BDP'li vekilden cezaevi ziyareti

14 Ocak 2011 15:12 tsi
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Iğdır Milletvekili Pervin Buldan ve Hakkari Milletvekili Hamit Geylani, Bitlis E Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan Yüksekova Belediye Başkanı Ruken Yetişkin ve Hizan'ın Kolludere Belde Belediye Başkanı Lezgin Bingöl'ü zi

     Cezaevi önünde gazetecilere açıklama yapan Geylani, halkın özgür iradesiyle seçilen belediye başkanlarını, BDP'nin seçilmiş yöneticilerini, kadın ve gençlik temsilcilerini ziyaret etmek için Bitlis'e geldiklerini bildirdi.
     Geylani, şöyle konuştu:
     ''Halkın özgür iradesiyle seçilen belediye başkanlarımızı, BDP'nin seçilmiş yöneticilerini ziyaret etmek için buradayız. Ama buna karşın domuz bağıyla insanları katleden, insanları öldüren diğer tutukluların tahliye edildiklerini görüyoruz. Bugün cezaevlerinde sadece barış ve demokrasi yanlısı oldukları ve bunu savundukları için uzun dönem yatanlar var. Bugün Yüksekova Belediye Başkanı Ruken Yetişkin'i ve Hakkari'nin diğer yöneticilerini ziyaret etmek için buraya geldik.
     Öte yandan, dün Diyarbakır'da 'KCK' duruşması da başladı. Tabi ki trajikomik bir yargılama sürecini yine gözlemledik, gördük ve bolca da gaz yiyerek buraya geldik. Umarım burada gaz yerine büryan kebabı yeriz.''
     BDP Iğdır Milletvekilli Pervin Buldan ise, Türkiye'de yargının alt üst olduğu ve hukuk skandallarının yaşandığı bir süreçte bulunulduğunu savundu.
     Bütün cezaevlerinde bulunan siyasetçilerinin, bir an önce serbest bırakılmasını temenni ettiklerini kaydeden Buldan, şunları anlattı:
     ''Özellikle yargıda son yapılan değişikliklerle, 10 yılı aşkın tutukluluk süresiyle birlikte, tetikçiler, Hizbullahçılar ve katiller serbest bırakıldı. Bu süreçte, demokrasiden, insan haklarından, hukuktan bahseden belediye başkanları ve siyasetçiler yargılanıyor. Türkiye'de 91-95 konsepti sürecinde, faili meçhul cinayetlerden ve kayıplardan birebir sorumlu insanlar, bugün maalesef tek tek serbest bırakılıyor. Yani katiller serbest bırakılıyor. Bu haksızlığı ve hukuksuzluğu bir kez daha buradan kınıyor ve protesto ediyoruz.''
   
     -KCK DAVASI-
   
     Terör örgütü PKK'nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen KCK ile ilgili davaya devam edildi.
     Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 16. duruşmasına 100'ü tutuklu 4'ü tutuksuz olmak üzere toplam 104 sanık katıldı.
     Mahkeme Başkanı Menderes Yılmaz, sanıklardan Mazlum Tekdal, Hatip Dicle, Zülküf Karatekin, Serdar Ziriğ, Selanik Önen ve Ahmet Ertak hakkında açılan yeni davaların KCK davasıyla birleştirildiği yönündeki kararı okudu.
     Mahkeme Başkanı Yılmaz, ayrıca avukatların, sanıklar Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ve Sur Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş hakkında verilen yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması yönünde mahkemeye dilekçe verdiklerini anlattı.
     Daha sonra söz alan sanık avukatlarından Sedat Yurttaş, bu davada konuşması gerekenlerin avukatlar değil müvekkilleri olduğunu belirtti.
     Müvekkillerine dil yasağı uygulandığını ifade eden Yurttaş, ''Mahkemenin uygulamasıyla savunma yok sayılmıştır. Mahkeme başkanı önceki duruşmada, 'Kürtçe'ye saygılıyız' dedi, ancak bunun pratikte uygulanmadığı sürece bir anlamı yoktur. Biz burada dil eşitliği istiyoruz'' dedi.
     Yurttaş, davanın daha önce görülen duruşmalarına ait tutanakların şuana kadar ellerine ulaşmadığını bunun da hukuksuzluk olduğunu kaydetti.
   
     -''MAHKEME YETKİSİZDİR''-
   
     Sanık avukatlarından Mesut Beştaş, bugüne kadar yaptığı bütün taleplerin mahkemece reddedildiğini ileri sürdü.
     Söz konusu davayla ilgili olarak AB ülkelerinin büyükelçilerine, davanın haklılığını anlatmak amacıyla brifingler verildiğini, özel CD'ler hazırlandığını ve servis edildiğini iddia eden Beştaş, bu konunun araştırılması gerektiğini kaydetti.
     KCK davası ile ilgili olarak TRT 6'nın bir belgesel hazırlığı içerisinde olduğunu duyduklarını belirten Beştaş, bu programın içeriğinin suç oluşturup oluşturmadığının araştırılmasını, eğer suç teşkil ediyorsa sorumlular hakkında işlem yapılmasını talep etti.
     Davada yargılanan sanıkların bir siyasi partinin üyeleri olduğunu ifade eden Beştaş, şunları söyledi:
     ''Yargılananlar bir siyasi partinin üyeleridir. Bu nedenle bu mahkemenin yargılama yapmaya yetkili olmadığını düşünüyoruz. Dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına oradan da Anayasa Mahkemesine gönderilmesini istiyoruz. Ayrıca yargılama esnasındaki görüntü kayıtlarının başka bir yerden izlendiği kaygısını da taşıyoruz.''

A.A.

Bu haber 542 defa okundu.