En Sıcak Konular

Gelecek dediler, 100 senedir gelmedi

15 Ocak 2011 09:13 tsi
Gelecek dediler, 100 senedir gelmedi "31 Mart dönemini de katarsanız, geliyor diyorlar ama gelen görülmedi henüz. İrtica 100 senedir gelmedi. Kafalarda üretilmiş bir tehlike"

Sacit Adalı, 17 yıl görev yaptığı Anayasa Mahkemesi’nde tarihi olaylara, tarihi anlara tanıklık etti. Şimdi Ankara’nın iddialı eğitim kurumu Turgut Özal Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı... Kitap yazıp yazmamak konusunda henüz karar veremeyen yüksek mahkemenin kapalı kutusu ilk defa Vatan gazetesinden Deniz Güçer'e konuştu:

"Toplum sürekli ikiye bölünüyor, uzlaşma görüntülerine hasret kaldık galiba...

Maalesef. Ama bunların olması iyi bir şey. Demokrasi menfaatlerin çatışması rejimidir. Bugüne kadar hakları hukukları hatta şahsiyetleri bastırılmış insanımız yavaş yavaş kendini buldukça, haklarının farkında olarak bunun mücadelesini veriyor. İster Kürt, Çerkes, Arap, Alevi, Sünni, ilerici, gerici, ister Atatürkçü deyin... Bunlar suni bölünmeler. Hak ve hukuk mücadelesi veriliyor şu anda Türkiye’de. Her sınıf, her grup, her zümre toplumda bir yer edinme mücadelesi içinde. Bu mücadele iki noktada cereyan ediyor: Eric Fromm’un dediği gibi ‘eşya açlığı hastalığı çekiyor’, yani mülkiyet sahibi olma kavgası veriyor ve makam sahibi olmak istiyor. Şimdi işler biraz karışık. Tam manasıyla herkes varlık ve iktidar peşinde, herkes saygıya, itibara, sevgiye, güvene susamış durumda.

Nasıl bir karışıklık

Bir kaos, bir geçiş dönemi. Ne var ki bu geçiş dönemi Tanzimattan beri bitmeyen bir dönem haline geldi. Kalıcı oldu sanki. Demokrasilerde bundan çıkılması lazımdı. Ama vesayetin ağır bastığı vakitlerden bugüne kadar çıkamadık. Şimdi millet devlete saygılı ama ben de varım diyor artık.

Ama bir yandan da BDP gibi ‘iki dil’ isteyen gruplar var.

İstesinler. Her şeyi istesinler. Lakin, diyalog kurarak, iyi niyet içinde, kırmadan ürkütmeden istensin. Bu memleket böyle düzelecek, kendimizi böyle bulacağız.

Bölünme tehlikesi görmüyor musunuz?

Hayır. Kürt kardeşlerimiz çok akıllı, iyi niyet sahibi insanlar. Ben de bazen öfkeleniyorum. O da öfkelenme hakkına sahip. Ben de hata yapıyorum, sen de yapıyorsun. Hatâ yaptı diye insan küllen reddedilmez. Bizde küllen ret veya kabul var. Oysa hatâsı kadar onu sil. Kaosun esasını bu teşkil ediyor. ‘Hatâ rahmanÓ, hatada ısrar şeytanÓdir’. Hata yapabiliriz ama ısrar etmeyelim.

DEP ve HADEP’in kapatılmasına evet derken FP ve RP’ye farklı oy kullandınız. AİHM kararları ise ortada. Bir çelişki yok mu? Neden hepsine “hayır” veya hepsine “evet” demediniz?

AİHM içtihatlarında da, Türkiye AYM’nin içtihatlarında da şiddete bulaşma vardır. Şiddete, teröre yakın olma reddedilir. Ama bu olayları çağrıştırıcı sözler, hatta eylemler vuku buldu. Bunları Anayasa çerçevesinde değerlendirip karar veriyorsunuz. Bir de, irtica diye bir iddia ortaya atıldı. İrticanın odağı olduğu söylendi. 1950’li yıllarda rahmetli Menderes iktidarına karşı rahmetli İsmet İnönü çok sert, aşırı bir muhalefet sergilerdi. Radyolarda konuşurken, ‘İrtica hortladı’ sözü hala kulaklarımda çınlar. Bu çok kullanılan bir laftır. Bu laf 31 Mart vakası sırasında ortaya çıkmış ve Harekat Ordusunun İstanbul’a yürümesinin gerekçesi olarak ortaya konulmuştur. ‘Mürteciler geliyor’ deniyor. ‘Kim onlar’ diyorsunuz, ‘Bilmiyorum ama birileri işte’.

Yok mu böyle bir tehlike?

Ben 66 yaşındayım. 31 Mart dönemini de katarsanız, geliyor diyorlar ama gelen görülmedi henüz. İrtica 100 senedir gelmedi. Kafalarda üretilmiş bir tehlike. Fakat öbürünü yaşıyoruz. Her ocağa bir can ateşi düşüyor. Oradaki yavrucaklar da ölüyor. İki taraftan da birbirleriyle mücadele eden yavrucaklar kırılıyor. Ve bunların adına da “şehit” diyorlar. Şehit falan olmuyor kimse. Açık söylüyorum, Müslümanın Müslümanı kırması şehitliği ortaya çıkarmaz. Şehitlik başka bir şeydir. Biz çok suni, çok güdümlü bir mücadeleyi yürütüyoruz. Çok vahşi, hatta aptalca, kendini kaybetmiş bir mücadelenin içindeyiz. İki taraf lafı bile çok, taraf falan yok bu işte. Öyle diyorlar, Türk Kürt hiçbir farkı yok. Yaşayışıyla, düşünüşüyle, adeti, erkanıyle, misafirperverliğiyle mükemmel, olgun insanlar, hepsi. Birine Hristiyan öbürüne Müslüman diyorsun, ikisini tutuşturduğun gibi, birine Alevi diğerine Sünni, ilerici-gerici, Atatürk’ü sevenler sevmeyenler diye tokuşturuyorsun. Türkiye’nin yumuşak karnını çok iyi kullanmayı bilenler bu fitilin ucunu bir ateşlediler mi bombalar patlıyor. Ama yakın zaman sonra kardeşçe yaşama imkanını göreceğiz. Tek şartla...



Bu haber 1,231 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,719 µs