En Sıcak Konular

Rusya liderini arıyor!

0 0 0000 00:00 tsi
Rusya liderini arıyor! Türkiye'de kimin Cumhurbaşkanı adayı olacağı belli oldu. Ancak dünyanın başka bir önemli başkentinde seçim tartışmaları yeni başlıyor. iyibilgi Rusya seçimlerini masaya yatırıyor. İşte iyibilgi farkıyla 2008 Rusya seçimleri ve en güçlü adaylar...

Sanki geçmişteki Sovyet yapısına geri dönüş yaparcasına, polisin demokrasi yandaşı eylemcileri dövmesi ve müdahale eden yaşlı kadınları araçlara bindirip götürmesiyle, geçen hafta sonu Rusya’nın baskıcı ve kaba imajı tüm dünyada ekranlara yansıdı.

Altı yıl boyunca Rusya Savunma Bakanlığı görevinde bulunan ve geçenlerde başbakan birinci vekilliğine terfi eden Sergei İvanov’un siyah panelli ofisinden yaptığı açıklamalara göre ise, Rusya  büyük bir gelişim içinde olmasının yanında, ciddi derecede kaynaklara sahip  ve maaşlarda artışın yaşandığı bir ülke olarak görülüyor. Devamlılık ve istikrar ise en önemli öğe durumunda.

İvanov bu görüşlerinde yalnız değil. Diğer Rusya (Putin karşıtlarını bir araya getiren hareket) adlı hareketin eylemlerine katılım çok az. Ayrıca Rusyalıların yüzde sekseni Putin’in devlet başkanlığını beğeniyor. Anayasaya göre devlet başkanının gelecek Mart ayında görev süresi doluyor. Hafta sonu alınan önlemler ( yapılan eyleme karşı), Kremlin’in, devlet başkanının yerine pürüzsüz şekilde geçişin sağlanmasına yönelik planlarına karşı, bir tehdit korkusu taşıdığını gösteriyor. Eğer bu geçiş düzgün bir şekilde sağlanırsa Putin’in yerine geçecek ismin İvanov olması yüksek ihtimal gibi gözüküyor ve görünen bu sorunlarla boğuşacak olan da o zaman o olacak.

Financial Times’a verdiği uzun röportaj boyunca, Rusya’nın devlet başkanı olma yolundaki İvanov nazik olmasına karşı uzun bir geçmişi olduğu dostu Putin gibi bir çeliklikle geçen yedi yıl boyunca imza atılan başarıların güçlü bir savunmasını yapmaktan da çekinmiyor. İki dost arasındaki benzerlikler şaşırtmamalı. Çünkü her ikisi de St. Petersburg’dan ve yine her ikisi de eski KGB ajanları.

Başbakan birinci eş vekili Dmitry Medvedev ve İvanov, her ikisi de 2005’te torpilli terfiler almalarından bu yana, Putin’in favorisi olan adaya vereceğini söylediği destek için rekabet halinde görünüyor. Bu yılın başlarında Medvedev anketlerde başı çekiyordu. Fakat İvanov’un Şubat ayında savunmadan endüstri modernleştirmesine yönelik yeni mevkisine terfi ettirilmesi ve şartların eşitlenmesinden bu yana, Putin’in yerine geçme şansları da eşitlendi. Hatta Çarşamba günü yapılan ankette, İvanov ilk defa öne geçti. Fakat, Putin her kimi seçerse onun kazanacağı bir Rusya’da anketler pek de bir şey ifade etmiyor.

Nanoteknolojiyi fonlamadan İran’ın füze konusunda yapabileceklerine kadar geniş bir çapta kolaylıkla konuşabilen ( Kremlin’in bariz onay vermesiyle) İvanov, tamamen sanki beklemede olan bir Devlet Başkanı gibi konuşuyor. Ekonomide oldukça liberal olduğunu söyleyen İvanov, bazı sektörlerin yine de devlet yönetimi altında olması gerektiğini, özel olsun devlet yönetiminde olsun Rus şirketlerinin en büyük gaz ve petrol rezervlerini kontrol etmesi gerektiğini düşünüyor. Rusyalıların tamamen Anglo-Saxon tarzı olan bir hükümet istemediğine inanan İvanov, en son soğuk savaştan bu yana Batı tarafından ihanete uğramış hissetse de Rusya’nın yeni bir soğuk savaş istemediğini ve her şeyden önemlisi Putinciliği kabullenmeyen tarzda bir etiketle seçimlerde ortaya çıkanların başarısız olacağını söylüyor.

“Bu tür bir adayın en küçük şansı bile olmayacaktır. Belki marjinal bir kişi, bir maskara çıkabilir. Ama alacağı oylar yüzde bir veya onun yarısı olur” diyor İvanov.

İvanov’un cevaplamadığı veya cevaplayamadığı tek soru kendisinin aday olup olmayacağı. “Bunun hakkında hiç düşünmedim. Ciddi şekilde bunu düşünmeye başlasaydım ve seçimlere hazırlansaydım burada ne işim olurdu. Rusya devlet başkan yardımcılığı oldukça sorumluluk gerektiren bir mevki. Her ikisini yapmanız mümkün değil. Ben memnunum durumumdan; ayrıca açık konuşmak gerekirse şu anda sizin de gördüğünüz üzere, seçim kampanyası yapmıyorum.” diyor İvanov. Amerika’daki seçim öncesi çılgınlığa küçümsemeyle değinen İvanov Rusya’nın yol ve havalimanı yapımlarına para yatırmasının, Amerika’nın büyük paralara mal olan seçim kampanyaları ile karşılaştırıldığında daha iyi bir yol olduğunu da ekliyor.

İvanov’un yorumları biraz samimiyetsiz görünüyor. Gelecek devlet başkanının kimliği, Rus politik yaşamında hakim olan bir tartışma olmasının yanında, biraz temkinlice Rusya’nın dünya gücü olarak dönüşünü izleyen yabancı hükümetler ve Rusya’nın ekonomik gelişiminden pay almak için kapışan yabancı yatırımcılar için de önemli bir konu hükmünde.

Bunun yanında “gölge” kampanya da hareketine son hızla devam ediyor. Devlet televizyonu; fabrikaları, okulları, klinikleri gezmesi esnasında Putin tarzı yaklaşımla yetkililere direktif verirken çekilen İvanov’un ve Medvedev’in görüntülerine oldukça fazla yer veriyor.

Kremlin’de rakip grupların başkanlığa kendi adamlarını getirmek için mücadele ettikleri konuşuluyor. Bunlardan ilki liberal olan bir grup ki bu grup şahin düşünceli olan eski istihbarat görevlileri ve askeri personelden oluşan siloviki(gücün adamları) kadrolarına karşı cephe almış durumda. Medvedev ilk grupla bağlantılı, İvanov ise ikincisiyle. Siloviki kadrolarının bir alt kümesi olma ihtimali olan üçüncü bir grup ise Putin’in, yapmayacağını açıklamış olmasına rağmen, anayasa değişikliğine gidip üçüncü dönemde de devlet başkanlığında kalmasını istiyor. Bazı analistler seçimle ilişkili olarak, Putin’in başka bir adayı destekleyebileceğini de düşünüyorlar.

Geçen sonbaharda işlenen mücadeleci gazeteci Anna Politkovskaya ve Londra merkezli KGB eski görevlisi Alexander Litvinenko cinayetlerinin bile seçimlerle ve seçimleri etkilemeye yönelik girişimlerle bağlantısı muhtemel görünüyor. Öte yandan, dağınık durumda olan Diğer Rusya hareketi “silsileyi”(Putin’den sonra yerine aynı tarzda kişinin gelmesi) rayından çıkartmak ve otoriter olarak tabir ettikleri Putin rejimini yok etmek için açık bir mücadele başlatmış durumda.

Bu hareketin destekçileri arasında tanınmış kişiler de bulunuyor. Geçen Cumartesi ve Pazar günü yapılan eylemdeki göstericiler arasında, 12 saat boyunca polis tarafından alı konulan eski dünya satranç şampiyonu Garry Gasparov’un yanı sıra, Putin döneminde başbakanlık yapması sebebiyle siyasi bir ağırlığı olan Mikhail Gasyanov da bulunuyordu. Ön saflarda yine tanınmış bir kişi, özgürlüklere yönelik baskıya karşı uyarıda bulunarak 16 ay önce istifa eden Putin dönemi eski başbakanı, Andrei Illarionov da vardı.

Moskova Politik Teknolojiler Merkezi’nde çalışan Alexei Makarkin, Kremlin’in 2004’te Ukrayna “Turuncu Devrimi” sırasında yaptığı aynı hataları tekrar etmemeye kararlı olduğunu bu yüzden eylemler daha başlar başlamaz bastırma yoluna gittiğini söylüyor. Birçok Rus danışman zamanında Kiev’deki muhalif eylemlerin hiçbir sonuç vermeyeceğini düşünmüştü.

Putin’in iktidara gelmesine yardım eden fakat şimdi sürgünde olan, Putin’in sarsılmaz düşmanı konumundaki zengin iş adamı Boris Berezovsky kısmen patlamaya hazır atmosferde kıvılcım yaratmaya çalışmakta. Geçenlerde protestolardan önce Londra’da The Guardian’a açıklama yapan Berezovsky bir devrim planladığını söylüyor. Darbe yapmaya çalışan Putin’e yakın insanlara mali destekte bulunduğunu söyleyen Berezovsky’nin iddiaları Moskova’da büyük şüpheler uyandırdı.

Seçimler için aday olması beklenenlerin içinde İvanov, Putin’le kişisel geçmişi olması dolayısıyla, sürekliliği(Putin’in devamı şeklinde)  temsil ediyor. İvanov yaş olarak 3 ay daha genç. Her ikisi de o zamanki adıyla Leningrad Üniversitesine girdi. İvanov İngilizce ve İsveççe eğitimi aldı bu üniversitede. İvanov, Putin’le KGB’nin Leningrad merkezinde 1970’lerin sonunda tanıştığını söylüyor. Her ikisi de Moskova’nın dışında ormanlar arasındaki KGB’nin seçkin ajan okulu 101’de eğitim aldı.

Her ikisi de dış istihbaratta kendilerini buldu.  Fakat Putin Dresden’e daha sonra da Doğu Almanya’ya gönderilirken, İvanov Sovyet bloğunun ötesine, Helsinki ve Nairobi’deki elçiliklere gönderildi.1990’da KGB’yi bırakıp St. Petersburg belediye başkanlığında görev alırken Putin’in aksine, İvanov general oldu ve dış istihbaratta kaldı. Putin,1998’de KGB’nin yerel devam ettiricisi FSB’ni başkanı olduğunda, İvanov’u vekili yaptı.

Medvedev’in de içinde bulunduğu Putin’in yakın çevresindeki kişilerin aksine, İvanov’un St. Petersburg yönetimindeki günlerinden önce Putin’le tanışmış olması siloviki kadrosunun neden onu kendilerinden görmediğini açıklıyor. Hatta, Putin’in başkanlığı döneminde kurulan bakanların ve üst düzey yetkililerin başkanlık ettiği devlet kontrollü kuruluşlar ağı “Kremlin Inc”e daha geçenlerde katıldı. Medvedev havacılık ürünleri holding şirketi olan Birleşik Uçak Kurumu’na başkanlık ediyor.

İvanov’un Batı tecrübesi de onu diğerlerinden farklı kılıyor. “Hayatımın büyük bir kısmını Avrupa şehirlerinde geçirdiğim için kendimi oldukça liberal biri olarak görüyorum” diyor.

Yurtdışında hayat geçirmenin onu demokrasiye saygılı hale getirdiğini söyleyen İvanov Chuchill’in “Demokrasi berbat bir yönetim biçimidir, ancak rejimlerin en az berbat olanıdır” sözünü aktarıyor. Değişik gelenekler ve zihniyetten dolayı Rusya’nın Batı tarzı bir demokrasinden daha ötede bir şey istediğini söylüyor.

İvanov, “Rusya büyük bir ülke, zihniyet olarak ele alındığında maalesef nüfusun büyük çoğunluğu Çar’a bağlı. Rusya hiç bir zaman yönetim biçimini Anglo-Saxon politik seçkinlerden yüzde yüz almayacaktır. Hoşlanıp hoşlanmamanız ayrı bir konu; ben durumu anlatıyorum” diyor.

İvanov Rusya’nın bir demokrasi ülkesi olacağını ama diğerlerinde olduğu gibi Rusya’nın da kendine has demokrasi şeklini bulmasına izin verilmesi gerektiğini söylüyor. “Kaç yıldır Japonya’da Liberal Demokrat Parti yönetimde? Tam 60 yıldır, durmaksızın.(Tabii LDP’nin muhalefet olduğu 1993-94’ü görmezden geliyor.) Kimse Japonya’da demokrasinin olmadığını söyleyebilir mi?” diyor İvanov.

“Veya Amerika’yı ele alın. Amerika’da demokrasi var. Fakat Amerika’da hiç bir azınlığın devlet başkanı seçmesi mümkün mü? Evet, şimdi böyle bir durum Rusya’da olsa siz ne derdiniz? Bizi ayıplardınız” diyor İvanov dudaklarını sıkarak.

Rusya sınırlarındaki demokrasi meşaleleri olan Irak, Gürcistan ve parlamentonun 2004’teki devrimin kazananıyla çıkmazda olduğu Ukrayna söz konusu olduğunda sıktığı dudakları alaycı bir şekle bürünüyor. İvanov bu konuda, “Ukrayna tamamen demokrasinin altını oyuyor. Çünkü bu berbat durumu gören insanların söylediği şu olacaktır: ‘Bizim sizin demokrasinize ihtiyacımız yok. Bizim başımıza bir Çar atayın, maaşlarımızı verin ve bizi de demokrasinizle rahatsız edip durmayın’” diyor.

“Ne olmuş yani geçen hafta sonunda Ukrayna’daki devrimin benzerini en nihayetinde gerçekleştirme umuduyla Moskova ve St. Petersburg sokaklarında toplanmışlarsa?” sorusu geliyor insanın aklına. İvanov Financial Times’a gösterilerden önce de konuşmuştu. Yorumları oldukça önsezili görünüyor. İvanov şöyle demişti: “Zayıf siyasi kültür ortamında, gösteriler çatışmaya dönüşürse, göstericiler yolları kaparsa, bu sadece toplum içinde gerginliği artırır...Siyasi özgürlükler ve aşırılıklar arasında sadece ince bir çizgi vardır”( Diğer Rusya hareketi ise gerginliğe asıl neden olanların yöneticiler olduğunu söylüyor.)

İvanov, göstericilerin kendilerine ayrılan bölgelerde toplanmalarına izin verildiğini, şehir merkezlerine yürüyerek karışıklık yaratmada ısrarcı olmamaları gerektiğini söylüyor.

İvanov ekonomiyle ilgili görüşleriyle güçlü bir devlet rolünü tasavvur ettiriyor. Tüketim malları ve telekomünikasyon sektörlerinin tamamen liberalleştirildiğini ve yabancı yatırıma açık olduğunu dile getiriyor. “Fakat nükleer teknoloji gibi alanlardaki ulusal güvenlik sorunundan dolayı veya gemi inşası ve uzay teknolojisi gibi alanların pazara bırakılamayacak kadar büyük olması nedeniyle,  bazılarında devletin payı her zaman yüzde yetmiş beşten yüksek olacaktır” diyor İvanov

Petrol ve gazda mülkiyetin Rusların kontrolüne verilmesini savunuyor: “Onlar bizim kaynaklarımız. Onları nasıl geliştirip nereden finanse edeceğimiz bizim işimiz. Biz yabancı yatırımcılara sadece yüklenici olarak veya teknolojiye yatırım yapması için izin vermeliyiz. Fakat bunun yakın gelecekte mümkün olmadığını görüyorum ve biz yine yabancı şirketlere önemli alanları alması için izin vereceğiz.”

İvanov sözlerine, Rusya’nın daha önceleri Ukrayna ve Belarus(Beyaz Rusya)’a sağladığı sübvanse enerji fiyatlarını artırmaktaki sert tutumunun Sovyet emperyalizmine geri dönüşümden değil kapitalizmin benimsenmesinden kaynaklandığını ekliyor. Fakat bu ülkelerdeki birçok kişi fiyat artışlarını, onları Moskova’nın yörüngesine sokmak amacıyla gerçekleştirilen bir oyun olarak görüyorlar.

Vurgu yapmak amacıyla İngilizce konuşmaya başlayan İvanov, “Enerji emperyalizmi yok. Petrol ve gazın bir fiyatı var. 1990’ların ortalarında siz bize nasıl pazar ekonomisi olunacağını öğrettiniz.... Biz dersimizi aldık. Şimdi de ‘Yanlış yapıyorsunuz, enerji fiyatlarını politik amaçlar için kullanıyorsunuz’ diye eleştiri alıyoruz. Biz pazar fiyatlarına uygun olarak herkese satarız” değerlendirmesinde bulunuyor.

İvanov bu türden uluslararası konuları tartışmaya oldukça hakim olduğu izlenimini veriyor. Sorumluluğu milyar-dolarlık sosyal yatırım programları olan İvanov’un önde gelen rakibi Medvedev, Rusya’nın ipotek piyasası çalışmaları ve köy sağlık merkezlerinde daha fazla sağlık personeline duyulan ihtiyaç konusunda konuşurken, İvanov devlet ilişkilerinden konuşmaktan zevk duyuyor.

Ve bu Putin’in seçiminin, gelecek devlet başkanın asıl görevini nasıl tasarladığına bağlı olduğu yönündeki iddialara da açıklık getiriyor. Eğer iyi bir ortamda, Rusya’nın ekonomik modernizasyonunun devamı söz konusuysa, desteği Medvedev almalı, yok eğer Amerika’nın İran’a muhtemel hava saldırıları sonrası gibi durumlarda giderek kötüleşen uluslararası durumla uğraşılacaksa, başkanlık İvanov’un olmalı. Rusya yönetiminin zihnini meşgul eden bir olasılık olan, İran’a karşı askeri harekât sonrası oluşabilecek küresel kriz, Putin’i kalması konusunda ikna etmeye yönelik olarak, Kremlin’deki “üçüncü dönem partisine” potansiyel bir mazeret de verebilir.

İvanov’un mesajlarının bir kısmının Rusya’nın iddialarını endişeyle izleyenlere güven verici bir yönü var: “Rusya’nın gelişimi için hangi yöntem olursa olsun, kesinlikle soğuk savaşa girmeyeceğiz. Bir kere ağzımız yandı. Bu hatamızı hiç bir zaman tekrarlamayacağız.” Ona göre eğer bugün Rusya, Sovyetlerin harcadığının bir kısmı kadar, ki bu Amerikanın bugün harcadığı kadardır, harcamalarda bulunup askeri gücünü modernleştiriyorsa, bu girişimler Batı’ya yönelik değil, Kuzey Kore ve İran’ın da içinde bulunduğu komşularından gelen potansiyel tehlikelere karşıdır.

İvanov önde gelen Rus siyasetçilerin duyduğu hayal kırıklığına da değiniyor. Batının verdiği sözleri tutmaktaki başarısızlığı üzerine, Şubat ayında Münih’te Putin’in derinden vuran dış politika üzerine yaptığı konuşmasında dile getirilen hayal kırıklığına ilişkin şunları söylüyor İvanov: “1990’ların ortalarında, Sovyet rejiminin yıkılmasıyla soğuk savaşın biteceğine, NATO’nun doğuya doğru ilerlemeyeceğine, NATO üyelerinin hiç bir zaman kurulmayacağını söylediği yerlere askeri üsler kurmayacağına inanmıştık. Fakat görüyoruz ki herkes bizi aldattı. Sonrasında şu soruyu sormak gerekiyor: Peki ne için bütün bunlar?”

Amerika’nın bir kısmını Doğu Avrupa’da kurmak istediği füze savunma sistemine yönelik planları, Rusya’nın içindeki bu kırgınlık için paratoner görevi görmekte. İvanov, diğerlerinin aksine, Amerika’nın Polonya’ya yerleştirilecek 10 füze üssünün orta vadede Rusya için tehdit oluşturmadığını serbestçe söylüyor. Fakat, İran ve Kuzey Kore’nin de Avrupa’ya veya Amerika’ya tehdit oluşturabilecek türden füze yapacak donanımları olmadığında da ısrar ediyor. “Eğer füzeler yoksa ve olmayacaksa, kime karşı yönlendiriliyor bu sistem? Yalnızca bize karşı” diyor.

İvanov, Rus komutanların yorumlarının görünüşte Rusların 1987 orta-menzilli Nükleer Güçler Anlaşması’ndan çekilmeye yönelik isteğinin Amerikan planlarına bağlamak şeklinde yanlış anlaşıldığını belirtiyor. Anlaşma ABD ve Sovyetlerin orta menzilli silahlarına yasak getiriyor. Moskova hepsi kendine yakın ülkeler olan Kuzey Kore, Çin Pakistan, İran ve İsrail’in orta menzilli füzelere sahip olması dolayısıyla anlaşmayı sorguluyor. İvanov’a göre yeni durumda yalnızca ABD ve Rusya’nın bu silahlardan mahrum bırakılmasının mantığı yok. “Bu silahları üretmek için acele etmemize gerek yok, ayrıca bizim o tür silahlarla Avrupa’yı hedeflemek gibi bir derdimiz de yok. Altını çizerek söylüyorum  başka sorunlar ve  başka tehditler var bizim için.”

İvanov’un söylediklerinin ve yazdıklarının çoğunun temeli, Batı’nın eski Sovyetler Birliği altındaki devletlerin rejimlerini devirmeye yardım ettiğine dair Moskova’da genişçe yer bulan suçlamadan oluşuyor. Yabancı devletlerin Rusya’nın ilişkilerine karışıp karışmadığı sorulunca, İvanov, sivil toplum kuruluşlarına bağış yapmaktan sorumlu tutulan İngiliz diplomatların geçen yılki davasını örnek veriyor. Diplomatlar iddialara göre ajan olarak da çalışmışlar. Bu ifadeleri sarf ederken İvanov’un dudakları gerilirken çenesi de sertleşiyor.

Onları yakaladık ve Kraliçenin elçiliğinin değerini dünyaya gösterdik” diyor.(İngiltere diplomatların yanlış hareketler içerisinde bulundukları iddiasını reddetmişti)

İvanov gelecek yıl gerçekleşecek olan seçimler yaklaşırken, Rusya’yı istikrarsızlaştırmaya yönelik yabancı finansmanlı girişimlerin gerçekleşebileceğini söylüyor: “Bu yönde girişimler ve arzular olabilir. Fakat bundan bir şey çıkmaz. Ekonomik ve siyasi durum bugün istikrarlı. Bu boşa kürek sallamak olacaktır.”

Rus Adaylara Genel Bir Bakış

Kremlin’in Rakip Klanının Favori Adayı

Dmitry Medvedev, 41

Medvedev Rusya’nın ulusal projelerinden, milyarlarca dolarlık sosyal yatırım programlarından sorumlu başbakan birinci vekili. Aynı zamanda gaz tekeli Gazprom’un yönetim kurulu başkanı. Kendisi Kremlin’deki liberal grupla ilişkili.

Putin’in etrafındakilerin çoğunun olduğu gibi, o da Leningrad doğumlu ve Putin gibi Leningrad Üniversitesinde Hukuk okumuş biri. 1990’larda St. Petersburg yönetiminde hukuk danışmanı olduğunda Putin’le tanışmış. Daha önce Putin’in baş müşavirliği görevini yürüttü. 2005’te kendine teslim edilen ulusal projelere ilişkin göstereceği yönetim ve başarı seçim sonuçlarını etkileyebilir.

Başkanlık Yarışının Dört Karanlık Atlısı

Viladimir Yakunin, 58

Rusya demiryolları yönetim kurulu başkanı ve Putin’in St. Petersburg yönetimi günlerinden yakın sırdaşı. Bir zamanlar KGB ile bağlantısı olduğu yönünde spekülasyonlara yol açmış olan Yakunin diplomat olarak görev yaptı. Siloviki kadrosuyla veya Kremlin’deki liberal grupla alakası olmayan Yakunin, Rusya’nın stratejik olarak en önemli yatırımlarından olan Rusya demiryollarında bağımsız bir seçmen grubu oluşturmuş durumda.

Sergei Naryshkin, 52

2007 Şubat’ından bu yana dış ekonomi faaliyetlerinden sorumlu Başbakan vekili. Leningradlı olan Naryshkin’in Putin’le tanışması St Petersburg belediye başkanlığına dayanıyor. Oldukça yetenekli ve Siloviki’ye yakın bilinen Naryshkin’in geçenlerde yapılan terfisi Putin’in 1999’da yaptığı gibi gölgelerden çıkıp yükselebileceği yönünde spekülasyonlar yaratmış durumda.

Sergei Chemezov, 54 

Rosonoboronexport adlı silah tekelinin yöneticisi. 1980’lerde Dresden’de ve Doğu Almanya’da şirket temsilciliği yapan Chemezov, burada bir röportajcıya Putin’le aynı apartmanda oturduklarını söylemişti. Lada arabalarının imalatçısı büyük Avtovaz şirketinin kontrolünü de ele geçiren Rosoboronexport’ta Chemezov güçlü bir tabana sahip.

Viladimir Putin, 54

Putin üçüncü bir dönemi sürekli reddetse de, bu fikir bir türlü insanlarda yok olmuyor. Geçen ay, Rusya Senato sözcüsü Putin’in yeniden seçilmesini sağlayacak anayasa değişikliğine gidilmesi için tekrar çağrıda bulundu. Görevi devretse de etkisini sürdüreceğini söyleyen Putin, 2012’de tekrar devlet başkanı olabilme ihtimalini hiç göz ardı etmedi.

(Financial Times, 18 Nisan 2007, Neil Buckley)
ADAM Çeviri Grubu iyibilgi için çevirdi



Bu haber 288 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,148 µs