En Sıcak Konular

Laçiner'den yargı hakkında ağır iddia

20 Ocak 2011 00:05 tsi
Laçiner'den yargı hakkında ağır iddia Hizbullahçıların tahliyesiyle gündeme gelen yargı tartışmalarına Sedat Laçiner’den sert sözler geldi.

Gazeteci Faruk Bilgin’in sunduğu, Prof. Dr. Beril Dedeoğlu, Prof. Vedat Bilgin, Prof. Gökhan Çetinsaya ve Doç. Dr. Sedat Laçiner'in katıldığı TRT Haber’de yayınlanan Açı programında Hizbullah tahliyeleri ile Tunus'da iktidarın devrilmesi ve bölgedeki yansımaları masaya yatırıldı.

'Hakim ve savcılar bu şekilde PKK’ya her türlü malzemeyi veriyor'

Sedat Laçiner'in Hizbullah tahliyeleri ve Türkiye'deki yargı sistemi ile ilgili açıklaması şöyle:

"Hrant Dink’in yazdığı yazıyı anlamayan hakim ve savcıların bu ülkede olmasına şaşırıyorum, ya art niyetliler ya da çok cahiller üçüncü bir seçenek bulamıyorum. Hrant’ın yazdıklarını tam tersinden alıp onu mahkum ettiler, aynı şekilde KCK davasında Kürtçe konuşmak isteyen sanıkların isteğini ‘bilinmedik bir dil’ diyerek geri çevirdiler. Bir hukuk adamının toplumsal hassasiyete bu kadar yabancı olması akıl alır gibi değil. Hakim ve savcılar bu şekilde PKK’ya her türlü malzemeyi veriyor."

'Rüşvetten yargılanıp hapse giren bir tane hakim veya savcı yok'

Laçiner şu sözleriyle acil yargı reformuna dikkatleri çekti:

"Çatışmanın içine girmiş, katlettim demiş, itiraf etmiş; adamlar hala yargılanamamış buna hukuk sistemi değil zulüm sistemi denir. Bakıyorsun 1. derece mahkemenin verdiği kararı bir üst mahkeme bozuyor, yani bir vatandaş haklı da olsa haksız da olsa yüzde elli şansa sahip.

Yargıtay'da, Danıştay'da büyük davalarda milyon dolarların dağıtıldığı söyleniyor bunun bir kısmının dedikodu olduğunu biliyoruz. Hiç şüphe yok ki çok iyi niyetli, düzgün hukuk adamlarımızda var ancak Osmanlı’dan bu yana rüşvetten yargılanıp da hapse giren bir tane hakim ya da savcı yoksa orada durulması gerekir.

Neden sadece siyasilerin ve bürokratların yolsuzluk ve rüşvet iddialarını konuşuyoruz? Kol kırılır yen içinde kalır anlayışı artık değişmeli."

'Türkiye Tunus olmaz diye bir şey yok'

Laçiner'e göre ikinci önemli mesele de ideolojik yargı ve ideolojik hukuk:

"28 Şubat sürecinden de iyi bildiğimiz gibi darbe dönemlerinde emir komuta zinciri içine ilk girenler hakim ve savcılarımız oldu. 2000’li yıllarda yüksek yargı şu anki seçilmiş hükümete karşı açık bir tavır aldı. Militarist grupların önemli bir ayağını yüksek yargı oluşturdu."

Türkiye’de yargının rejimi korumak amaçlı kurulduğunu ancak bu sistemin giderek rejimin altını oyacak hale geldiğini söyleyen Laçiner adalet sistemindeki tıkanıklığın giderilmesinin önemini "Bir ülkede hukuk yoksa uğruna fedakarlık yapılacak devlet de yok demektir. Tunus’un bize örnek olması gerekiyor.Türkiye Tunus olmaz diye bir şey yok."

'Hizbullah AK Parti’nin Güneydoğu oylarını almaya çalışacak'

Prof.Dr. Beril Dedeoğlu dün akşam TRT Haber’de yayınlanan Açı Programında ilginç açıklamalarda bulundu. Hizbullahçıların tahliyesinin Türkiye’nin siyasi denklemine nasıl eklenebileceği ve gelecek seçimlerde neler olabileceği üzerine bazı öngörülerde bulunan Prof. Dr. Beril Dedeoğlu "Hizbullah doğrudan hükümetle yani AK Parti’yle mi mücadele edecek ve bu mücadeleyi yaparken BDP’yi yanına mı çekmeye çalışacak yoksa hemAK Partive devletle hem de BDP’yle mi mücadele edecek bu üçlü denge hakkında bir şey söylemek için çok erken. Ancak Hizbullah şiddeti dolabında tutuyor. Demoklesin kılıcı gibi her an dolaptan çıkarabilir. Çıkan silah Kürtlere mi? BDP’ye mi? Devlete mi? kullanılacak onu henüz bilmiyoruz." dedi.

Dedeoğlu, Hizbullahın önümüzdeki seçimlerde siyasete girmesinin ne tür ihtimaller içerebileceğini analiz ederken şunları söyledi ‘’Hizbullah şimdilik siyasi yol arayacağız, gibi bir tavır içinde. O yol bağımsız olarak meclise girmek mi, BDP’ye rakip çıkartmak mı AK Parti’ye karşı bir mücadele vermek mi diye sorarsanız birinci hedefin Güneydoğu’daki AK Parti oylarını almak olduğunu söyleyebiliriz. Muhafazakar kesimden AK Parti’ye giden oyları hem muhafazakar hem de kürt kimliği içinden geri almaya yönelik bir mücadele var ve durum BDP’ye yarayabilir.’’ Dedeoğlu sözlerini ‘’ Sonuç olarak bu üç türlü senaryonun da barışçı bir dil üstünden gittiğini düşünmüyorum’’ diyerek bitirdi.



Bu haber 1,673 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,858 µs