 'Katsayı belirleme hakkı Yükseköğretim Kuruluna aittir' diye karar verdi. Yıllar sonra bu kez YÖK meslek liseleri ile düz liseler arasında katsayı farkını kaldıran karar verdi. Danıştay eski kararını unuttu ve yeni bir kararla lise mezunları arasındaki farkın bu şekilde olmasına karar verdi. Birbiriyle çelişen iki karar.

Bugün üniversitede başını şu veya bu şekilde örten öğrencilerimizin öğrenim hakkına ilişilemeyeceği genel kanaat haline gelmiştir. Bu sadece bizim değil, geçmişte buna karşı duran siyasetçilerin de vardığı noktadır. Sayın Kılıçdaroğlu ve arkadaşları da başı bir şekilde örtmenin serbest olabileceği konusunu gündeme getirmişlerdir. Henüz öğrenim çağında olan kızlarımız başı örtülü öğrenim görebilecekse, mahsur teşkil etmiyorsa, üniversiteyi bitirenlerin veya doktora yapmak isteyenlerin girmek istediği sınavda başlarının açık olacağına karar vermek, doğrusu büyük bir çelişkidir. Öğrenimini başörtülü görebilecekse, buna aykırı bir kanun hükmü yoksa, YÖK yasasının ek maddesinde, 'Başını örtmek serbesttir' diye hüküm varsa bunun yasaklanması düşünülemez. Danıştay burada yanlış bir karar vermiştir, ancak bu kadarını söyleyebilirim. Gerekçesi de fevkalade üzücüdür. Adeta alay eder mahiyettedir. Yani başını örten bayanla erkeğin ayırt edilemeyeceğini, güvenliğin sağlanamayacağını düşünmek akla zarar bir düşüncedir.

Bizim düşüncemiz şuydu; bir bayanın yüzünü tamamen örtmesi başka ülkelerde olduğu gibi, yüzünü sadece gözlerini açık bırakacak şekilde bir yere gitmesi, kabul edilemez bir davranıştır. Çünkü hüviyetinin tespitine engel olmaktadır. Aslolan hem pasaportta hem de herhangi bir yere girişte yüzünün açıkta kalmasıdır. Bu şekilde nüfus cüzdanlarımız işlem görmektedir. Yüzünün açık olması halinde erkek mi bayan mı olduğunu fark etmeyecek uygulamayı alay edecek davranış olarak görürüm. Bütün bunları aşacağız. Danıştay da aşacak, kendisini yenileyecek, dünyanın vardığı noktada artık özgürlükçü bir anlayışa sahip olmamız gerektiğini herhalde Türkiye'de hepimiz istiyor ve kabul ediyoruz.'

Arınç, Danıştay'ın bu kararına karşı hukuki açıdan elbette yapılacaklar bulunduğunu ifade ederek, 'Nitekim katsayı uygulamasında 3 defa iptal ettikten sonra dördüncü uygulamayı Danıştay yerinde bulmuştur. Umarım bu kez 3-4 defa gitmeye gerek kalmadan, kendi düşüncelerini yeniden gözden geçirirler. Çünkü yüksek mahkeme de, bağımsız mahkemelerimiz de her kararının üstüne, 'Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan' diye başlıyor. Eğer Türk milleti adına karar veriyorsanız, milletimizin istediği, bu kıyafetleriyle de dahi bu sınavlara serbestçe katılmasıdır' diye konuştu.

aa

 

 



Bu haber 771 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,442 µs